GENEL
BİLGİLER
İlk Yardım:
Herhangi
bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin
tıbbi yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun daha
kötüye gitmesini önlemek amacıyla olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın
mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalardır.
İlk
Yardımcı:
İlk
yardımın tanımında belirtilen amaç doğrultusunda, hasta ya da yaralıya tıbbi
araç-gereç aranmaksızın mevcut araç-gereçlerle, sağlık ekibi gelinceye kadar,
ilaçsız uygulamaları yapan, en az Temel İlk Yardım Eğitimine katılıp
“ilkyardımcı sertifikası” almış kişidir.
İlk
Yardımın Öncelikli Amaçları
Yaşamsal
fonksiyonların sürdürülmesini sağlamak,
Hasta ya da
yaralının durumunun kötüleşmesini engellemek,
İyileştirmeyi
kolaylaştırmak..
İlk Yardım
Temel Uygulamaları: İlk yardımda temel uygulamalar, Koruma, Bildirme ve
Kurtarma (KBK) olarak üçe ayrılmaktadır.
Koruma:
Olay yerinde olası tehlikeleri belirleyerek güvenli bir çevre
oluşturmaktır.
- Olay
trafik kazası ise;
Kazaya
uğrayan araç mümkünse güvenli bir alana alınmalıdır.
Olay yeri
görünebilir biçimde işaretlenmelidir.
Meraklı
kişiler olay yerinden uzaklaştırılmalıdır.
Kazaya
uğrayan aracın kontak anahtarı kapatılmalıdır.
Arcın
yakınında sigara içilmemeli ve içilmesine izin verilmemelidir.
- Olay
yerinde gaz varlığı söz konusu ise, patlama ve zehirlenmelerin önlenmesi için;
Gaz tüpünün
vanası kapatılmalı, ortam havalandırılmalıdır.
Kıvılcım
oluşturacak ışıklandırma ya da çağrı araçlarının kullanımına izin verilmemelidir.
- Her türlü
olayda;
Öncelikle
olay yeri güvenliği sağlanmalıdır.
Olay yeri
güvenliği sağlanabiliniyor ise, hasta ya da yaralılar kesinlikle yerlerinden
kımıldatılmamalıdır.
Hasta ya da
yaralılar yaşam bulguları yönünden değerlendirilmelidir.
Bilinç
kaybı olanlar ile solunum, dolaşım, kanama vb. problemi olan hasta ya da
yaralılar belirlenerek, öncelikle müdahale edilmelidir.
Kanamalı
durumlarda Hepatit B, C, ve HIV/AIDS gibi hastalıklara karşı korunmak için
müdahaleden önce mutlaka eldiven giyilmelidir.
Bildirme:Herhangi
bir kaza ya da ani bir hastalık durumunda, tıbbi yardım için en hızlı şekilde
112 aranarak haber verilmesidir.Duruma göre itfaiye (110), zehir danışma
merkezi (114), emniyet güçleri (Polis-155 / Jandarma-156) de aranabilir.
Tıbbi
yardım için 112 arandığında; kesin yer ve adres, olayın tanımı, hasta ya da
yaralı sayısı, durumları, arayan kişi, hangi numaradan aradığı, nasıl bir
yardım alındığı ya da olay yerindeki olanaklar açıklanmalıdır.
Kurtarma:
Olay yerinde hasta yaralılara müdahale; hızlı ancak sakin ve bilinçli bir
şekilde yapılmalıdır. Hasta ya da yaralının durumunun değerlendirilmesine bağlı
olarak ilk yardım yapılmalıdır. Eğer ilk yardım bilinmiyorsa asla hasta ya da
yaralıya dokunulmamalı ve yaralı kımıldatılmamalıdır.
İlk
yardımcının müdahalede yapması gerekenler
Hasta ya da
yaralının durumunu değerlendirmek (bilinç ve solunum ),
Hasta ya da
yaralının korku ve endişelerini gidermek,
Hasta ya da
yaralıya müdahalede yardımcı olacak kişileri organize etmek,
Hasta ya da
yaralının durumunun ağırlaşmasını engellemek için gerekli müdahalede bulunmak,
Kanama,
kırık, çıkık ve burkulma vb. durumlarda yerinde müdahale etmek.
Hasta ya da
yaralının yarasını görmesine izin vermemek,
Hasta ya da
yaralıları hareket ettirmeden müdahalede bulunmak,
Hasta ya da
yaralıların en uygun yöntemlerle en yakın sağlık kuruluşuna sevkini sağlamak (
112 ),
Olay yeri
güvenliği açısından herhangi bir tehlike yok ise, hasta ya da yaralıyı
kesinlikle yerinden kımıldatmamak.
SOLUNUM YOLU
TIKANIKLARINDA İLK YARDIM
Solunum
yolunun, solunumu gerçekleştirmesi için gerekli havanın geçmesine engel olacak
şekilde tıkanmasıdır. İki türlü tıkanma vardır:
Kısmi tıkanma: Az da olsa, bir miktar hava geçişinin olduğu duruma kısmi tıkanma denir.
Kısmi
tıkanma durumunda; kişi öksürür, nefes alabilir, konuşabilir.
İlk yardım
olarak, kişiye dokunulmaz ve öksürmeye teşvik edilir.
Tam tıkanma: Hava girişinin tamamen engellendiği duruma tam tıkanmadenir.
Tam tıkanma: Hava girişinin tamamen engellendiği duruma tam tıkanmadenir.
Tam tıkanma
durumunda; kişi nefes alamaz, acı çeker gibi ellerini boynuna götürür,
konuşamaz, rengi morarmıştır. İlk yardım olarak, Heimlich Manevrası yapılır.
Yetişkin ve
Çocuklarda Heimlich Manevrası;
Hasta
ayakta ya da oturur pozisyonda olabilir.
Bilinci
kontrol edilir.
Sırtına iki
kürek kemiği arasına 5-7 kez vurulur.
Cismin
çıkıp - çıkmadığı ağız içerisinden kontrol edilir.
Çıkmadıysa,
arkadan sarılarak gövdesi kavranır.
Bir el
yumruk yapılarak, başparmak çıkıntısı midenin üst kısmına, göğüs kemiği altına
gelecek şekilde yerleştirilir. Diğer el ile yumruk yapılan el kavranır.
Kuvvetle
arkaya ve yukarı doğru bastırılır.
Bu hareket
5-7 kez yabancı cisim çıkıncaya kadar tekrarlanılır.
BİLİNÇ
BOZUKLUKLARINDA İLK YARDIM
Bayılmalarda
ilk yardım
Etraftaki
meraklılar uzaklaştırılır
Hasta ya da
yaralı sırt üstü yatırılır ve ayakları 30 cm yukarı kaldırılır (Şok pozisyonu).
Solunum
yolu açıklığı kontrol edilir ve korunur
Sıkan
giysiler gevşetilir
Kusma varsa
yan pozisyonda tutulur
Bilincin
kapalı olması durumunda ilk yardım
Olay yeri
güvenliği sağlanır
Solunum
yolu açıklığı sağlanır
Hasta ya da
yaralının solunumu değerlendirilir
Koma
pozisyonu verilir
Tıbbi
yardım istenir (112)
Sağlık
ekipleri gelene kadar hasta ya da yaralının her 2-3 dk bir solunumu kontrol
edilir.
Şok
durumunda ilk yardım
Hasta ya da
yaralının endişe ve korkuları giderilir.
Mümkün
olduğunca temiz hava soluması sağlanır.
Hava
yolunun açıklığı sağlanır.
Kanama
varsa hemen durdurulur.
Şok pozisyonu verilir.
Hasta ya da
yaralı sıcak tutulur.
Gereksiz
yere hasta ya da yaralı hareket ettirilmez.
Tıbbi
yardım istenir (112)
KANAMALARDA
İLK YARDIM
Damar
bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına ( vücut içine ya da dışına )
akmasına kanama denir
Dış
kanamalarda ilk yardım
Amaç:
Kanamayı kısa zamanda kontrol altına almak ve yarayı temiz tutmaktır!
Yara
üzerine temiz bir bez parçası ya da gazlı bezle direkt baskı uygulanır,
Kanama
durmazsa; birinci bezi kaldırmadan ikinci bir bez konarak basınç arttırılır,
Gerekirse
bandaj ile sarılarak kanlanmış bezler kaldırılmadan basınç artırılarak
sürdürülür,
Kanayan
bölgeye en yakın basınç noktasına bası uygulanır,
Kanama kol
ya da bacaklardaysa ve kırık şüphesi yoksa, kanama bölgesini kalp hizasından
yukarıda tutulur,
Şok
pozisyonu verilir,
Sık sık
yaşam bulguları kontrol edilir ( 2-3 dk. arayla ).
İç
kanmalarda ilk yardım
Hasta ya da
yaralının bilinci ve solunumu değerlendirilir.
Hasta ya da
yaralı sırt üstü yatırılarak üzeri örtülür ve ayakları 30 cm. kaldırılır ( şok
pozisyonu)
Asla
ağızdan yiyecek içecek VERİLMEZ.
Kapalı
kırık varsa, kan damarlarının yaralanmasını önlemek ve bir iç kanamaya sebep
olmamak için hasta ya da yaralının hareketsiz kalması sağlanır.
Hasta ya da
yaralının yaşamsal değişimleri izlenir.
Tıbbi
yardım istenir (112)
Burun
kanamasında ilk yardım
Öncelikle
sakin olunmalıdır.
Hemen hasta
ya da yaralının başı öne doğru eğilir.
Hasta ya da
yaralının mümkünse oturması sağlanır.
Hasta ya da
yaralının burun kanatları iki parmakla sıkıştırılır.
Bu işleme
yaklaşık 5 dk kadar devam edilir.
Kanamanın
durmaması halinde hasta ya da yaralının en yakın sağlık kuruluşuna götürülmesi
sağlanır.
Kulak
kanamasında ilk yardım
Kanama
hafifse:
Temiz bir
bezle temizlenir.
Kanama
ciddi ise;
Kulak
tıkanmadan gazlı bezle kapatılır.
Hasta ya da
yaralının hareketsiz olarak, kanayan kulak üzerine yan yatması sağlanır.
Tıbbi
yardım istenir (112)
Unutulmamalıdır
ki; kulak kanaması olası bir beyin kanamasının habercisi olabilir.
YANIKLARDA
İLK YARDIM
Ateş,
radyasyon, kızgın cisim vb. çeşitli fiziksel ve yakıcı kimyasal etkenlere maruz
kalma sonucu oluşan doku bozulmasına yanık denir.
1.Derece
yanıklar
Derinin
yüzeyinde, kızarıklık (pembe, kırmızı arası renk) şeklinde görülen doku
hasarı vardır.
Ağrı
vericidir.
Yanan
bölgede hafif şişlik vardır.
Genelde 48
saat içinde kendiliğinden iyileşir
2.Derece
yanıklar
Derinin 1.
ve 2. tabakası etkilenmiştir.
Enbelirgin
özelliği deride içi su dolu kabarcıklar ( bül ) oluşmasıdır.
Çok
ağrılıdır.
3.Derece
yanıklar
Derinin tüm
tabakaları etkilenir.
Kaslar,
sinirler, damarlar etkilenebilir.
Yanık
bölgede beyaz kuru yaradan, siyah renge kadaraşamaları vardır.
Ağrısızdır,
çünkü bütün sinirler zarar görmüştür.
Yanığın
vücutta oluşturduğu olumsuz etkileri
Derinliğine,
yaygınlığına ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak, organ ve sistemlerde işleyiş
bozukluğuna yol açar.
Ağrı ve
sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir.
Hasta ya da
yaralının kendi vücudunda bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon riski
oluşur.
Isı ile
oluşan yanıklarda ilk yardım
Kişi hala
yanıyorsa, paniğe engel olunur, koşması engellenir.
Hasta ya da
yaralı ıslak battaniye vb. ile sarılır ya da yuvarlanması sağlanarak yanma
durdurulmaya çalışılır.
Hasta ya da
yaralının hava yolu açıklığı ve solunumu (AB) değerlendirilir.
Yanık çok
yaygın değilse yanan bölge en az 20 dk.tazyiksiz ve bol soğuk su altında
tutulur.
Şişlik
oluşabileceğinden saat, yüzük, bilezik vb. takılar çıkarılır.
Yanan
bölgedeki giysiler çıkarılır (giysi yanan bölgeye yapışmışsa etrafından
kesilerek çıkarılması gerekir).
Yanan bölge
sabunlu su ile dikkatlice temizlenir.
Su toplayan
yerler patlatılmaz.
Yanan
bölgelere (el, ayak gibi) birlikte bandaj yapılmaz.
Yanık üzeri
temiz ve nemli bezle örtülür, yanık üzerine hiçbir madde sürülmez.
Hasta ya da
yaralı battaniye vb. ile örtülür.
Yanan vücut
bölgesi geniş ve sağlık kurumu uzaksa, kusma yok ise, bilinci açıksa; sıvı
kaybını gidermek amacıyla hasta ya da yaralıya hazırlanan sıvı (1 lt. su + 1
çay kaşığı karbonat + 1 çay kaşığı tuz), maden suyu vb. içirilir.
Tıbbi
yardım istenir ( 112 ).
Kimyasal
yanıklarda ilk yardım
Yanan
bölgedeki giysiler çıkarılarak, kimyasal maddenin deriyle teması kesilir.
Yanan bölge
bol, tazyiksiz akan suyla, en az 20-25 dk. Yıkanır .
Hasta ya da
yaralı battaniye vb. ile örtülür.
Tıbbi
yardım istenir ( 112 ).
Elektrik
yanıklarında ilk yardım
Olabildiğince
soğukkanlı ve sakin olunur.
Hasta ya da
yaralıya dokunmadan önce elektrik akımı kesilir.
Akımı kesme
imkânı yoksa yalıtkan bir maddeyle (tahta, plastik) kişinin elektrikle teması
engellenir.
Hasta ya da
yaralının solunum yolu açıklığı ve solunumu değerlendirilmelidir.
Hasta ya da
yaralı kımıldatılmamalıdır.
Hasar gören
vücut bölgesi örtülür.
Hasta ya da
yaralının bilinci açık ve kendini iyi hissediyorsa dahi tıbbi yardım istenir.
Sıcak
çarpmasında ilk yardım
Hasta serin
ve havadar bir yere alınır.
Hastanın
giysileri çıkarılır.
Hasta sırt
üstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir.
Bulantı
yoksa ve bilinci açıksa; su ve tuz kaybını gidermek için hastaya su, tuz,
karbonatla hazırlanan sıvı ya da maden suyu içirilir.
DONMALARDA
İLK YARDIM
Aşırı soğuk
nedeni ile soğuğa maruz kalan bölgeye yeterince kan gitmemesi ve kanın
pıhtılaşmasıyla dokularda hasar oluşmasına donma denir.
Birinci
derece donmalar:
En hafif
şeklidir.
Deride
solukluk, soğukluk hissi
Uyuşukluk,
halsizlik
Daha sonra
kızarıklık ve karıncalanma hissi görülür
İkinci
derece donmalar:
Zarar gören
bölgede gerginlik hissi,
Şişlik,
ağrı, içi su dolu kabarcıklar,
Su
toplanması, iyileşirken siyah kabuklara dönüşür.
Üçüncü
derece donmalar:
Dokuların
geriye dönülmez biçimde hasara uğramasıdır. Canlı ve sağlıklı deriden kesin
hatları ile ayrılan siyah bir bölge oluşur
Donmalarda
ilk yardım
Hasta ya da
yaralı ılık bir ortama alınarak soğukla teması kesilir.
Donmaya
maruz kalan kişi sakinleştirilir.
Donan kişi
hareket ettirilmez, kesin istirahat etmesi sağlanır.
Kuru
giysiler giydirilir.
Bilinci
açık ise sıcak, şekerli içecekler verilir.
Su toplamış
bölgeler asla patlatılmaz, üstü örtülür.
Donuk bölge
asla ovulmaz, kendiliğinden ısınması ya da çözünmesi sağlanır.
El ve
ayaklar doğal pozisyonda tutulur.
Hala
halsizlik varsa bezle bandaj yapılır.
Tıbbi
yardım istenir.(112)
Yanık
Nedir?
Herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasıdır. Yanık, genellikle sıcak su veya buhar teması sonucu meydana geldiği gibi, sıcak katı maddelerle temas, asit/alkali gibi kimyasal maddelerle temas, elektrik akımı etkisi ya da radyasyon nedeni ile de oluşabilir.
Herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasıdır. Yanık, genellikle sıcak su veya buhar teması sonucu meydana geldiği gibi, sıcak katı maddelerle temas, asit/alkali gibi kimyasal maddelerle temas, elektrik akımı etkisi ya da radyasyon nedeni ile de oluşabilir.
