24 Mart 2014 Pazartesi

İLK YARDIM TEKNİKLERİ VE GEREKEN DURUMLAR


GENEL BİLGİLER
İlk Yardım:
Herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin tıbbi