Kaç Çeşit
Yanık Vardır?
Fiziksel Yanıklar
• Isı ile oluşan yanıklar,
• Elektrik nedeni ile oluşan yanıklar,
• Işın ile oluşan yanıklar,
• Sürtünme ile oluşan yanıklar,
• Donma sonucu oluşan yanıklar.
Kimyasal Yanıklar
Asit ve alkali maddeler ile oluşan yanıklar.
Yanığın Ciddiyetini Belirleyen Faktörler Nelerdir?
• Derinlik,
• Yaygınlık,
• Bölge,
• Enfeksiyon riski,
• Yaş,
• Solunum yoluyla görülen zarar,
• Önceden var olan hastalıklar.
Yanıklar Nasıl Derecelendirilir?
l. Derece Yanık: Deride kızarıklık, ağrı, yanık bölgede ödem vardır.
Yaklaşık 48 saatte iyileşir.
ll. Derece Yanık: Deride içi su dolu kabarcıklar (bül) vardır. Ağrılıdır. Derinin kendini yenilemesi ile kendi kendine iyileşir.
lll. Derece Yanık: Derinin tüm tabakaları etkilenmiştir. Özellikle de kaslar, sinirler ve damarlar üzerinde etkisi görülür. Beyaz ve kara yaradan siyah renge kadar aşamaları vardır. Sinirler zarar gördüğü için ağrı yoktur.
Yanığın Vücuttaki Olumsuz Etkileri Nelerdir?
Yanık derinliği, yaygınlığı ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak organ ve sistemlerde işleyiş bozukluğuna yol açar. Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir. Hastanın/yaralının kendi vücudunda bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon oluşur.
Isı ile Oluşan Yanıklarda İlk Yardım İşlemleri Nelerdir?
• Kişi hâlâ yanıyorsa paniğe engel olunur, koşması engellenir.
• Hastanın/yaralının üzeri battaniye ya da bir örtü ile kapatılır ve yuvarlanması sağlanır.
• Yaşam belirtileri değerlendirilir (ABC).
• Solunum yolunun etkilenip etkilenmediği kontrol edilir.
• Yanık bölge en az 20 dakika oda sıcaklığındaki su altında tutulur (yanık yüzeyi büyükse ısı kaybı çok olacağından önerilmez).
• Ödem oluşabileceği düşünülerek yüzük, bilezik, saat gibi eşyalar çıkarılır.
• Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır.
• Takılan yerler varsa giysi kesilir.
• Temizliğe dikkat edilir.
• Su toplamış yerler patlatılmaz.
• Yanık üzerine ilaç ya da yanık merhemi gibi maddeler de sürülmemelidir.
• Yanık üzeri temiz ve nemli bir bezle örtülür veya streç film ile kaplanır.
• Hasta/yaralı battaniye ile örtülür.
• Yanık bölgeler (parmaklar vb.) birlikte bandaj yapılmamalıdır.
• Yanık geniş ve sağlık kuruluşu uzak ise, hastanın/yaralının kusması yoksa, bilinçliyse ağızdan sıvı (1 litre su -1 çay kaşığı karbonat - 1 çay kaşığı tuz karışımı veya maden suyu) verilerek sıvı kaybı önlenir.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Kimyasal Yanıklarda İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Deriyle temas eden kimyasal maddenin en kısa sürede deriyle teması kesilmelidir.
• Bölge bol, tazyiksiz suyla en az 15-20 dakika yumuşak bir şekilde yıkanmalıdır.
• Giysiler çıkarılmalıdır.
• Hasta/yaralı örtülmelidir.
• Tıbbi yardım istenmelidir (112).
Elektrik Yanıklarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Soğukkanlı ve sakin olunmalıdır.
• Hastaya/yaralıya dokunmadan önce elektrik akımı kesilmelidir. Akımı kesme imkânı yoksa tahta çubuk ya da ip gibi bir cisimle elektrik teması kesilmelidir.
• Hastanın/yaralının ABC’si değerlendirilmelidir.
• Hastaya/yaralıya kesinlikle su ile müdahale edilmemelidir.
• Hasta/yaralı hareket ettirilmemelidir.
• Hasar gören bölgenin üzeri temiz bir bezle örtülmelidir.
• Tıbbi yardım istenmelidir (112).
Sıcak Çarpması Belirtileri Nelerdir?
Yüksek derece ısı ve nem nedeniyle vücut ısısının ayarlanamaması sonucu ortaya çıkan tabloya sıcak çarpması adı verilir.
Sıcak çarpmasının belirtileri şunlardır:
• Adale krampları,
• Güçsüzlük, yorgunluk,
• Baş dönmesi,
• Davranış bozukluğu, sinirlilik,
• Solgun ve sıcak deri,
• Bol terleme (daha sonra azalır),
• Mide krampları, kusma, bulantı,
• Bilinç kaybı, hayal görme,
• Hızlı nabızdır.
Sıcak Çarpmasında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta serin ve havadar bir yere alınır.
• Giysiler çıkarılır.
• Sırtüstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir.
• Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa su ve tuz kaybını gidermek için 1 litre
su -1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı sıvı ya da soda içirilir.
Sıcak Çarpmasında Risk Grupları
Sıcak çarpması için özel bir risk grubu bulunmamakla beraber, diğer hastalık ya da yaralanmalar için hassas olan kişiler, sıcaktan da diğer kişilere göre daha çok etkilenirler.
Bu kişiler;
• Kalp hastaları,
• Tansiyon hastaları,
• Diyabet hastaları,
• Kanser hastaları,
• Normal kilosunun çok altında ve çok üzerinde olanlar,
• Psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlığı olanlar,
• Böbrek hastaları,
• 65 yaş üzeri kişiler,
• 5 yaş altı çocuklar,
• Hamileler,
• Sürekli ve bilinçsiz diyet uygulayanlar,
• Yeterli miktarda su içmeyenlerdir.
Sıcak Yaz Günlerinde Sıcak Çarpmasından Korunmak İçin Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
• Özellikle şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalıdır.
• Mevsim şartlarına uygun, terletmeyen, açık renkli ve hafif giysiler giyilmelidir.
• Bol miktarda sıvı tüketilmelidir.
• Vücut temiz tutulmalıdır.
• Her öğünde yeterli miktarda gıda alınmalıdır.
• Gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanılmamalıdır.
• Direk güneş ışığında kalınmamalıdır.
• Kapalı mekanların düzenli aralıklarla havalandırılmasına özen gösterilmelidir.
Donma Belirtileri Nelerdir?
Aşırı soğuk nedeni ile soğuğa maruz kalan bölgeye yeterince kan gitmemesi ve dokularda kanın pıhtılaşması ile dokuda hasar oluşur. Donmalar şu şekilde derecelendirilir.
Birinci Derece: En hafif şeklidir. Erken müdahale edilirse hızla iyileşir.
• Deride solukluk, soğukluk hissi olur.
• Uyuşukluk ve hâlsizlik görülür.
• Daha sonra kızarıklık ve iğnelenme hissi oluşur.
İkinci Derece: Soğuğun sürekli olması ile belirtiler belirginleşir.
• Zarar gören bölgede gerginlik hissi olur.
• Ödem, şişkinlik, ağrı ve içi su dolu kabarcıklar (bül) meydana gelir.
• Su toplanması iyileşirken siyah kabuklara dönüşür.
Üçüncü Derece: Dokuların geriye dönülmez biçimde hasara uğramasıdır.
• Canlı ve sağlıklı deriden kesin hatları ile ayrılan siyah bir bölge oluşur.
Donmada İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta/yaralı, ılık bir ortama alınarak soğukla teması kesilir.
• Sakinleştirilir, kesin istirahata alınır ve hareket ettirilmez.
• Kuru giysiler giydirilir.
• Sıcak içecekler verilir.
• Su toplamış bölgeler patlatılmaz. Bu bölgelerin üstü örtülür.
• Donuk bölge ovulmaz. Kendi kendine ısınması sağlanır.
• El ve ayak doğal pozisyonda tutulur.
• Isınma işleminden sonra hâlâ hissizlik varsa bezle bandaj yapılır.
• El ve ayaklar yukarı kaldırılır.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Fiziksel Yanıklar
• Isı ile oluşan yanıklar,
• Elektrik nedeni ile oluşan yanıklar,
• Işın ile oluşan yanıklar,
• Sürtünme ile oluşan yanıklar,
• Donma sonucu oluşan yanıklar.
Kimyasal Yanıklar
Asit ve alkali maddeler ile oluşan yanıklar.
Yanığın Ciddiyetini Belirleyen Faktörler Nelerdir?
• Derinlik,
• Yaygınlık,
• Bölge,
• Enfeksiyon riski,
• Yaş,
• Solunum yoluyla görülen zarar,
• Önceden var olan hastalıklar.
Yanıklar Nasıl Derecelendirilir?
l. Derece Yanık: Deride kızarıklık, ağrı, yanık bölgede ödem vardır.
Yaklaşık 48 saatte iyileşir.
ll. Derece Yanık: Deride içi su dolu kabarcıklar (bül) vardır. Ağrılıdır. Derinin kendini yenilemesi ile kendi kendine iyileşir.
lll. Derece Yanık: Derinin tüm tabakaları etkilenmiştir. Özellikle de kaslar, sinirler ve damarlar üzerinde etkisi görülür. Beyaz ve kara yaradan siyah renge kadar aşamaları vardır. Sinirler zarar gördüğü için ağrı yoktur.
Yanığın Vücuttaki Olumsuz Etkileri Nelerdir?
Yanık derinliği, yaygınlığı ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak organ ve sistemlerde işleyiş bozukluğuna yol açar. Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir. Hastanın/yaralının kendi vücudunda bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon oluşur.
Isı ile Oluşan Yanıklarda İlk Yardım İşlemleri Nelerdir?
• Kişi hâlâ yanıyorsa paniğe engel olunur, koşması engellenir.
• Hastanın/yaralının üzeri battaniye ya da bir örtü ile kapatılır ve yuvarlanması sağlanır.
• Yaşam belirtileri değerlendirilir (ABC).
• Solunum yolunun etkilenip etkilenmediği kontrol edilir.
• Yanık bölge en az 20 dakika oda sıcaklığındaki su altında tutulur (yanık yüzeyi büyükse ısı kaybı çok olacağından önerilmez).
• Ödem oluşabileceği düşünülerek yüzük, bilezik, saat gibi eşyalar çıkarılır.
• Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır.
• Takılan yerler varsa giysi kesilir.
• Temizliğe dikkat edilir.
• Su toplamış yerler patlatılmaz.
• Yanık üzerine ilaç ya da yanık merhemi gibi maddeler de sürülmemelidir.
• Yanık üzeri temiz ve nemli bir bezle örtülür veya streç film ile kaplanır.
• Hasta/yaralı battaniye ile örtülür.
• Yanık bölgeler (parmaklar vb.) birlikte bandaj yapılmamalıdır.
• Yanık geniş ve sağlık kuruluşu uzak ise, hastanın/yaralının kusması yoksa, bilinçliyse ağızdan sıvı (1 litre su -1 çay kaşığı karbonat - 1 çay kaşığı tuz karışımı veya maden suyu) verilerek sıvı kaybı önlenir.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Kimyasal Yanıklarda İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Deriyle temas eden kimyasal maddenin en kısa sürede deriyle teması kesilmelidir.
• Bölge bol, tazyiksiz suyla en az 15-20 dakika yumuşak bir şekilde yıkanmalıdır.
• Giysiler çıkarılmalıdır.
• Hasta/yaralı örtülmelidir.
• Tıbbi yardım istenmelidir (112).
Elektrik Yanıklarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Soğukkanlı ve sakin olunmalıdır.
• Hastaya/yaralıya dokunmadan önce elektrik akımı kesilmelidir. Akımı kesme imkânı yoksa tahta çubuk ya da ip gibi bir cisimle elektrik teması kesilmelidir.
• Hastanın/yaralının ABC’si değerlendirilmelidir.
• Hastaya/yaralıya kesinlikle su ile müdahale edilmemelidir.
• Hasta/yaralı hareket ettirilmemelidir.
• Hasar gören bölgenin üzeri temiz bir bezle örtülmelidir.
• Tıbbi yardım istenmelidir (112).
Sıcak Çarpması Belirtileri Nelerdir?
Yüksek derece ısı ve nem nedeniyle vücut ısısının ayarlanamaması sonucu ortaya çıkan tabloya sıcak çarpması adı verilir.
Sıcak çarpmasının belirtileri şunlardır:
• Adale krampları,
• Güçsüzlük, yorgunluk,
• Baş dönmesi,
• Davranış bozukluğu, sinirlilik,
• Solgun ve sıcak deri,
• Bol terleme (daha sonra azalır),
• Mide krampları, kusma, bulantı,
• Bilinç kaybı, hayal görme,
• Hızlı nabızdır.
Sıcak Çarpmasında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta serin ve havadar bir yere alınır.
• Giysiler çıkarılır.
• Sırtüstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir.
• Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa su ve tuz kaybını gidermek için 1 litre
su -1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı sıvı ya da soda içirilir.
Sıcak Çarpmasında Risk Grupları
Sıcak çarpması için özel bir risk grubu bulunmamakla beraber, diğer hastalık ya da yaralanmalar için hassas olan kişiler, sıcaktan da diğer kişilere göre daha çok etkilenirler.
Bu kişiler;
• Kalp hastaları,
• Tansiyon hastaları,
• Diyabet hastaları,
• Kanser hastaları,
• Normal kilosunun çok altında ve çok üzerinde olanlar,
• Psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlığı olanlar,
• Böbrek hastaları,
• 65 yaş üzeri kişiler,
• 5 yaş altı çocuklar,
• Hamileler,
• Sürekli ve bilinçsiz diyet uygulayanlar,
• Yeterli miktarda su içmeyenlerdir.
Sıcak Yaz Günlerinde Sıcak Çarpmasından Korunmak İçin Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
• Özellikle şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalıdır.
• Mevsim şartlarına uygun, terletmeyen, açık renkli ve hafif giysiler giyilmelidir.
• Bol miktarda sıvı tüketilmelidir.
• Vücut temiz tutulmalıdır.
• Her öğünde yeterli miktarda gıda alınmalıdır.
• Gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanılmamalıdır.
• Direk güneş ışığında kalınmamalıdır.
• Kapalı mekanların düzenli aralıklarla havalandırılmasına özen gösterilmelidir.
Donma Belirtileri Nelerdir?
Aşırı soğuk nedeni ile soğuğa maruz kalan bölgeye yeterince kan gitmemesi ve dokularda kanın pıhtılaşması ile dokuda hasar oluşur. Donmalar şu şekilde derecelendirilir.
Birinci Derece: En hafif şeklidir. Erken müdahale edilirse hızla iyileşir.
• Deride solukluk, soğukluk hissi olur.
• Uyuşukluk ve hâlsizlik görülür.
• Daha sonra kızarıklık ve iğnelenme hissi oluşur.
İkinci Derece: Soğuğun sürekli olması ile belirtiler belirginleşir.
• Zarar gören bölgede gerginlik hissi olur.
• Ödem, şişkinlik, ağrı ve içi su dolu kabarcıklar (bül) meydana gelir.
• Su toplanması iyileşirken siyah kabuklara dönüşür.
Üçüncü Derece: Dokuların geriye dönülmez biçimde hasara uğramasıdır.
• Canlı ve sağlıklı deriden kesin hatları ile ayrılan siyah bir bölge oluşur.
Donmada İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta/yaralı, ılık bir ortama alınarak soğukla teması kesilir.
• Sakinleştirilir, kesin istirahata alınır ve hareket ettirilmez.
• Kuru giysiler giydirilir.
• Sıcak içecekler verilir.
• Su toplamış bölgeler patlatılmaz. Bu bölgelerin üstü örtülür.
• Donuk bölge ovulmaz. Kendi kendine ısınması sağlanır.
• El ve ayak doğal pozisyonda tutulur.
• Isınma işleminden sonra hâlâ hissizlik varsa bezle bandaj yapılır.
• El ve ayaklar yukarı kaldırılır.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Kırık :
Kırık;
kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar, darbe sonucu ya da kendiliğinden
oluşur.
Kırık
çeşitleri
Kapalı kırık: Kemik bütünlüğü bozulmuştur ancak deri sağlamdır.
Açık kırık: Deri bütünlüğü bozulmuştur. Kemik uçları dışarı çıkmıştır, beraberinde
kanama ve enfeksiyon riski taşırlar.
Parçalı kırık: Kemik birden fazla yerden kırılmıştır.
Kırık
belirtileri
Bölgenin
hareket edilmesi ile artan yoğun ağrı,
Şekil
bozukluğu ( Diğer sağlam organ ile karşılaştırılır ),
Bölgede
şişlik ve kanama sonucu morarma,
İşlev
kaybı,
Hareketlerde kısıtlanma,
Kırığın yol
açabileceği olumsuz durumlar
Kırık
yakınındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma. ( Kırık bölgede nabız
alınamaması, soğukluk, solukluk, aşırı hassasiyet )
Kanamaya
bağlı şok.
Açık
kırıklarda enfeksiyon riski görülebilir.
Kırıklarda
ilk yardım
Yaşamı
tehdit eden başka yaralanma varsa ona öncelik verilir.
Hasta ya da
yaralı hareket ettirilmez.
Ani
hareketlerden kaçınılır, kırık kemik düzeltilmeye çalışılmaz.
Kırık kolda
ise; şişlik oluşacağından yüzük, saat vb. takılar ya da eşyalar çıkartılır.
Kırık bölge
hareket ettirilmez.
Açık kırık
varsa; tespitten önce yara üzeri temiz bir bezle kapatılır.
Kırık olan
bölge, bir üst ve bir alt eklemi de içine alacak şekilde karton, tahta vb. sert
cisimle tespit edilir(sağlık ekiplerinin ulaşamayacakları ve taşıma yapılması
gereken durumlarda).
Tespit
edilen bölge yukarıda tutularak dinlenmeye alınır.
Kırık
bölgede sık aralıklarla (3-5 dk.) nabız, derinin rengi kontrol edilir.
Hasta sıcak
tutulur.
Tıbbi
yardım istenir ( 112 ).
Kırık
Nedir?
Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski de artar.
Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski de artar.
Kaç Çeşit
Kırık Vardır?
Kapalı kırık: Kemik bütünlüğü bozulmuştur. Ancak, deri sağlamdır.
Açık kırık : Deri bütünlüğü bozulmuştur. Kırık uçları dışarı çıkabilir.
Kırık Belirtileri Neler Olabilir?
• Hareket ile artan ağrı
• Şekil bozukluğu
• Hareket kaybı
• Ödem ve kanama nedeniyle morarma Ağrılı bölgelerin tesbiti için elle muayene gereklidir.
Kırığın Yol Açabileceği Olumsuz Durumlar Nelerdir?
• Kırık yakınındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma (kırık bölgede nabız alınamaması, solukluk, soğukluk)
• Parçalı kırıklarda kanamaya bağlı şok
Kırıklarda İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hayatı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilir.
• Hasta/yaralı hareket ettirilmez, sıcak tutulur.
• Kol etkilenmişse yüzük ve saat gibi eşyalar çıkarılır (aksi takdirde gelişebilecek ödem doku hasarına yol açacaktır).
• Tespit ve sargı yapılırken parmaklar görünecek şekilde açıkta bırakılır. Böylece parmaklardaki renk, hareket ve duyarlılık kontrol edilir.
• Kırık şüphesi olan bölge, ani hareketlerden kaçınılarak bir alt ve bir üst eklemleri de içine alacak şekilde tespit edilir. Tespit malzemeleri sopa, tahta, karton gibi sert malzemelerden yapılmış olmalı ve kırık kemiğin alt ve üst eklemlerini içine alacak uzunlukta olmalıdır.
• Açık kırıklarda, tespitten önce yara temiz bir bezle kapatılmalıdır.
• Kırık bölgede sık aralıklarla nabız, derinin rengi ve ısısı kontroledilir.
• Kol ve bacaklar yukarıda tutulur.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Burkulma Nedir?
Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.
Burkulma Belirtileri Nelerdir?
• Burkulan bölgede ağrı
• Kızarıklık, şişlik
• İşlev kaybı
Burkulmada İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?
• Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem tespit edilir.
• Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır.
• Erken dönemde soğuk uygulama yapılır.
• Hareket ettirilmez.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Çıkık Nedir?
Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden normal konumuna dönemez.
Çıkık Belirtileri Nelerdir?
• Yoğun ağrı
• Şişlik ve kızarıklık
• İşlev kaybı
Çıkıkta İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?
• Eklem aynen bulunduğu şekilde tespit edilir.
• Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz.
• Hastaya/yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez.
• Bölgede nabız, deri rengi ve ısı kontrol edilir.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Kırık-Çıkık ve Burkulmalarda Tespit Nasıl Olmalıdır?
Tespit için ilk yardımcı elde olan malzemeleri kullanır. Bunlar üçgen sargı, rulo sargı, battaniye, hırka, eşarp, kravat vb. yumuşak malzemeler ile tahta, karton vb. sert malzemeler olabilir.
Tespit Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?
• Tespit yapılırken yaralı bölge sabit tutulmalıdır.
• Yara, varsa üzeri temiz bir bezle kapatılmalıdır.
• Tespit edilecek bölge önce yumuşak malzeme ile kaplanmalıdır.
• Yaralı bölge nasıl bulunduysa öyle tespit edilmelidir. Düzeltilmeye çalışılmamalıdır.
• Tespit; kırık, çıkık ve burkulma bölgesinin üstündeki ve altındaki eklemleri içerecek şekilde yapılmalıdır.
TESPİT YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Kol ve Köprücük Kemiği Kırığı Tespiti
• Koltuk altına yumuşak malzeme yerleştirilir.
• Kol askısı yerleştirilir.
• Üçgen bandaj yaralının gövdesinin üzerinde, üçgenin tepesi dirsek tarafına, tabanı gövdeyle aynı hizada olacak şekilde yerleştirilir.
• El dirsek hizasında bükülü olarak göğsün alt kısmına yerleştirilir.
Üçgen bandajın iki ucu yaralının boynuna düğümlenir. Tespit edilen elin parmakları görülecek şekilde olmalıdır.
• Kol askısı desteği, göğüs boşluğu ve yaralı kol üzerine yerleştirilir (geniş dış bandajda yerleştirilebilir). Böylelikle vücuda yapışık bir şekilde yaralı kol ve omuz eklemi sabitlenmiş olur.
Üst Kol Kemiği Kırığı Tespiti
• Sert tespit malzemesiyle yapılır.
• Kırık kemiği, tespit edecek olan malzemeler yerleştirilmeden önce kolun altına (koltuk boşluğundan yararlanılarak) iki kumaş şerit yerleştirilir.
• Malzemelerden kısa olanı, koltuk altından itibaren dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir.
• Uzun olanı omuzla dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir.
• Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanarak tespit edilir. Şeritler çok kısa bağlanmamalıdır.
• Dirseği tespit için kol askısı takılır.
• Omuz tespiti için göğüs ve yaralı kol üzerinden geniş kumaş şerit veya üçgen bandaj uygulanır.
Dirsek Kırığı ve Çıkığı Tespiti
• Kol gergin vaziyette bulunduysa kolla vücut arasına yumuşak dolgu malzemeleri konularak vücuda tespit edilir.
• Eğer bükülmüş vaziyette bulunduysa bir kol askısı desteği ile tespit edilir.
Kol Askısıyla Önkol, Bilek ve El Tespiti
• Kırık dirsek ve bilek ekleminin hareketini önlemek için yaralı ön kolun altına üçgen kol askısı yerleştirilir. Hastanın/yaralının boynunun arkasına üçgenin iki ucu düğümlenir.
• Aşırı hareket etmesini engellemek için geniş bir bandaj yardımıyla askının üstünden sarılarak gövdeye bağlanır.
Dirsek Kemiği ve/veya Önkol Kemiği Kırığında Sert Malzemelerle Tespit
• Önkolun altına 2 şerit yerleştirilir.
• Yumuşak maddeyle desteklenmiş sert tespit malzemelerinden biri, parmak diplerinden dirseğe kadar içe; diğeri, elin dış yüzünden dirseğe gelecek şekilde dışa konarak tespit edilir.
• Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanır, fazla sıkılmamalıdır.
• Dirsek eklemini tespit için kol askısı takılır.
• Bilek kemiklerinde veya el tarak kemiğinde bölgeyi, bir kol askısı ile tespit yeterlidir.
• Parmak kemiği kırıkları ile çıkığı ayırt etmek zordur. Tespit için bir tespit malzemesi ile yaralı parmak, yanındaki sağlıklı parmakla bandaj yapılabilir.
Leğen Kemiği Kırığı Tespiti
• Her iki bacak arasına bir dolgu malzemesi konur.
• Sekiz şeklindeki bir bandajla bilekler tespitlenir.
• Doğal boşlukların altından (dizler ve bilekler) bandajları kaydırmak ve iki tanesi kalça ve dizler arasında diğer ikisi dizler ve bilekler arasında olacak şekilde düğümlenerek tespit edilir. Bütün düğümler aynı tarafta olmalıdır.
Uyluk Kemiği Kırığı Tespiti
Sert tespit malzemesi ve sağlam bacağı (ikinci bir tespit malzemesi gibi) kullanarak tespit etme;
• Bir el, ayağın üst kısmına; diğeri, bileğe konularak yaralı bacak tutulur ve sağlam bacakla bir hizaya getirmek için yavaşça çekilir. Aynı zamanda hafif bir döndürmede uygulanır.
• Her iki bacak arasına (özellikle dizler ve bilekler) bir dolgu malzemesi konur.
• Sekiz şeklinde bir bandajla bilekler sabitlenir.
• Yaralının vücudunun altından, kımıldatmaksızın doğal boşlukları kullanarak bel, diz ve bileklerin arkasına 7 kumaş şerit (veya benzeri) geçirilir.
• Yumuşak malzemeyle desteklenmiş sert tespit malzemesi, koltuk altından ayağa kadar yerleştirilir ve ayaklardan yukarı doğru bağlanır.
• Düğümler tespit malzemesi üzerine atılarak bandajlar bağlanır.
• Bilek hizasındaki bandaj öncekinin üzerine sekiz şeklinde bağlanır.
• Sert tespit malzemesi bulunmaması halinde, sağlam bacağı tek destek olarak kullanarak geniş bandajlarla tespit edilir.
Diz Kapağı Kırığı Tespiti
• Geniş bandajlar yardımı ile iki bacağı birleştirerek dizkapağı tespit edilir. Dizin üst ve altında kalan bandajları sıkarken dikkatli olunmalıdır.
• Geniş ve sert tespit malzemesi (tabla) varsa kalçadan ayağa kadar, yaralı bacağın altına tabla yerleştirilir. İki tanesi kalça-diz arasındaki bölgede, iki tanesi de diz-bilek arasındaki bölgede olacak şekilde geniş bandajlarla bağlanır ve bunların üzerine eklemi sabitlemek amacıyla, eklem üzerinden sekiz şeklinde bir bandaj ile sarılır.
Kaval Kemiği Kırığı Tespiti
Uyluk kemiği kırığı tespitindeki gibidir.
• Bacaklar tutulur ve yavaşça çekilir.
• Doğal boşluklar kullanılarak (dizlerin altı, bileklerin altı) yaralı bacağın altından kumaş şeritler geçirilir.
• Uygun bir şekilde yumuşak dolgu malzemesiyle desteklenmiş tespit malzemelerinden biri iç tarafta kasıktan ayağa kadar, diğer tarafta kalçadan ayağa kadar yerleştirilir.
• Ayaklardan başlanarak şeritler dış tespit malzemesi üzerinde düğümlenerek bağlanır. Bilek hizasındaki bandaj ayak tabanı üzerine sekiz şeklinde düğümlenir.
Bileğin/Ayağın Tespiti
• Yaralının ayakkabıları çıkarılmadan bağları çözülür.
• Bilek seviyesinde sarılmış sekiz şeklinde bir bandajla her iki ayak birlikte tespit edilir. Yumuşak malzemelerle iyice kaplanmış (rulo yapılmış bir battaniye) bir yüzeye dayamak suretiyle bacakları yukarıda tutmak gerekir.
Kapalı kırık: Kemik bütünlüğü bozulmuştur. Ancak, deri sağlamdır.
Açık kırık : Deri bütünlüğü bozulmuştur. Kırık uçları dışarı çıkabilir.
Kırık Belirtileri Neler Olabilir?
• Hareket ile artan ağrı
• Şekil bozukluğu
• Hareket kaybı
• Ödem ve kanama nedeniyle morarma Ağrılı bölgelerin tesbiti için elle muayene gereklidir.
Kırığın Yol Açabileceği Olumsuz Durumlar Nelerdir?
• Kırık yakınındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma (kırık bölgede nabız alınamaması, solukluk, soğukluk)
• Parçalı kırıklarda kanamaya bağlı şok
Kırıklarda İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hayatı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilir.
• Hasta/yaralı hareket ettirilmez, sıcak tutulur.
• Kol etkilenmişse yüzük ve saat gibi eşyalar çıkarılır (aksi takdirde gelişebilecek ödem doku hasarına yol açacaktır).
• Tespit ve sargı yapılırken parmaklar görünecek şekilde açıkta bırakılır. Böylece parmaklardaki renk, hareket ve duyarlılık kontrol edilir.
• Kırık şüphesi olan bölge, ani hareketlerden kaçınılarak bir alt ve bir üst eklemleri de içine alacak şekilde tespit edilir. Tespit malzemeleri sopa, tahta, karton gibi sert malzemelerden yapılmış olmalı ve kırık kemiğin alt ve üst eklemlerini içine alacak uzunlukta olmalıdır.
• Açık kırıklarda, tespitten önce yara temiz bir bezle kapatılmalıdır.
• Kırık bölgede sık aralıklarla nabız, derinin rengi ve ısısı kontroledilir.
• Kol ve bacaklar yukarıda tutulur.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Burkulma Nedir?
Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.
Burkulma Belirtileri Nelerdir?
• Burkulan bölgede ağrı
• Kızarıklık, şişlik
• İşlev kaybı
Burkulmada İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?
• Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem tespit edilir.
• Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır.
• Erken dönemde soğuk uygulama yapılır.
• Hareket ettirilmez.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Çıkık Nedir?
Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden normal konumuna dönemez.
Çıkık Belirtileri Nelerdir?
• Yoğun ağrı
• Şişlik ve kızarıklık
• İşlev kaybı
Çıkıkta İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?
• Eklem aynen bulunduğu şekilde tespit edilir.
• Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz.
• Hastaya/yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez.
• Bölgede nabız, deri rengi ve ısı kontrol edilir.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Kırık-Çıkık ve Burkulmalarda Tespit Nasıl Olmalıdır?
Tespit için ilk yardımcı elde olan malzemeleri kullanır. Bunlar üçgen sargı, rulo sargı, battaniye, hırka, eşarp, kravat vb. yumuşak malzemeler ile tahta, karton vb. sert malzemeler olabilir.
Tespit Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?
• Tespit yapılırken yaralı bölge sabit tutulmalıdır.
• Yara, varsa üzeri temiz bir bezle kapatılmalıdır.
• Tespit edilecek bölge önce yumuşak malzeme ile kaplanmalıdır.
• Yaralı bölge nasıl bulunduysa öyle tespit edilmelidir. Düzeltilmeye çalışılmamalıdır.
• Tespit; kırık, çıkık ve burkulma bölgesinin üstündeki ve altındaki eklemleri içerecek şekilde yapılmalıdır.
TESPİT YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Kol ve Köprücük Kemiği Kırığı Tespiti
• Koltuk altına yumuşak malzeme yerleştirilir.
• Kol askısı yerleştirilir.
• Üçgen bandaj yaralının gövdesinin üzerinde, üçgenin tepesi dirsek tarafına, tabanı gövdeyle aynı hizada olacak şekilde yerleştirilir.
• El dirsek hizasında bükülü olarak göğsün alt kısmına yerleştirilir.
Üçgen bandajın iki ucu yaralının boynuna düğümlenir. Tespit edilen elin parmakları görülecek şekilde olmalıdır.
• Kol askısı desteği, göğüs boşluğu ve yaralı kol üzerine yerleştirilir (geniş dış bandajda yerleştirilebilir). Böylelikle vücuda yapışık bir şekilde yaralı kol ve omuz eklemi sabitlenmiş olur.
Üst Kol Kemiği Kırığı Tespiti
• Sert tespit malzemesiyle yapılır.
• Kırık kemiği, tespit edecek olan malzemeler yerleştirilmeden önce kolun altına (koltuk boşluğundan yararlanılarak) iki kumaş şerit yerleştirilir.
• Malzemelerden kısa olanı, koltuk altından itibaren dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir.
• Uzun olanı omuzla dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir.
• Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanarak tespit edilir. Şeritler çok kısa bağlanmamalıdır.
• Dirseği tespit için kol askısı takılır.
• Omuz tespiti için göğüs ve yaralı kol üzerinden geniş kumaş şerit veya üçgen bandaj uygulanır.
Dirsek Kırığı ve Çıkığı Tespiti
• Kol gergin vaziyette bulunduysa kolla vücut arasına yumuşak dolgu malzemeleri konularak vücuda tespit edilir.
• Eğer bükülmüş vaziyette bulunduysa bir kol askısı desteği ile tespit edilir.
Kol Askısıyla Önkol, Bilek ve El Tespiti
• Kırık dirsek ve bilek ekleminin hareketini önlemek için yaralı ön kolun altına üçgen kol askısı yerleştirilir. Hastanın/yaralının boynunun arkasına üçgenin iki ucu düğümlenir.
• Aşırı hareket etmesini engellemek için geniş bir bandaj yardımıyla askının üstünden sarılarak gövdeye bağlanır.
Dirsek Kemiği ve/veya Önkol Kemiği Kırığında Sert Malzemelerle Tespit
• Önkolun altına 2 şerit yerleştirilir.
• Yumuşak maddeyle desteklenmiş sert tespit malzemelerinden biri, parmak diplerinden dirseğe kadar içe; diğeri, elin dış yüzünden dirseğe gelecek şekilde dışa konarak tespit edilir.
• Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanır, fazla sıkılmamalıdır.
• Dirsek eklemini tespit için kol askısı takılır.
• Bilek kemiklerinde veya el tarak kemiğinde bölgeyi, bir kol askısı ile tespit yeterlidir.
• Parmak kemiği kırıkları ile çıkığı ayırt etmek zordur. Tespit için bir tespit malzemesi ile yaralı parmak, yanındaki sağlıklı parmakla bandaj yapılabilir.
Leğen Kemiği Kırığı Tespiti
• Her iki bacak arasına bir dolgu malzemesi konur.
• Sekiz şeklindeki bir bandajla bilekler tespitlenir.
• Doğal boşlukların altından (dizler ve bilekler) bandajları kaydırmak ve iki tanesi kalça ve dizler arasında diğer ikisi dizler ve bilekler arasında olacak şekilde düğümlenerek tespit edilir. Bütün düğümler aynı tarafta olmalıdır.
Uyluk Kemiği Kırığı Tespiti
Sert tespit malzemesi ve sağlam bacağı (ikinci bir tespit malzemesi gibi) kullanarak tespit etme;
• Bir el, ayağın üst kısmına; diğeri, bileğe konularak yaralı bacak tutulur ve sağlam bacakla bir hizaya getirmek için yavaşça çekilir. Aynı zamanda hafif bir döndürmede uygulanır.
• Her iki bacak arasına (özellikle dizler ve bilekler) bir dolgu malzemesi konur.
• Sekiz şeklinde bir bandajla bilekler sabitlenir.
• Yaralının vücudunun altından, kımıldatmaksızın doğal boşlukları kullanarak bel, diz ve bileklerin arkasına 7 kumaş şerit (veya benzeri) geçirilir.
• Yumuşak malzemeyle desteklenmiş sert tespit malzemesi, koltuk altından ayağa kadar yerleştirilir ve ayaklardan yukarı doğru bağlanır.
• Düğümler tespit malzemesi üzerine atılarak bandajlar bağlanır.
• Bilek hizasındaki bandaj öncekinin üzerine sekiz şeklinde bağlanır.
• Sert tespit malzemesi bulunmaması halinde, sağlam bacağı tek destek olarak kullanarak geniş bandajlarla tespit edilir.
Diz Kapağı Kırığı Tespiti
• Geniş bandajlar yardımı ile iki bacağı birleştirerek dizkapağı tespit edilir. Dizin üst ve altında kalan bandajları sıkarken dikkatli olunmalıdır.
• Geniş ve sert tespit malzemesi (tabla) varsa kalçadan ayağa kadar, yaralı bacağın altına tabla yerleştirilir. İki tanesi kalça-diz arasındaki bölgede, iki tanesi de diz-bilek arasındaki bölgede olacak şekilde geniş bandajlarla bağlanır ve bunların üzerine eklemi sabitlemek amacıyla, eklem üzerinden sekiz şeklinde bir bandaj ile sarılır.
Kaval Kemiği Kırığı Tespiti
Uyluk kemiği kırığı tespitindeki gibidir.
• Bacaklar tutulur ve yavaşça çekilir.
• Doğal boşluklar kullanılarak (dizlerin altı, bileklerin altı) yaralı bacağın altından kumaş şeritler geçirilir.
• Uygun bir şekilde yumuşak dolgu malzemesiyle desteklenmiş tespit malzemelerinden biri iç tarafta kasıktan ayağa kadar, diğer tarafta kalçadan ayağa kadar yerleştirilir.
• Ayaklardan başlanarak şeritler dış tespit malzemesi üzerinde düğümlenerek bağlanır. Bilek hizasındaki bandaj ayak tabanı üzerine sekiz şeklinde düğümlenir.
Bileğin/Ayağın Tespiti
• Yaralının ayakkabıları çıkarılmadan bağları çözülür.
• Bilek seviyesinde sarılmış sekiz şeklinde bir bandajla her iki ayak birlikte tespit edilir. Yumuşak malzemelerle iyice kaplanmış (rulo yapılmış bir battaniye) bir yüzeye dayamak suretiyle bacakları yukarıda tutmak gerekir.
Hayvan
ısırmalarının önemi
Kedi köpek
vb. hayvanların dişleri sivri ve keskindir. Ağızlarında ise daima mikrop
vardır. Isırmaları halinde derindeki dokulara kadar mikropların ulaşmasına
neden olurlarAyrıca birden fazla ısırmalarında ciddi yaralanmalara yol
açabilirler.
Kedi -
köpek ısırmalarında ilk yardım
Hafif
yaralanmalarda;
Yara 5 dk.
süreyle sabun ve soğuk suyla yıkanır.
Yaranın
üzeri temiz bir bezle kapatılır.
Ciddi
yaralanma ve kanama varsa;
Yaraya
temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama durdurulur.
Derhal
tıbbi yardım sağlanır ( 112 )
Hasta kuduz
aşısı için uyarılır.
Arı
sokmasında ilk yardım
Arının
soktuğu bölge yıkanır.
Derinin
üzerinden arının iğnesi görünüyorsa çıkarılır.
Soğuk
uygulama yapılır ( soğuk su ). Amonyak vb. kullanılmaz.
Eğer
ağızdan sokmuşsa, solunumu güçleştiriyorsa kişinin buz emmesi sağlanır.
Ağız içi
sokmalarında ve alerjisi olanlar için tıbbi yardım istenir.
Akrep
sokmasında ilk yardım
Hasta
sakinleştirilir.
Sokmanın
olduğu bölge hareket ettirilmez.
Hasta ya da
yaralı yatar pozisyonda tutulur.
Sokulan
bölgeye soğuk uygulama yapılır.
Sokulan
yerindört parmak üst bölümüne dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır.
Turnike
uygulanmaz.
Yara
üzerine hiçbir girişimde bulunulmaz ( kesilmez, emilmez, vb.).
Tıbbi
yardım istenir (112).
Yılan sokma
/ ısırmalarında ilk yardım
Hasta
sakinleştirilip, dinlenmesi sağlanır.
Yara soğuk
su ile yıkanır.
Yaraya
yakın bölgedeki baskı yapabilecek takı ya da eşyalar çıkarılır ( yüzük,
bilezik, saat vb.).
Yaraya
soğuk uygulama yapılır.
Yaralanan
bölgenin dört parmak üst bölümüne dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj
uygulanır.
Turnike
uygulanmaz.
Yaralı
mümkün olduğunca hareket ettirilmez.
Yara
üzerine hiçbir girişimde bulunulmaz ( kesilmez, emilmez, vb. ).
Yaralının
yaşam bulguları izlenir.
Tıbbi
yardım istenir (112).
Deniz
canlıları sokmasında ilk yardım
Kişi
hareket ettirilmez.
Temas eden
ya da etkilenen vücut bölgesi ovulmaz.
Batan diken
varsa ve görünüyorsa çıkarılır.
Bu
hayvanların enzimleri sıcağa karşı dayanıksız olduğundan, temas edilen ya da
etkilenen bölgeye sıcak uygulama yapılır.
Kişi sağlık
kuruluşuna sevk edilir.
Zehirlenme
Nedir?
Vücuda zehirli (toksik) bir maddenin girmesi sonucu normal fonksiyonların bozulmasıdır. Vücuda dışarıdan giren bazı yabancı maddeler, vücudun yaşamsal fonksiyonlarına zarar verebileceğinden zehirli (toksik) olarak kabul edilirler.
Vücuda zehirli (toksik) bir maddenin girmesi sonucu normal fonksiyonların bozulmasıdır. Vücuda dışarıdan giren bazı yabancı maddeler, vücudun yaşamsal fonksiyonlarına zarar verebileceğinden zehirli (toksik) olarak kabul edilirler.
Zehirlenmelerde
Genel Belirtiler Nelerdir?
• Sindirim Sistemi Bozuklukları: Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal,
• Sinir Sistemi Bozuklukları: Bilinç kaybı, havale, rahatsızlık hissi, hareketlerde uyumsuzluk,
• Solunum Sistemi Bozuklukları: Nefes darlığı, morarma, solunum durması,
• Dolaşım Sistemi Bozuklukları: Nabız bozukluğu, kalp durması.
Zehirlenme Hangi Yollarla Meydana Gelir?
Zehirlenme yolları üç grupta toplanır.
1. Sindirim Yoluyla: En sık rastlanan zehirlenme yoludur. Sindirim yoluyla alınan zehirler; genellikle ev ya da bahçede kullanılan kimyasal maddeler, zehirli mantarlar, bozuk besinler, ilaç ve aşırı alkoldür.
2. Solunum Yoluyla: Zehirli maddenin solunum yolu ile alınmasıyla oluşur. Genellikle karbonmonoksit (tüp kaçakları, şofben, bütan gaz sobaları), lağım çukuru veya kayalarda biriken karbondioksit, havuz hijyeninde kullanılan klor, yapıştırıcılar, boyalar ve ev temizleyicileri gibi maddeler ile oluşur.
3. Deri Yoluyla: Zehirli madde vücuda direk deri aracılığı ile girer. Bu yolla olan zehirlenmeler; böcek sokmaları, hayvan ısırıkları, ilaç enjeksiyonları, saç boyaları, zirai ilaçlar gibi zehirli maddelerin deriden emilmesi ile oluşur.
Sindirim Yoluyla Zehirlenmede İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Bilinç kontrolü yapılır.
• Ağız zehirli madde ile temas etmişse su ile çalkalanır. Zehirli madde, ele temas etmişse el sabunlu su ile yıkanır.
• Yaşam bulguları değerlendirilir.
• Kusma, bulantı, ishal gibi belirtiler değerlendirilir.
• Özellikle yakıcı maddelerin alındığı durumlarda hasta asla kusturulmaz.
• Bilinç kaybı varsa koma pozisyonu verilir.
• Üstü örtülür.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Olayla ilgili bilgiler toplanarak kaydedilir. Sindirim yolu ile olan zehirlenmelerde tıbbi müdahaleye yardımcı olmak için;
• Zehirli maddenin türü nedir?
• İlaç ya da uyuşturucu alıyor mu?
• Hasta saat kaçta bulundu?
• Evde ne tip ilaçlar var? gibi soruların cevabı araştırılır.
Solunum Yolu ile Zehirlenmelerde İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta temiz havaya çıkarılır ya da cam ve kapı açılarak ortam havalandırılır.
• Yaşamsal belirtiler değerlendirilir (ABC).
• Yarı oturur pozisyonda tutulur.
• Bilinç kapalı ise koma pozisyonu verilir.
• Tıbbi yardım istenir (112).
• İlk yardımcı müdahale sırasında kendini ve çevresini korumak için gerekli önlemleri almalıdır.
• Solunumu korumak için maske veya ıslak bez kullanılır.
• Elektrik düğmeleri, diğer elektrikli aletler ve ışıklandırma cihazları kullanılmaz.
• Yoğun duman varsa hastayı dışarı çıkarmak için ip kullanılmalıdır.
• Derhal itfaiyeye haber verilir (110).
Deri Yolu ile Zehirlenmelerde İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Yaşam bulguları değerlendirilir.
• Ellerin zehirli madde ile teması önlenmelidir.
• Zehir bulaşmış giysiler çıkartılır.
• 15-20 dakika boyunca deri bol suyla yıkanmalıdır.
• Tıbbi yardım istenir (112).
• Sindirim Sistemi Bozuklukları: Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal,
• Sinir Sistemi Bozuklukları: Bilinç kaybı, havale, rahatsızlık hissi, hareketlerde uyumsuzluk,
• Solunum Sistemi Bozuklukları: Nefes darlığı, morarma, solunum durması,
• Dolaşım Sistemi Bozuklukları: Nabız bozukluğu, kalp durması.
Zehirlenme Hangi Yollarla Meydana Gelir?
Zehirlenme yolları üç grupta toplanır.
1. Sindirim Yoluyla: En sık rastlanan zehirlenme yoludur. Sindirim yoluyla alınan zehirler; genellikle ev ya da bahçede kullanılan kimyasal maddeler, zehirli mantarlar, bozuk besinler, ilaç ve aşırı alkoldür.
2. Solunum Yoluyla: Zehirli maddenin solunum yolu ile alınmasıyla oluşur. Genellikle karbonmonoksit (tüp kaçakları, şofben, bütan gaz sobaları), lağım çukuru veya kayalarda biriken karbondioksit, havuz hijyeninde kullanılan klor, yapıştırıcılar, boyalar ve ev temizleyicileri gibi maddeler ile oluşur.
3. Deri Yoluyla: Zehirli madde vücuda direk deri aracılığı ile girer. Bu yolla olan zehirlenmeler; böcek sokmaları, hayvan ısırıkları, ilaç enjeksiyonları, saç boyaları, zirai ilaçlar gibi zehirli maddelerin deriden emilmesi ile oluşur.
Sindirim Yoluyla Zehirlenmede İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Bilinç kontrolü yapılır.
• Ağız zehirli madde ile temas etmişse su ile çalkalanır. Zehirli madde, ele temas etmişse el sabunlu su ile yıkanır.
• Yaşam bulguları değerlendirilir.
• Kusma, bulantı, ishal gibi belirtiler değerlendirilir.
• Özellikle yakıcı maddelerin alındığı durumlarda hasta asla kusturulmaz.
• Bilinç kaybı varsa koma pozisyonu verilir.
• Üstü örtülür.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Olayla ilgili bilgiler toplanarak kaydedilir. Sindirim yolu ile olan zehirlenmelerde tıbbi müdahaleye yardımcı olmak için;
• Zehirli maddenin türü nedir?
• İlaç ya da uyuşturucu alıyor mu?
• Hasta saat kaçta bulundu?
• Evde ne tip ilaçlar var? gibi soruların cevabı araştırılır.
Solunum Yolu ile Zehirlenmelerde İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta temiz havaya çıkarılır ya da cam ve kapı açılarak ortam havalandırılır.
• Yaşamsal belirtiler değerlendirilir (ABC).
• Yarı oturur pozisyonda tutulur.
• Bilinç kapalı ise koma pozisyonu verilir.
• Tıbbi yardım istenir (112).
• İlk yardımcı müdahale sırasında kendini ve çevresini korumak için gerekli önlemleri almalıdır.
• Solunumu korumak için maske veya ıslak bez kullanılır.
• Elektrik düğmeleri, diğer elektrikli aletler ve ışıklandırma cihazları kullanılmaz.
• Yoğun duman varsa hastayı dışarı çıkarmak için ip kullanılmalıdır.
• Derhal itfaiyeye haber verilir (110).
Deri Yolu ile Zehirlenmelerde İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Yaşam bulguları değerlendirilir.
• Ellerin zehirli madde ile teması önlenmelidir.
• Zehir bulaşmış giysiler çıkartılır.
• 15-20 dakika boyunca deri bol suyla yıkanmalıdır.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Zehirlenmerde
Genel İlk Yardım Kuralları Nelerdir?
• Zehirlenmeye neden olan maddeyi ya da zehirlenen kişinin ortamdan uzaklaştırılması
• Hayati fonksiyonların devamının sağlanması
• Sağlık kuruluşuna bildirmesi (112)
Şofben Kazaları
Şofben sıcak su temini için birçok konutta hâlâ kullanılmaktadır. Elektrikle çalışanlar genellikle termostat arızası nedeniyle kazan patlamalarına neden olabilmekte ve kişiler sıcak su yanıkları ile karşılaşabilmektedir. LPG ile çalışan şofbenler ile de kazalar olmaktadır.Bu kazalar ortamdaki oksijenin yanma sırasında tüketilmesine bağlıdır.LPG zehirli değildir. Ancak; 6 m3 den küçük iyi havalandırılmamış mekanlarda şofben kullanıldığında ortamdaki oksijen hızla tükenmekte ve kişiler bu yüzden havasızlıktan boğularak kaybedilmektedirler.
Şofben Kazalarında İlk Yardım
• Kişi ortamdan uzaklaştırılır.
• Hareket ettirilmez.
• Yaşam bulguları değerlendirilir (ABC).
• Havayolu açıklığı sağlanır.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
• Banyo içerden kilitlenmemeli,
• Şofben iyi çeken bir bacaya bağlanmalı,
• Şofbenin olduğu yere bol hava girişi sağlanmalı,
• Şofben ile tüp arasındaki hortum 125 cm den uzun olmamalı,
• Banyodaki kişiler kontrol edilmeli.
Karbonmonoksit Zehirlenmesi Endüstriyel merkezlerde önemli bir sorundur. Egzoz gazları, gaz ve kömür ısıtıcıları, mangal kömürleri, kuyular ve derin çukurlarda bulunur. Karbon monoksit renksiz, kokusuz, havadan hafif ve rahatsız edici olmayan bir gazdır. Hemoglobine bağlanma kapasitesi oksijenden 280 kat fazladır.
Karbonmonoksit Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?
• Aşırı yorgunluk, huzursuzluk,
• Grip belirtileri,
• Bulantı-kusma, baş dönmesi, karıncalanma,
• Cilt ve tırnaklarda kısa süreli kiraz kırmızısı renk değişimi,
• Göğüs ağrısı, çarpıntı hissi, tansiyon düşüklüğü,
• Solunum durması, kalp durması, koma.
Karbonmonoksit Zehirlenmesinde İlk Yardım
• Kişi ortamdan uzaklaştırılır.
• Hareket ettirilmez.
• Yaşam bulguları değerlendirilir (ABC).
• Hava yolu açıklığı sağlanır.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Arı Sokmalarının Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler kısa sürer. Acı, şişme, kızarıklık gibi lokal belirtiler olur. Arı birkaç yerden veya nefes borusuna yakın bir yerden soktuysa ya da kişi alerjik bünyeli ise tehlikeli olabilir.
Akrep Sokmalarının Belirtileri Nelerdir?
Kuvvetli bir lokal reaksiyon oluşturur.
• Ağrı,
• Ödem,
• İltihaplanma, kızarma, morarma,
• Adale krampları, titreme ve karıncalanma,
• Huzursuzluk, havale gözlenebilir.
Yılan Sokmalarının Belirtileri Nelerdir?
Lokal ve genel belirtiler verir.
• Bölgede morluk, iltihaplanma (1-2 hafta sürer),
• Kusma, karın ağrısı, ishal gibi sindirim bozuklukları,
• Aşırı susuzluk,
• Şok, kanama,
• Psikolojik bozukluklar,
• Kalpte ritim bozukluğu, baş ağrısı ve solunum düzensizliğidir.
Deniz Canlıları Sokmasında Belirtiler Nelerdir?
Çok ciddi değildir. Lokal ve genel belirtiler görülür.
• Kızarma,
• Şişme,
• İltihaplanma,
• Sıkıntı hissi,
• Huzursuzluk,
• Havale,
• Baş ağrısıdır.
Kedi-Köpek Gibi Hayvan Isırmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta/yaralı yaşamsal bulgular yönünden değerlendirilir (ABC).
• Hafif yaralanmalarda yara 5 dakika süreyle sabun ve soğuk suyla yıkanır.
• Yaranın üstü temiz bir bezle kapatılır.
• Ciddi yaralanma ve kanama varsa yaraya temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama durdurulmalıdır.
• Derhal tıbbi yardım istenmeli (112).
• Hasta kuduz ve/veya tetanos aşısı yaptırması hususunda uyarılmalıdır.
Arı Sokmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Yaralı bölge yıkanır.
• Derinin üzerinden görülüyorsa arının iğnesi çıkarılır.
• Soğuk uygulama yapılır.
• Eğer ağızdan sokmuşsa ve solunumu güçleştiriyorsa buz emmesi sağlanır.
• Ağız içi sokmalarında ve alerji hikayesi olanlarda tıbbi yardım istenir (112).
Akrep Sokmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Sokmanın olduğu bölge hareket ettirilmez.
• Yatar pozisyonda tutulur.
• Yaraya soğuk uygulama yapılır.
• Kan dolaşımını engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır.
• Yara üzerine hiçbir girişim yapılmaz.
Yılan Sokmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta sakinleştirilip dinlenmesi sağlanır.
• Yara su ile yıkanır.
• Yaraya yakın bölgede baskı yapabilecek eşyalar (yüzük, bilezik vb.) çıkarılır.
• Yara yeri, baş veya boyunda ise yara çevresine baskı uygulanır.
• Kol ve bacaklarda ise yara üstünden dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır (turnike asla yapılmaz).
• Soğuk uygulama yapılır.
• Yara üzerine herhangi bir girişimde bulunulmaz (yara emilmez).
• Yaşamsal bulgular izlenir.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Deniz Canlıları Sokmasında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Yaralı bölge hareket ettirilmez.
• Batan diken varsa ve görünüyorsa çıkartılır.
• Etkilenen bölge ovulmamalıdır.
• Sıcak uygulama yapılmalıdır.
• Zehirlenmeye neden olan maddeyi ya da zehirlenen kişinin ortamdan uzaklaştırılması
• Hayati fonksiyonların devamının sağlanması
• Sağlık kuruluşuna bildirmesi (112)
Şofben Kazaları
Şofben sıcak su temini için birçok konutta hâlâ kullanılmaktadır. Elektrikle çalışanlar genellikle termostat arızası nedeniyle kazan patlamalarına neden olabilmekte ve kişiler sıcak su yanıkları ile karşılaşabilmektedir. LPG ile çalışan şofbenler ile de kazalar olmaktadır.Bu kazalar ortamdaki oksijenin yanma sırasında tüketilmesine bağlıdır.LPG zehirli değildir. Ancak; 6 m3 den küçük iyi havalandırılmamış mekanlarda şofben kullanıldığında ortamdaki oksijen hızla tükenmekte ve kişiler bu yüzden havasızlıktan boğularak kaybedilmektedirler.
Şofben Kazalarında İlk Yardım
• Kişi ortamdan uzaklaştırılır.
• Hareket ettirilmez.
• Yaşam bulguları değerlendirilir (ABC).
• Havayolu açıklığı sağlanır.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
• Banyo içerden kilitlenmemeli,
• Şofben iyi çeken bir bacaya bağlanmalı,
• Şofbenin olduğu yere bol hava girişi sağlanmalı,
• Şofben ile tüp arasındaki hortum 125 cm den uzun olmamalı,
• Banyodaki kişiler kontrol edilmeli.
Karbonmonoksit Zehirlenmesi Endüstriyel merkezlerde önemli bir sorundur. Egzoz gazları, gaz ve kömür ısıtıcıları, mangal kömürleri, kuyular ve derin çukurlarda bulunur. Karbon monoksit renksiz, kokusuz, havadan hafif ve rahatsız edici olmayan bir gazdır. Hemoglobine bağlanma kapasitesi oksijenden 280 kat fazladır.
Karbonmonoksit Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?
• Aşırı yorgunluk, huzursuzluk,
• Grip belirtileri,
• Bulantı-kusma, baş dönmesi, karıncalanma,
• Cilt ve tırnaklarda kısa süreli kiraz kırmızısı renk değişimi,
• Göğüs ağrısı, çarpıntı hissi, tansiyon düşüklüğü,
• Solunum durması, kalp durması, koma.
Karbonmonoksit Zehirlenmesinde İlk Yardım
• Kişi ortamdan uzaklaştırılır.
• Hareket ettirilmez.
• Yaşam bulguları değerlendirilir (ABC).
• Hava yolu açıklığı sağlanır.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Arı Sokmalarının Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler kısa sürer. Acı, şişme, kızarıklık gibi lokal belirtiler olur. Arı birkaç yerden veya nefes borusuna yakın bir yerden soktuysa ya da kişi alerjik bünyeli ise tehlikeli olabilir.
Akrep Sokmalarının Belirtileri Nelerdir?
Kuvvetli bir lokal reaksiyon oluşturur.
• Ağrı,
• Ödem,
• İltihaplanma, kızarma, morarma,
• Adale krampları, titreme ve karıncalanma,
• Huzursuzluk, havale gözlenebilir.
Yılan Sokmalarının Belirtileri Nelerdir?
Lokal ve genel belirtiler verir.
• Bölgede morluk, iltihaplanma (1-2 hafta sürer),
• Kusma, karın ağrısı, ishal gibi sindirim bozuklukları,
• Aşırı susuzluk,
• Şok, kanama,
• Psikolojik bozukluklar,
• Kalpte ritim bozukluğu, baş ağrısı ve solunum düzensizliğidir.
Deniz Canlıları Sokmasında Belirtiler Nelerdir?
Çok ciddi değildir. Lokal ve genel belirtiler görülür.
• Kızarma,
• Şişme,
• İltihaplanma,
• Sıkıntı hissi,
• Huzursuzluk,
• Havale,
• Baş ağrısıdır.
Kedi-Köpek Gibi Hayvan Isırmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta/yaralı yaşamsal bulgular yönünden değerlendirilir (ABC).
• Hafif yaralanmalarda yara 5 dakika süreyle sabun ve soğuk suyla yıkanır.
• Yaranın üstü temiz bir bezle kapatılır.
• Ciddi yaralanma ve kanama varsa yaraya temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama durdurulmalıdır.
• Derhal tıbbi yardım istenmeli (112).
• Hasta kuduz ve/veya tetanos aşısı yaptırması hususunda uyarılmalıdır.
Arı Sokmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Yaralı bölge yıkanır.
• Derinin üzerinden görülüyorsa arının iğnesi çıkarılır.
• Soğuk uygulama yapılır.
• Eğer ağızdan sokmuşsa ve solunumu güçleştiriyorsa buz emmesi sağlanır.
• Ağız içi sokmalarında ve alerji hikayesi olanlarda tıbbi yardım istenir (112).
Akrep Sokmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Sokmanın olduğu bölge hareket ettirilmez.
• Yatar pozisyonda tutulur.
• Yaraya soğuk uygulama yapılır.
• Kan dolaşımını engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır.
• Yara üzerine hiçbir girişim yapılmaz.
Yılan Sokmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta sakinleştirilip dinlenmesi sağlanır.
• Yara su ile yıkanır.
• Yaraya yakın bölgede baskı yapabilecek eşyalar (yüzük, bilezik vb.) çıkarılır.
• Yara yeri, baş veya boyunda ise yara çevresine baskı uygulanır.
• Kol ve bacaklarda ise yara üstünden dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır (turnike asla yapılmaz).
• Soğuk uygulama yapılır.
• Yara üzerine herhangi bir girişimde bulunulmaz (yara emilmez).
• Yaşamsal bulgular izlenir.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Deniz Canlıları Sokmasında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Yaralı bölge hareket ettirilmez.
• Batan diken varsa ve görünüyorsa çıkartılır.
• Etkilenen bölge ovulmamalıdır.
• Sıcak uygulama yapılmalıdır.
YARALANMA:
Deri ve derialtı dokularının hasarına YARA
denilmektedir. Yaralanmalarda genellikle ağrı ve fonksiyon kaybı vardır.
Yarayı açık ve kapalı olmak üzere iki başlık altında
inceleyebiliriz. Her türlü açık yara enfeksiyon için açık bir kapı demektir.
O nedenle yaraya hemen müdahale edilmelidir.
KAPALI
YARALANMALAR:
Üstteki deri tabakasında herhangi bir hasar, yani doku
kaybı olmamasına rağmen darbe nedeniyle deri altındaki dokularda meydana gelen
kanamalarla karakterize yaralanmalardır. Ekimoz ve hematom olarak
sınıflandırılabilirler.
Ekimoz: Deri altındaki sınırsız kanamalar sonucu
oluşan morarma ve çürüklerdir.
Hematom: Deri altındaki sınırlı kanamalardır, diğer
adıyla kan toplanmasıdır. Hematom sadece yumuşak doku yaralanmalarında
görülmez; kırıklardan veya herhangi bir damar yaralanmasından sonra da
görülebilir.
Kapalı
yaralanmalarda ilkyardım:
Kapalı yaralanmalarda ilkyardım, soğuk uygulama,
dinlendirme ve yüksekte tutma şeklindedir. Bir havluya sarılmış buz torbası,
etkilenen alana yerleştirildiğinde kanamayı azaltacaktır. Aradan saatler
geçtikten sonra soğuk uygulamanın yararı olmayacağından, emilimi hızlandırmak
ve ağrıyı azaltmak üzere sıcak uygulama önerilmektedir. Etkilenen kısım, günde
bir kaç kez ılık-sıcak arası suya 10-15 dakika daldırılır veya sıcak su ile
nemlendirilmiş havlu ile sarılır.
AÇIK
YARALANMALAR:
SIYRIK (Abrezyon): Derinin sert ve pürtüklü bir yüzeye
sürtünmesi sonucu oluşan yüzeysel yaralanmalardır. Yaralanan kısımdan kan
sızabilir. Oldukça ağrılı olabilirler. Sıyrıklar, varsa antiseptikle
silinebilir yoksa sabunlu su ile yıkanıp kuru ve temiz tutuldukları sürece daha
çabuk iyileşirler. Ancak, kirli veya ıslak bir iş yapılacaksa yara mutlaka
kapatılmalıdır.
KESİK (Laserasyon): Keskin ve düzgün yüzeyli nesne ile
meydana gelir. Kesilmiş düzgün veya parçalı bir yara oluşur. Kesik şeklindeki
yara deri altındaki dokuya, kasa, sinire ve kan damarlarına kadar
derinleşebilir.
Kesik yaranın kenarları antiseptikle silinir ve yara
ağzı ucuca getirildikten sonra üzeri steril gazlı bezle kapatılarak, yaralı
hastaneye götürülür.
YIRTIK; KISMİ KOPUK (Avülsiyon): Derinin bir parçası
ya tamamen kopmuştur ya da küçük bir kısmı ile bağlı kalmıştır. Genelde çok
kanarlar. Bu tip yaralanmalarda kısmen yada tam kopmuş olan deri (flap),
yaranın üzerine, normal yerine yerleştirilmeli, daha sonra üzeri steril
pansumanla kapatılmalıdır. Yaralı hemen hastaneye götürülmelidir.
DELİNME: Bıçak gibi kesici-delici aletler veya kurşun
gibi nesnelerle meydana gelir. Yara girişi küçük olduğundan, dışa kanama
genellikle önemli değildir. Ancak derindeki dokulara önemli zarar verebilirler.
Eğer bu yaralanma göğüs veya karında ise öldürücü olabilir.
* Kanamayı durdur.
* Yaranın daha fazla
kirlenmesini önle ( yara bandı veya steril gazlı bezle kapatarak).
* Yaralı kısmın hareket
etmesini önle; dinlendir.
* Yara çok kirli ise
mutlaka pansumanla kapatılmadan önce bulunabilecek en temiz su ile
yıkanmalıdır. Bulunabilecek en temiz su : elimizin altında çaydanlıkta kalmış
kaynamış ve soğumuş su, yoksa musluk suyu ya da şişe içinde satılan sular
kastedilmektedir.
* Eğer açık yara,
kirli-paslı metal veya toprakla temas etmişse, mutlaka TETANOS SERUMU
ve/veya AŞISI yaptırılmalıdır.
Yarada yabancı cisim varsa (Yabancı cisim batmışsa
Yabancı cisimleri çıkarmaya çalışmayın
Yabancı cismi sabitlemek üzere kalın pansuman
malzemesi kullanın
Hastayı vakit kaybetmeden hastaneye götürün
* Organ kopması söz konusu
ise:
Mutlaka temiz, nemli ve soğukta muhafaza edilerek
hastaneye götürülmelidir. ( Asla ıslatılmaz ve dondurulmaz ! )
Bunun için;
1- Kopan organ, nemli steril gazlı beze (yoksa
en temiz su ile ıslatılarak iyice sıkılmış en temiz kumaş parçasına) sarılır.
2- Delik olmayan bir naylon torbaya
konularak ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra, bu naylon torba:
3- Buzlu su içine konarak, hastayla birlikte
hastaneye götürülür. Burada önemli olan nokta: organın dondurulmadan ve
ıslatılmadan hastaneye ulaştırılmasıdır. O nedenle organ doğrudan su içine veya
buz üzerine konmaz !
Hasta ve kopan organ uygun koşullarda 6-12 saat içinde
hastaneye yetiştirildiğinde; organın eski işlevlerini aynen yerine getirme
olasılığı çok yüksekti
GÖZ
YARALANMALARI:
Görme organımızdaki yaralanmaları birkaç başlık
altında inceleyebiliriz:
1- Yaralanmalar:
Korneada
yabancı cisim bulunması (göze yabancı cisim
kaçması)
Göze yabancı
cismin batması
Yırtılmalar
2 Yanıklar:
Kimyasal yanıklar
lsı (termal) yanıkları
Işın yanıkları
1- YARALANMALAR:
Göze yabancı cisim kaçması: Yabancı cisim ( toz,
kirpik vb) kornea üzerindedir veya gözkapağı altındadır. Bu durumda göz temiz
su ile yıkanır. Eğer cisim göz kapağının altındaysa, göz kapağı ters çevrilerek
pamuklu çubukla uzaklaştırılabilir.
Yabancı cisim batmışsa: Genel kural burada da
geçerlidir: Batan cisimler çıkarılmaz, sabitlenir. Üzeri koni biçiminde bir
malzeme (veya bardak) ile kapatılır. Gözler birlikte hareket ettiğinden sağlam
göz de kapatılmalıdır.
Yırtılmalar: Yaralı göz hemen steril gazlı bezle kapatılır,
sağlam gözde kapatıldıktan sonra en kısa sürede hastaneye götürülmelidir.
2- YANIKLAR:
Kimyasal Yanıklar: Tek ve ilk acil tedavi yıkamaktır. Yıkamak için her türlü temiz su
(varsa serum fizyolojik tercih edilmelidir) kullanılabilir. Koşullar suyu göze
dökmeyi, hastanın başını musluk altına sokmayı, su ile dolu bir kap içine göz
sokularak göz kapaklarının hızla kırpıştırılmasını gerektirebilir. Gözü
yıkarken suyun akış yönü içten dışa doğru olmalıdır, aksi halde sağlam gözde
etkilenebilir. Daha sonra her iki gözde kapatılarak hastaneye ulaştırılır.
Yıkama süresi en az 15 dakika olmalıdır.
Isı (alev) yanıkları: Göz kapakları genellikle kapanır
ve yapışabilir. O nedenle her iki göz yıkandıktan sonra ıslak pansumanla
kapatılarak hastaneye götürülmelidir.
Işın yanıkları: Kızılötesi ışınlar, çıplak gözle güneş
tutulmasının izlenmesi, lazer ışını retinada ağrısız ancak kalıcı görme kaybına
neden olur. Kaynak yapmak, uzun süreli güneş lambasına, ultraviyole ışınlarına
ve parlak ışınlara (karla kaplı alanlar, çöl, durgun deniz gibi) maruz kalmak
gözde yüzeysel yanıklara neden olabilir. İlk anda fazla belirti görülmezken,
3-5 saat sonra kızarıklık, şişlik, aşırı gözyaşı salgılanması görülebilir.
Gözler yine ıslak pedlerle kapatılarak, kişi hastaneye götürülür.
Hangi tip göz yaralanması olursa olsun, yaralı gözün
yanı sıra sağlam göz de mutlaka kapatılmalıdır, yaralı gözün daha fazla zarar
görmemesi için!.
BAŞ (KAFA)
YARALANMALARI:
Kafa üstü düşme, denizde yere çakılma, trafik
kazalarında ön cama çarpma sonucu görülen, açık veya kapalı olarak
sınıflandırabileceğimiz kafa yaralanmalardır.
Açık Kafa Yaralanmaları: Yaralanma gözle
görülebildiğinden gerekli pansuman yapılır, mümkünse baş 30 derece yüksekte
tutularak (yarı oturur pozisyonda) hastaneye nakledilir. Eğer kulaktan veya
burundan açık kırmızı renkli kanama ya da kanla birlikte berrak sıvı geliyorsa,
BOS ( beyin-omurilik sıvısı) geliyor demektir. Bu şiddetli kafa yaralanmalarında
(genellikle de kırıklarında) görülür. Bu gibi durumlarda kanayan burna ya
da kulağa gevşek pansuman konarak dışarı akış sağlanır. Kesinlikle tampon
yapılmaz!. Eğer BOS kulaktan geliyorsa, pansuman konulduktan sonra yaralı
o kulağın üzerine gelecek şekilde yan yatırılır ve hastaneye nakledilir.
Kapalı Kafa Yaralanmaları: Gözle görülür bir yaralanma
olmadığından, vurma, çarpma, düşme, darbe sonrası veya yüksek tansiyonu olan
kişilerde aşağıdaki belirtiler görülürse ; bilinci kapalıysa yan yatırılarak,
bilinci yerindeyse baş yüksekte olacak şekilde yatırılarak, hastaneye
götürülmelidir.
Belirtiler:
Fışkırır tarzda
kusma
Aniden başlayan
baş ağrısı, baş dönmesi veya kulak çınlaması
Kol (lar) veya
bacak (lar) da karıncalanma, uyuşma, ilerleyen kuvvet kaybı, felç
-Sebepsiz uyku hali, konuşmada pelteklik, anlamsız
konuşmalar, kendini kaybetme, bilinç kaybı
Solunumda
yavaşlama, iç çekmeler, sesli solunum, hızlanan ve yavaşlayan solunum
-Nabızda değişiklikler, vücut ısısında yükselme (kan
basıncında yükselme)
Kanama
ilerledikçe gözbebekleri büyüklüğünde farklılık (ANİZOKORİ), çift görme,
görmede bulanıklık.
İlkyardım: Yukarıda bahsedilen nedenler sonucunda bu
belirtilerden biri veya birkaçı görülürse, yukarıda anlatıldığı şekilde hemen
hastaneye götürülmelidir
GÖĞÜS
YARALANMALARI
Tüm organ yaralanmalarında olduğu gibi göğüs
yaralanmaları da vurma, çarpma, darbe sonucu oluşur ve ilkyardım uygulamaları
açısından iki başlıkta ele alınabilir.
Kapalı göğüs yaralanmaları:Üstteki deri dokusu
sağlamdır. Ancak vurma, çarpma, darbe sonucu derialtı dokusundaki hasar
nedeniyle morarma, ağrı, kaburga kemiklerinde (kostalarda) kırıklar ve
akciğerde yırtılma-yaralanma görülebilir. Ayrıca travma olmaksızın şiddetli
kuru öksürük sonucunda da akciğerlerde yaralanma dolayısıyla da kapalı göğüs
yaralanması ortaya çıkabilir.
Belirtileri:
- Şiddetli göğüs ağrısı,
- Solunum güçlüğü,
- Öksürme ile kanlı balgam veya tükürük gelmesi.
İlkyardım: Bu belirtiler görüldüğünde kişi hemen
hastaneye götürülmelidir.
Açık göğüs yaralanmaları: Bıçak, şiş, kurşun gibi
delici cisimlerle veya kaburga kemiği kırıklarında, kırık uçların göğüs
duvarını delmesiyle meydana gelir.
Belirti ve bulgular:
- Yaralanan bölgede solunumla birlikte görülen veya
artan şiddetli ağrı ,
-Öksürükle kan gelmesi (hemoptizi),
- Yetersiz oksijenlenme nedeniyle mukozalarda morarma
(siyanoz)
- Kan basıncında düşm
İlkyardım:
* KAPALI GÖĞÜS YARALANMALARInda kişi mümkün olduğunca
kısa sürede hastaneye nakledilmelidir. Yarı oturur pozisyonda!
* YELKEN GÖĞÜS söz konusuysa, o taraftaki kol 45
derecelik açı ile göğüs üzerine kapatılır. Üçgen sargı bezi ile kol vücuda
derin bir nefes aldırdıktan sonra bağlanır. Hasta yarı oturur pozisyonda
hastaneye götürülür.
* AÇIK GÖĞÜS YARALANMALARInda, öncelikle açık yara
kapatılarak içeriye hava emilimi engellenmelidir. Bunun için herhangi bir
temiz, delik olmayan plastik/naylon torba, aluminyum folyo (sigara ya da
çikolata ambalajında bulunan) veya nemli sık dokunmuş bir kumaş parçası
kullanılabilir.
Eğer plastik/naylon kullanılacaksa: Yara üzerine
kapatıldıktan sonra dört bir tarafı flasterle vücuda yapıştırılır. Ancak bir
köşesi açık bırakılır. Ondan sonra yelken göğüste olduğu gibi sabitlenerek ve
aynı pozisyon verilerek hastaneye götürülür.
KARIN
YARALANMALARI
Kapalı karın yaralanmaları: Vurma, çarpma, darbe
sonucu oluşabileceği gibi apandisit patlaması, barsak düğümlenmesi, karın
içinde iltihaplanma ve kanamalar sonucunda da oluşabilir.
Belirtileri:
-Karın ağrısı, hareketle artan ağrı
-Bulantı, kusma
Karında
şişkinlik, sertlik, hassasiyet (hasta karnına dokundurmaz)
-Hasta hareket etmekten kaçınır
Ateş,
dudaklarda kuruma, susuzluk hissi
İlkyardım:
Hemen hastaneye
götürülür
Kusma olasılığına karşı uyanık olunur( kusma
olasılığına karşı hasta yan yatırılabilir)
Şoka karşı
hazırlıklı olunur
Ağrının yeri, şiddeti, tipi ve süresi kaydedilir
YAPILMAYACAKLAR:
Ağrı kesici verilmez (teşhis koymayı engelleyeceği
için)
Yiyecek veya içecek kesinlikle verilmez (ameliyata
alınmasını engeller)
Karın üzerine sıcak uygulama (sıcak su termoforu,
ısıtılmış ütü, vb) kesinlikle yapılmaz (soğuk uygulama yapmak dala akılcıdır).
Açık batın yaralanmaları: Hasta sırtüstü yatırılır.
Yara çevresi antiseptikle iyice silindikten sonra yara ağzı ucuca getirilerek
üzeri steril gazlı bezle kapatılır ve hastaneye götürülür.
Dikkat edilecek hususlar:
* Eğer iç organlar dışarı çıkmışsa, içeri sokulmaya
çalışılmaz. Yara üzerinde toplanır, ılık ve nemli steril gazlı bezle örtülür ve
aşağıda bahsedilen pozisyonlardan biri verdirilerek hastaneye götürülür.
* Yara vücut eksenine paralelse (yukarıdan aşağı doğru
ise): hasta sırtüstü yatırılır ve bacaklar dümdüz uzatılır.
* Yara vücut eksenine dikse (sağdan-sola/enlemesine
ise): hasta sırtüstü yatırılır ve bacaklar dizden bükülerek mümkün olduğunca
karna doğru çekilir.
OMURGA
YARALANMASI
Omurga 33 omurdan oluşmuştur. Boyun(servikal 7), sırt
(torakal 12), bel (lumbal 5), sakral (5) ve kuyruk sokumu (koksiks 3) olmak
üzere beş bölüme ayrılır (Şekil 21). Omurlar arasında bulunan kıkırdak
yastıkçıklar (diskler) hem hareketi sağlarlar hem de kemiklerin aşınmasını
önlerler. Omurlar kuvvetli bağlarla birbirlerine bağlanmışlardır, bu bağlar
birbirine komşu omurlar arasında küçük eğimlere olanak sağlamanın yanı sıra,
birbirlerinin üzerinde durmasını sağlarlar . Omurgayı oluşturan omurların arka
kısmında bulunan boşluk ile oluşan kanal (spinal kanal), omurilik ve onu
örten zarları içermektedir. Beyin omurilik sıvısı (BOS) bu zarlar arasında
dolaşmaktadır. Tüm sinirler omurilik yoluyla beyne ulaşırlar. Omurga
yaralanmalarında kırıklar ve/veya ezilmeler meydana geldiğinde omurilik
etkilenirse felç hatta ölüm meydana gelebilir. Bir omurun diğeri üzerinde hafif
kayması veya diskin kayması(bel fıtığı-herni), milimetrik dahi olsa sinirlerin
baskı altında kalması için yeterlidir. Bu nedenle omurga yaralanmalarında
hastanın KESİNLİKLE HAREKET ETTİRİLMEMESİ gerekir.
Hasta sert bir zemin üzerine yatırılarak (ya da
baş-sırt-kalça aynı düzlemde olacak şekilde) taşınmalıdır.
Omurga yaralanması olasılığı yüksek olan kazalar;
otomobil-motosiklet kazaları, denize dalmalar, yüksekten düşmeler vb' dir.
Kaza sonrası bilinci kapalı her hastada omurga
yaralanması olasılığı varsayılmalıdır.
Belirti ve bulgular:
-Ağrı: Hastanın bilinci yerindeyse ağrısını dile
getirebilir. Bazen hasta ağrıdan yakınmayabilir bu gibi durumlarda hastanın
hareket yeteneği gözlenir, Şayet hasta atellenmiş gibi yatıyorsa, hareket
etmekten kaçınıyorsa ağrısı nedeniyle bu şekilde yatıyordur. omurga yaralanması
olasılığı çok yüksektir.
-Kollar ve/veya bacaklarda uyuşma, karıncalanma veya
güçsüzlük.
-Şekil bozukluğu: Omurgada pek rastlanmaz. İstisna
olarak boyun omurlarında görülebilir; baş bir tarafa bükülmüştür.
-Hassasiyet.
-Paralizi (güç kaybı) ve/veya duyu kaybı. Kol ve/veya
bacağını hareket ettirmesi istenerek motor kaybı; dokunarak ta duyu kaybı
saptanabilir.
İlk Yardım:
Tüm
yaralanmalarda olduğu gibi öncelikle ABC kontrol edilir ve devamlılığı
sağlanır.
Kanamalar
kontrol altına alınır, yaralar kapatılır.
Hasta SERT VE
DÜZ BİR ZEMİN üzerinde, SIRTÜSTÜ YATIRILARAK taşınır. Boyun kısmı (servikal
omurlar) battaniye, havlu ya da ayakkabılarla sağa-sola hareket etmemesi için
desteklenir. Sert ve düz zemin için; kapı, iki uzun sopa arasına gerilmiş
battaniye kullanılabilir. Elbette ki varsa SEDYE en uygun taşıma aracıdır.
Trafik kazasında, kazazede araçtan baş-sırt-kalça aynı
hizada olacak şekilde çıkarılmalıdır, bunu sağlayabilmek için çevrede
bulunabilecek (1 m civarında) sopa ya da tahta parçasından yararlanılabilir.
Tahta sırta dayanarak aynı düzlemde kalması sağlanabilir.
Zehirlenmelerde ilkyardım [Ders 9]
Zehirlenmelerde İlkyardım dersine
başlamadan önce Bilinç bozukluklarında ilkyardım dersini aldığınızdan emin olun.
Zehirlenme nedir?
Vücuda zehirli (toksik) bir
maddenin girmesi sonucu normal fonksiyonların bozulmasıdır. Vücuda dışarıdan
giren bazı yabancı maddeler, vücudun yaşamsal fonksiyonlarına zarar
verebileceğinden zehirli (toksik) olarak kabul edilirler.
Zehirlenmelerde genel belirtiler
nelerdir?
Sindirim sistemi bozuklukları:
Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal
Sinir sistemi bozuklukları:
Bilinç kaybı, havale, rahatsızlık
hissi, hareketlerde uyumsuzluk
Solunum sistemi bozuklukları:
Nefes darlığı, morarma, solunum
durması
Dolaşım sistemi bozuklukları:
Nabız bozukluğu, kalp durması
Zehirlenme hangi yollarla meydana
gelir?
Zehirlenme yolları üç grupta
toplanır.
Sindirim yoluyla:
En sık rastlanan zehirlenme
yoludur. Sindirim yoluyla alınan zehirler genellikle ev yada bahçede kullanılan
kimyasal maddeler, ıehirli mantarlar, bozuk besinler, ilaç ve aşırı alkoldür.
Solunum yoluyla:
Zehirli maddenin solunum yolu ile
alınmasıyla oluşur. Genellikle karbonmonoksit (tüp kaçakları, şofben, bütan gaz
sobaları), Lağım çukuru veya kayalarda biriken karbondioksit, havuz hijyeninde
kullanılan klor, yapıştırıcılar, boyalar ev temizleyicileri gibi maddeler ile
oluşur.
Cilt yoluyla:
Zehirli madde vücuda direk deri
aracılığı ile girer. Bu yolla olan zehirlenmeler böcek sokmaları, hayvan
ısırıkları, ilaç enjeksiyonları, saç boyaları, zirai ilaçlar gibi zehirli
maddelerin deriden emilmesi ile oluşur.
Sindirim yoluyla zehirlenmede ilkyardım
Bilinç kontrolü yapılır,
Ağız zehirli madde ile temas etmişse su ile çalkalanır, zehirli madde ele temas etmişse el sabunlu su ile yıkanır,
Yaşam bulguları değerlendirilir,
Kusma, bulantı, ishal gibi belirtiler değerlendirilir,
Kusturulmaya çalışılmaz, özellikle yakıcı maddelerin alındığı durumlarda hasta asla kusturulmaz,
Bilinç kaybı varsa koma pozisyonu verilir,
Üstü örtülür,
Tıbbi yardım istenir (112),
Olayla ilgili bilgiler toplanarak kaydedilir ;
-Zehirli maddenin türü nedir?
-İlaç yada uyuşturucu alıyor mu?
-Hasta saat kaçta bulundu?
-Evde ne tip ilaçlar var?
Sindirim yoluyla zehirlenmede ilkyardım
Bilinç kontrolü yapılır,
Ağız zehirli madde ile temas etmişse su ile çalkalanır, zehirli madde ele temas etmişse el sabunlu su ile yıkanır,
Yaşam bulguları değerlendirilir,
Kusma, bulantı, ishal gibi belirtiler değerlendirilir,
Kusturulmaya çalışılmaz, özellikle yakıcı maddelerin alındığı durumlarda hasta asla kusturulmaz,
Bilinç kaybı varsa koma pozisyonu verilir,
Üstü örtülür,
Tıbbi yardım istenir (112),
Olayla ilgili bilgiler toplanarak kaydedilir ;
-Zehirli maddenin türü nedir?
-İlaç yada uyuşturucu alıyor mu?
-Hasta saat kaçta bulundu?
-Evde ne tip ilaçlar var?
Solunum yolu ile zehirlenmelerde
ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hasta temiz havaya çıkarılır yada
cam ve kapı açılarak ortam havalandırılır,
Yaşamsal belirtiler değerlendirilir (ABC),
Yarı oturur pozisyonda tutulur,
Bilinç kapalı ise koma pozisyonu verilir,
Tıbbi yardım istenir (112),
İlkyardımcı müdahale sırasında kendini ve çevresini korumak için gerekli önlemleri almalıdır,
Solunumu korumak için maske veya ıslak bez kullanılır,
Elektrik düğmeleri ve diğer elektrikli aletler ve ışıklandırma cihazları kullanılmaz,
Yoğun duman varsa hastayı dışarı çıkarmak için ip kullanılmalıdır,
Derhal itfaiyeye haber verilir (110).
Yaşamsal belirtiler değerlendirilir (ABC),
Yarı oturur pozisyonda tutulur,
Bilinç kapalı ise koma pozisyonu verilir,
Tıbbi yardım istenir (112),
İlkyardımcı müdahale sırasında kendini ve çevresini korumak için gerekli önlemleri almalıdır,
Solunumu korumak için maske veya ıslak bez kullanılır,
Elektrik düğmeleri ve diğer elektrikli aletler ve ışıklandırma cihazları kullanılmaz,
Yoğun duman varsa hastayı dışarı çıkarmak için ip kullanılmalıdır,
Derhal itfaiyeye haber verilir (110).
Cilt yolu ile zehirlenmelerde
ilkyardım nasıl olmalıdır?
Yaşam bulguları değerlendirilir,
Ellerin zehirli madde ile teması önlenmelidir,
Zehir bulaşmış giysiler çıkartılır,
15-20 dakika boyunca deri bol suyla yıkanmalıdır,
Tıbbi yardım istenir (112).
Ellerin zehirli madde ile teması önlenmelidir,
Zehir bulaşmış giysiler çıkartılır,
15-20 dakika boyunca deri bol suyla yıkanmalıdır,
Tıbbi yardım istenir (112).
Zehirlenmelerde genel ilkyardım
kuralları nelerdir?
Zehirlenmeye neden olan maddeyi
uzaklaştırmak (Kirli madde vücuttan ne kadar çabuk uzaklaştırılırsa o kadar az
miktarda emilir).
Hayati fonksiyonların devamının sağlanması
Sağlık kuruluşuna bildirme (112)
Hayati fonksiyonların devamının sağlanması
Sağlık kuruluşuna bildirme (112)
Göze
yabancı cisim kaçmasında ilk yardım
Göze toz,
kirpik gibi madde kaçmış ise
Toz ya da kirpik
kaçan göz ışığa çevrilir, alt ve üst göz kapağına bakılır.
Toz ya da
kirpik nemli, temiz bir bezle çıkartılır.
Kişiye
gözünü kırpıştırması söylenir.
Göz bol,
temiz su ile yıkanır.
Kişiye
gözünü ovmaması söylenir.
Göze kaçan
toz ya da kirpik çıkmıyorsa, kişinin sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.
Göze metal
ya da bir cisim batmış ise;
Gerekmedikçe
hasta kımıldatılmaz.
Göze hiçbir
müdahale yapılmaz.
Her iki göz
üçgen sargı benzeri bir malzeme ile sarılarak kapatılır.
Tıbbi
yardım istenir (112).
Hastanın
göz uzmanlık dalı olan bir sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.
Kulağa
yabancı cisim kaçmasında ilk yardım
Kesinlikle
sivri ve delici bir cisimle müdahale edilmez.
Yabancı
cisim kaçmış kulağa su değdirilmez.
Tıbbi
yardım istenir (112).
Buruna
yabancı cisim kaçmasında ilk yardım
Burun
duvarına bastırarak kuvvetli bir nefes verme ile cismin atılması sağlanır.
Çıkmazsa
tıbbi yardım sağlanır(112).
HASTA TAŞIMA METODLARI
Hasta
Taşımasıyla İlgili Temel Bilgiler:
Hastanın
ve kurtarıcısının emniyeti garanti altına alınıp, olay yeri "güvenli"
hale gelince, dikkat acilen hayatı tehdit eden tıbbi durumlara yönelmelidir.
Hastanın hava yolu açılmalı, solunum varlığından emin olunmalı ve gözle görünür
kanama durdurulmalıdır. Hastayı kurtarıp, müdahale edip, taşıma çabası içinde
temel hayat desteğinin ABC'leri, herkesin emniyeti sağlandıktan sonra
unutulmamalıdır. Bazen acil tıbbi tedavi girişimlerinin yürütülmesi zor, hatta
imkânsız olabilir. İşte bu durumlarda paramedik-ATT görevinin hastaya daha
fazla zarar vermemek olduğunu hatırlayarak, acil tıbbi destek sağlama konusunda
yaratıcı olmak durumundadır. Olay yerinde acil tıbbi bakım tamamlanınca, hasta
veya yaralı bir sedye veya başka taşıma cihazına taşınıp, uygun pozisyon
verilmeli, gerektiği şekilde örtülmeli ve cihaza emniyetli şekilde
bağlanmalıdır. Bu faaliyete paketleme denir. Sedye ya da taşıma cihazı, taşıma
işleminden önce, hastaya olabildiğince yaklaştırılmalı, bu şekilde hastanın
elde taşınacağı mesafe en aza indirilmelidir. Hastayı uzun bir omurga tahtası üzerine
veya bir kepçe sedyeye yerleştirmek, bir ambulans sedyesi, bir acil servis
sedyesi veya röntgen masası üzerine nakledene kadar hastanın hareket ve
durumunu ağırlaştırma riskini en aza indiren, en kolay taşıma yolu olabilir.
Paramedik-ATT veya hastanın hayatının tehlikede olduğu ender durum dışında,
hastaneye yaralının nakli düzenli, planlı ve telaşsız olmalıdır. Böyle bir
nakil, genellikle hastayı yerden, yataktan veya döşemeden bir ambulans
sedyesine taşımaktan ibarettir. Taşıma işleminde en az iki kurtarıcı
bulunmalıdır gerekirse çevredeki kişilerden yardım istenmelidir. Bu kişilere
basit ama ayrıntılı şekilde, hasta taşınmadan önce görevleri anlatılmalıdır. Bu
faaliyet sırasında, kaldırma, indirme, çekme, hastaya ve malzemeye destek olma
işleri gerekebilir. Bu işlerden herhangi biri aksarsa, hastaya ve
kurtarıcılarına rahatsızlık verilmesi ve ek yaralanmalara yol açılması söz
konusu olabilir. Taşıma planı yaparken ana hedeflerden biri, hastanın bulunduğu
yerden sedyeye naklini gerçekleştirdikten sonra, daha fazla hareket etmesini
engellemektir.
Sedye
ile hasta taşırken hastanın mutlaka emniyet kemerleri kakılmalı ve mahremiyet
açısından hastanın üzere temiz çarşaf ile örtülmelidir.
Hasta Kaldırma ve Taşımanın Amacı:
Her durumda hastanın taşınması ve
kaldırılması, ayrı bir strateji gerektirir. Bu personelin yeteneğine, arazinin
durumuna, tehlike ya da tehlikeli maddenin varlığına ve en önemlisi hastanın
durumuna göre belirlenir. Normal şartlarda hasta taşıması; hasta atellenip
transporta hazırlandıktan sonra taşınmalıdır. Elbette bu duruma uymayan başka
birçok durum vardır. Eğer olay yerinde daha fazla durmak hasta ve kurtarıcı
için tehlike oluşturacaksa doğal olarak hastayı oradan uzaklaştırmak ve güvenli
bir yere götürmek en doğru yol olacaktır. Hastayı uygun kaldırma ve taşıma
hastanın atellenmesi, bandajlanması ve oksijenizasyonu gibi hasta bakımının bir
parçasıdır. Özellikle spinal travmalı bir hastanın uygun şekilde hareket
ettirilmesi ve taşınması çok önemlidir.
Hastanın uygun şekilde kaldırılması
ve taşınması sadece hasta yararına yapılması gereken bir uygulama değildir.
Paramedik kendisi içinde uygun taşıma ve kaldırma metodlarını bilmeli ve
uygulamalıdır aksi halde kendi sağlığı bundan zarar görebilir. Bu konunun amacı uygun taşıma ve kaldırma
metodlarını öğretmek hem hastayı hem de paramediği korumayı hedeflemektedir.
Transport Kararı:
Hastanızı transporta başlamadan
önce her zaman atellemek mümkün olmaz. Kurtarıcı ve hasta yangın tehlikesiyle
karşı karşıyaysa hastayı hemen oradan uzaklaştırıp güvenli bir yere getirmek
gerekecektir. Eğer hastayı acil olarak hareket ettirmemiz gerekiyorsa hastanın
yaralanmasını minimalize etmek için birkaç yöntem vardır. Her bir durumda
hastanın durumuyla olay yerini muhtemel tehlike olasılığını karşılaştırarak
karar verin. Büyük kazalarda da olay yerini güvenliğini sağlamak çok mümkün
olmayabilir. Hasta taşımasında erken karar vermemiz gereken diğer durumlar;
Radyasyon kazaları, tehlikeli metaryeller, toksik gazlar ve çevresel
tehlikelerdir.
Vücut Mekaniği:
Uygun hareket vücudun canlılık
kazanmasına yardımcı olacaktır. Güçlü kaslara sahip olmak önemli değildir bu
kasların ustaca nasıl kullanıldığını, doğru hareket etmelerinin nasıl
sağlandığını, düzgün bir duruşa nasıl sahip olunduğunu kasların çeşitli işlerde
nasıl kullanıldığının bilinmesi gerekir.
İnsan vücudunu oluşturan kas, kemik, eklem ve sinirlerin diğer
sistemlerle işbirliği halinde çalışmasını öğreten bilime vücut mekaniği denir.
(2)
Vücut Mekaniği İlkeleri:
Eklemlerin Doğru Kullanılması:
Kaslarla korunan kemikler
birbirinden eklemlerle ayrılır. Eklemlerin birbiriyle ilişkisi ligamentlerle
sağlanır. Eklemlerdeki hareket;
Eklemin
şekline,
Ligamentlerin gevşek veya sık
oluşuna,
Koruyucu kasların koordinasyonuna
bağlıdır.
İyi bir vücut mekaniğinde, hareket
ederken eklemler sınırlı bir hareketin dışına çıkamaz. Kötü bir hareket
yapıldığında ise, koruyucu olarak karşı harekette bulunur.
Kasların Doğru Kullanılması
Egzersiz sırasında birkaç kas
yerine, daha fazla kasın kullanılmasına dikkat etmek gibi. Kasların tonüsünün
korunması da önemlidir. Kasın sürekli olarak kasılması ya da büzülmesi sonucu
kontraktür meydana gelir. Kontraktür, daha çok eklemlerin kapanmasını sağlayan
fleksör kaslarda görülür. Çünkü fleksör kaslar, ekstansör kaslardan daha
kuvvetlidir. Örneğin; sürekli hareketsiz oturan kişilerin dizlerinde kontraktür
gelişebilir.
Uzun süre kullanılmayan bir kasın
tonüsünü kaybederek hipotoni veya atoni ile sonuçlanmasıkaçınılmazdır. Daha
ileri dönemlerde ise, kas incelerek görevini yapamaz ve atrofigelişir. Oysa
kasların kasılması, venleri sıkıştırarak kanın kalbe dönüşünü kolaylaştırır.
Karın duvarı kasları ise, iç organları yerinde tutmaya yardım eder. Karın
duvarı kaslarının fazla zorlanması sonucu yırtıklar meydana gelerek fıtık
oluşumuna neden olabliir.
Harekete Etki Eden Fizik
Kanunlarının Kullanılması
Bir cismin hareketinde dengenin
sağlanabilmesi için uyulması gereken kurallar şunlardır:
Cismin taban yüzeyinin geniş olması
ya da taban düzleminin genişletilmesi,
Ağırlık çizgisinin taban düzlemi içinde
bulunması,
Ağırlık merkezinin taban yüzeyine
yakın olması gerekir
Her cismin ağırlık merkezi,
kitlesinin toplandığı yere bağlıdır. Bu merkez cismin tabanına yaklaştıkça
denge artar. İnsanda ağırlık merkezi, pelvis içinde lomber omuru
hizasındadır. Ağırlık merkezinden taban yüzeyine dikey doğrultuda geçen
çizgi ağırlık çizgisidir. İnsanda ağırlık çizgisi-yukarıdan aşağıya
doğru-mastoid kemiği, servikal ve lomber omurlar, patellaların ortasından ayak
bileklerinin önüne doğru inen çizgidir.
Vücut mekaniği ilkeleri nelerdir?
Bir hareket daima yerçekimi
kuvvetinden etkilenir. Yerçekimine uygun olarak hareket etme DOĞRU HAREKET ETME
yöntemidir. Örneğin, yerdeki kalın bir ağaç gövdesini kaldırarak taşımak
yerine, yuvarlayarak itmek daha az kuvvet gerektirir. Bir cismin
kaldırılmasında vücut mekaniğini doğru kullanmak için, kaldırılacak cismin
ağırlık merkezinin, kaldıran kişinin ağırlık merkezine yakın olması gerekir.
Böylece iki ağırlık merkezi arasındaki uzaklık kısalır ve cisim daha rahat
kaldırılır. Vücut yüzeyinin küçültülerek ağırlığın geniş kaslara verilmesi,
taban yüzeyinin genişletilmesi, cismin kaldırılmasını kolaylaştırır.
Bir cismin hareket ettirilmesinde
çekme, itme, yuvarlama, hareketleri kaldırmadan daha sağlıklıdır. Çekme
hareketinde, geniş kaslar kullanılır ve sırtın dik olmasına dikkat edilir.
Çünkü sırt kasları ince kaslar olup, kolaylıkla incinebilir. Bu hareketler
esnasında omurga üzerine fazla basınç yüklenmesi de sırt ağrılarına neden olur.
O halde, cismin hareketi ister kaldırma, ister çekme veya itme şeklinde olsun,
sırt daima dik tutulmalıdır. Bir cismin taşınmasında ya da yüksek bir yerden
alınmasında ağırlık, her iki kola eşit olarak bölünmelidir. Paramedik, vücut
mekaniği ilkelerini iyi bilmek zorundadır. Çünkü, paramedik uygulama ve
işlevlerinde, gerekli araç/gerecin taşınmasının yanı sıra, hastanın
kaldırılması ya da çevrilmesi gibi işlevlerde de vücut mekaniğini sıklıkla
kullanacaktır. Eğilme, kalkma ya dakaldırma hareketlerini sıklıkla kullanan
paramedik, bu hareketleri yaparken; ayak tabanlarını açıp, dizlerini bükerek,
bel, sırt ve boyun kaslarına ağırlık yüklemeden, bütün kuvvetini kalça ve
bacaklardaki geniş kaslara vermelidir. Paramedik kendi vücut mekaniğine özen
gösterirken, aynı zamanda, hastasına ve birlikte çalıştığı sağlık personeline
de bu konuda eğitim vermelidir.
Vücut Mekaniğinin Doğru
Kullanılması:
Ayakta Durma:
Vücut mekaniğine uygun duruş,
sağlığı olumlu yönde etkiler; solunum ve dolaşım düzenlidir, kas tonüsü korunur
ve enerjiden tasarruf edilir. Daha iyi anlaşılabilmesi açısından iyi ve kötü
duruş karşılaştırıldığında, aşağıdaki özellikler gözlenmeli
İyi Duruş Kötü
Duruş
■ Baş
dik, çene ile aynı doğrultuda ■ Baş
öne doğru eğik
■ Göğüs
dik ve kalkık ■ Göğüs
düz veya içe dönük
■ Omuzlar
geride ■ Omuzlar
öne doğru kıvrılmış
■ Karın
düz ■ Karın
ileriye doğru çıkmış
■ Sırt
normal kıvrımında ■ Sırt
normal kıvrımını kaybetmiş
■ Ayak parmakları
ileride ve ağırlık ■ Ayak
parmakları içe veya dışa doğru,
ayakların dış kenarında ağırlık ayakların iç kenarındadır.
Oturma:
Vücut mekaniğine uygun oturuş; baş
dik, çene ileride, boyun hafifçe öne kavis yapmış, ayak tabanları yere tamamen
temas etmiş durumdadır. Sırt ve bel iskemleye dayanmalıdır, gerekirse
desteklenmelidir. Bir başka deyişle, oturulan iskemlenin anatomik duruşu
sağlayacak şekilde yapılmış olması gerekir
Yürüme:
Vücut mekaniğine uygun şekilde
yürüme; baş dik, çene ileri doğru, boyun anatomik pozisyonunda, kollar iki
yanda gevşek ve rahat bir şekilde sarkıktır. Ayak parmakları çene ile aynı
doğrultuda olup ağırlık ayakların dış kenarındadır.
Vücut Mekaniğinin Yanlış
Kullanılmasında Görülen Bozukluklar:
Vücudun her hareketine uygun bir
eklem ve kas hareketi vardır. Önemli olan bunları doğru kullanmaktır. Yanlış
bir hareket ya da kötü pozisyon, bazı kasların aşırı gerilmesine, bazılarının
ise fazla gevşemesine neden olur. Bunun sonucu vücutta, ayak, göğüs kafesi ve
omurga ile ilgili bozukluklar gelişir.
Ayak
İle İlgili Bozukluklar
İnsanda ayak tabanı bir temel
olarak kabul edilir. Bu nedenle ayak sağlığında uygun vücut
mekaniği kullanılması önem taşır.
Düz Tabanlı k (Pes Planus/Flat
Foot): Tarslar ve metatarslar arasındaki ligamentlerin gevşemesi sonucu ayak
tabanının düşmesi ile oluşan bozukluktur. Doğuştan olabildiği gibi, ayağın uzun
süre hareketsiz kalması (alçı vb.), hızlı kilo kaybı, ağır yük taşıma
ve ayağa uygun olmayan ayakkabı
giyilmesine bağlı olarak da gelişebilir.
Ayak Düş mesi (Foot Drop): Ayağın
öne doğru düşmesidir. Genellikle baş parmak dışa dönüktür. Uzun süre yatak
istirahatindeki hastalarda gerekli önlemin alınmaması sonucu gelişir.
Hallux Valgus: Baş parmağın içe
doğru dönmesidir. Uygun olmayan ayakkabı giyme sonucu görülür. Kadınlarda daha
sık rastlanır.
Hallux Varus: Baş parmağın dışa doğru
dönmesidir. Sonradan kazanılan ayak ile ilgili bozuklukları önlemek için dikkat
edilmesi gereken noktalar şunlardır:
■ Ayak
ölçüsüne uygun çorap ve ayakkabı giymek,
■ Aşırı
sivri uçlu ayakkabılardan kaçınmak,
■ Aşırı
yüksek topuklu ya da düz ayakkabı giymemek,
■ Aşırı
kilo alma veya ani kilo kaybından kaçınmak,
■ Uzun
süre yatak istirahatinde ayak tabanlarını desteklemek,
■ Ayak
hijyenine dikkat etmek.
Göğüs Kafesi İle İlgili
Bozukluklar:
Vücut mekaniğinin kötü kullanılması
sonucu görülen ikinci önemli bozukluktur. Doğuştan
olabildiği gibi sonradan da
gelişebilir. İki tür bozukluk vardır:
Kunduracı tipi göğüs: Omurganın
dışa doğru çıkıntı, sternumun içe doğru çöküntü
yapmasıdır.
Kuş tipi göğüs: Omurganın içeriye
çöküp, sternumun dışa doğru çıkıntı yapmasıdır.
Omurga İle İlgili Bozukluklar
Kifoz: Sırt omurlarının kamburluk
yapacak şekilde dışa çıkıntı yapması, boyun ve bel omurlarının içe doğru
kıvrılması ile karakterizedir. Sternum da içeriye doğru çökmüştür. Göğüs
kafesinde meydana gelen daralma, solunum bozukluklarına ve karın içi
organlarında sarkmalara neden olabilir.
Lordoz: Bel omurlarının kıvrımı
artar, pelvis ve bel arasındaki açı büyür ve sternum dışa doğru çıkıntı yapar.
Solunum, dolaşım ve sindirim sistemi ile ilgili bozukluklar gelişebilir.
Hamilelikte geçici olarak fizyolojik lordoz görülür.
Skolyoz: Omurların sağa ya da sola
"S" harfi şeklinde kaymasıdır. Sürekli aynı tarafta ağırlık
taşımaktan kaynaklanabilir. (4)
Hasta Kaldırma ve Taşıma:
İnsan vücudundaki uzun kemikler
güçlüdür. Bu kemiklerin etrafı güçlü kas
gruplarıyla kuşatılmıştır. Bu sebeple bunlar ağır objeleri kaldırmaya
kalkışırken kullanmamız gereken destek bölümleridir. Kaldırma işlemini yaparken asla sırt
kaslarınızı kullanmayın. Sırt kasları spinal columu desteklediklerinden nispi
oranda kısa ve güçsüzdürler. Ağırlık
kaldırmaya karşı dayanıklı değildirler. Ağırlık kaldırmadan önce ayaklarınızı
bükün ve mümkün olduğunca sırtınızı düz tutun. Ayağınız yere tam bassın. İki
ayak arasındaki mesafe bir ayak boyunda olsun. Ağırlığa mümkün olduğunca yakın
olun. Karın ve kalça kaslarınızı kasın Böylece sırtınız için destek sağlamış
olursunuz. (2)
Hastayı
naklederken aşağıdaki geçerli kaldırma mekaniği prensipleri kullanılmalıdır:
1.
Sadece yuvarlayamadığınız, itemediğiniz ya da çekemediğiniz bir hastayı
kaldırın.
2.
Kol ve bacaklarınız gövdenize yakın olacak şekilde çalışın, böylece ağırlık
merkeziniz uygunsuz konumda olmaz ve kaslarınıza aşırı yük binmez.
3.
Kullanabileceğiniz en uzun ve en güçlü kas gruplarını kullanın. Kas kasılmasının
en etkin şekli, kasın orta hızda ve yumuşak kasılması ile mümkün olur.
4.
Ayaklarınızın durduğu yerden daha derinde çalışıyorsanız, vücudunuzu diz ve
kalçalarınızı bükerek öne doğru eğin. Ağır kaldırmak için belinizden eğilmeyin.
5.
Her iki ayağınızı zemine düz yerleştirin, bir ayağınız ötekinden hafifçe önde
olsun, bu şekilde sağlam bir tabana ağırlığı yayın.
6.
Hastanın ağırlığını her iki ayağınıza eşit dağıtın.
7.
Baldır ve kalça kaslarının temel kaldırma gücünü sağlayabilmesi için,
kaldırırken dizlerinizi düzeltin.
8.
Karnınızı hastayı kaldırırken kasın ve kalçalarınızı gövdenize yakın tutun,
böylece omuzlarınız omurga ve pelvisle aynı hizada olsun.
9.
Aks olarak bacaklarınızı kullanın, omurganızda rotasyon veya yana eğilme
hareketleri yapmayın. Omuzlarınız pelvisinizle hep aynı hizada, paralel olsun.
10.
Başınızı dik tutun ve yumuşak, koordine hareketler yapın. Ani, fevri hareketler
kaslara aşırı yük bindirir ve yaralanmalara yol açar.
11.
Sadece rahatça taşıyabileceğiniz yükler kaldırın. İnsanlara yaş, cins, kas
kitlesi ve fizik kapasitesini göz önünde bulundurarak yük verin.
12.
Yavaş, koordine hareketlerle yürüyün. Bir hasta veya sedyeyi taşırken
adımlarınız omuzlarınızdan daha geniş olmamalıdır .
13.
Mümkün olan her zaman, geriye doğru yerine ileri doğru yürüyün.Bu hareketinizin
normal, dengeli ve yumuşak olmasını kolaylaştırır.
14.
Mümkün olan her zaman, yardımcı cihazlar kullanın. Bunları bir kurtarmada
kullanmadan önce bozuk olmadıklarından emin olun ve uygun şekilde kullanmayı
bilin.
Hastanın
ambulansa transferi ve hastaneye nakli, hasta emniyetli bir şekilde hastaneye
ulaşmadan tamamlanmış sayılmaz. Hasta her hareket ettirildiğinde özel bağlama
kemerleri uygun şekilde yerleştirilmeli ve kullanılmalıdır. Hastayı nakletmede
yardımcı herkes, taşıma işinin nasıl yapılacağını ve kendi görevlerini
bilmelidir. Bu hareket koordinasyonu hızlı ve etkili bir hasta naklinde
yardımcı olacaktır. Hasta acil servise emniyetli bir şekilde teslim edildikten
sonra, Paramedik bir sonraki görev için hazırlanmalıdır. Ekip nakil sırasındaki
olumlu noktaları gözden geçirmelidir. Daha sonra, bir sonraki hastaya yardım
ederken daha etkili olmayı sağlayacak ufak değişiklikler tartışılmalıdır. Bu
değerlendirme ve eleştirme konuşması gözden geçirilmesi gereken girişimleri,
tamire ihtiyacı olan malzemeyi ve eğitimdeki eksiklikleri ortaya çıkaracaktır.
En önemlisi, böyle bir eleştiri daha güvenilir ve yetenekli paramediklerin
yetişmesinde yardımcı olacaktır. (1-3)
İtfaiyeci sürüklemesi. Kurtarıcı
hastanın vücudunun üst kısmının ağırlığını omuzları ve kollarının üst kısımları
ile destekler. Kurtarıcı başını dik, kollarını da düz tutarak denge ve ağırlık
transferini başarıyla sağlar.
Şekil 2. Giysiden sürükleme.
Kurtarıcı hastanın vücudunun uzun ekseni boyunca çekmelidir. Kurtarıcı bacak ve
sırt kaslarını kullanıp, kollarını düz tutarak en güçlü çekişi sağlayabilir
Battaniye sürüklemesi. Kurtarıcı
hastayı sürüklerken, sürtünmeyi azaltmak için battaniye kullanabilir. Kolları dik
tutup, bacak ve sırt kaslarını kullanarak en kuvvetli çekiş sağlanabilir.
Battaniye bütünüyle hastanın çevresini sarmalıdır. Hastanın başı, boynu ve
ekstremiteleri için hem destek, hem de koruma sağlayacektır
Önde beşik. Kurtarıcı kollarına, omuzlarına ve
sırtına oldukça fazla ağırlık yükler. En iyi denge ve ağırlık transferi
kurtarıcının kalça ve dizlerini büküp, bacaklarıyla kaldırmasıyla sağlanır.
Hastanın gövdesinin üst kısmının hafifçe geriye doğru kurtarıcının koluna
yaslanması yardımcı olabilir. Hastanın önde merkezlenen ağırlığının kollarında
olması nedeniyle, ATT hastayla
birlikte hareket ederken dengesini korumaya dikkat etmelidir.
Denk kayışı. Kurtarıcı hastanın
ağırlığının büyük bir kısmını
omurgası boyunca bacaklarına yüklemektedir. Ağırlık transferi en iyi şekilde
kurtarıcı dizlerini ve kalçalarını büküp, bacaklarıyla kaldırırken sağlanır.
Kurtarıcı takılmamak için hastanın bacaklarının pozisyonuna dikkat etmelidir
Yan koltuk desteği. Hasta vücudunun ağırlığının çoğunu kendisi yüklenir. Kurtarıcı sadece gerektiği zaman hastanın ağırlığının bir kısmını destekler. Kurtarıcı hastanın dengesini kaybedip ani ağırlık kaymaları konusunda uyanık olmalıdır. Kurtarıcı yaralanmanın olduğu tarafın karşısında durmalıdır
Teskereci metodu. (A) İki kurtarıcı da direkt, sözlü emirlerle hareketlerini koordine etmelidir. Kurtarıcı hastanın ellerini göğsünde çapraz yapıp, hastanın koltukaltından geçirdiği elleriyle hastayı kollarından kavrar. (B) Denge ve kaldırma en iyi şekilde kurtarıcılar kalça ve dizlerini büküp, kaldırmak için bacaklarını kullanırken sağlanır. Göğüs kafesine yapılan baskı nedeniyle hasta bu pozisyonda kendini biraz rahatsız hissedebilir.
Beşik yöntemi. (A) İki ATT resimde
görüldüğü gibi birbirlerinin ön kollarını tutarlar. (B) Denge ve kaldırma her
iki kurtarıcının kalça ve dizlerini büküp, kaldırmak için bacaklarını
kullanmasıyla sağlanır.
dolu veya kontamine bir bölgeden
yahut çökme tehlikesi altındaki bir binadan tek başına çıkarmak zorunda
kalabilir. Unutulmamalıdır ki, bunlar sadece acil durumlarda kullanılması
gereken metotlardır. Zordurlar ve yardım gelmesini bekleyebilecek zaman varsa
DİĞER HALLER
Havale:Adalelerin
kontrol edilemeyen kasılmalarıdır. Sinir merkezindeki tahriş
sonucu beyinde gerçekleşen elektriksel boşalmalardır.
Havalenin
Nedenleri
Beyinde
yaralanma,
Beyinde
enfeksiyon,
Yüksek
ateş,
Bazı
hastalıklar (Sara).
Ateş nedenli havale herhangi bir hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38
C°’ nin üzerine çıkmasıyla oluşur.
Genellikle
6 ay ve 6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır. İlk yardım olarak;
Öncelikle
hasta ılık suyla ıslatılmış havlu yada çarşafa sarılır.
Ateş bu
yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında küvete sokulur, duş alması sağlanır.
Ateş
düşmezse tıbbi yardım istenir.
Sara krizi
Hastada
var olmayan koku alma, adale kasılması vb. ön haberci denilen belirtiler
görülebilir.
Bazen
hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır.
Yoğun ve
genel adale kasılması görülür. 10 - 20 sn kadar nefesi kesilir.
Dudaklarda
ve yüzde morarma gözlenir.
Ardından
kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük salgılanması,
altına kaçırma görülebilir.
Hasta
dilini ısırabilir başını yere çarpıp yaralayabilir.
Aşırı
kontrolsüz hareketler gözlenebilir.
Son
aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede olduğundan habersiz, uykulu hali
vardır.
Sara krizinde ilk yardım
Olayla
ilgili güvenlik önlemleri alınır.
Kriz kendi
sürecinebırakılır.
Hasta
bağlanmaya çalışılmaz.
Kilitlenmiş
çene açılmaya çalışılmaz.
Yabancı
herhangi bir madde kullanılmaz ( soğan, kolonya vb. ).
Hastanın
kendini yaralamamasına dikkat edilir.
Etraftaki
zarar verebilecek malzemeler uzaklaştırılır.
Sıkan
giysiler gevşetilir.
Kusma
karşısında tetikte olunmalıdır.
Düşme
sonucu yaralanma varsa ilgilenilir.
Tıbbi
yardım istenir(112).
Kan şekeri düşüklüğü;
Herhangi
bir nedene bağlı olarak vücutta kan şekeri eksildiği zaman ortaya
çıkan durumdur.
Kan şekeri düşüklüğü nedenleri
Şeker
hastalığına bağlı.
Uzun
süren egzersizler sonrası.
Uzun süre
aç kalma sonrası
Mide - bağırsak ameliyatı olmuş kişilerde yemek sonrası Ani kan şekeri düşme belirtileri; Kan şekeri düşmüş kişide; terleme, hızlı nabız, titreme, yorgunluk,bulantı,aniden acıkma hissi görülür Kan şekeri yavaş yavaş ve uzun sürede düşerse kişide;
Baş
ağrısı,
Konuşma
güçlüğü,
Görme
bozukluğu,
Uyuşukluk,
Kafa
karışıklığı,
Şuur
kaybı görülür.
Kan
şekeri düşüklüğünde ilk yardım
Hastanın
genel durumu değerlendirilir.
Bilinci yerindeyse; şekerli su verilir.
Belirtiler
15 - 20 dakikada geçmiyorsa sağlık kuruluşuna başvurulur.
Bilinci kapalı ise; Koma pozisyonu verilerek yardım çağrılır.
Kan şekeri düşük yada yüksek olsa da 2 kesme şekerinin alınması hayat kurtarıcı olabilir. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder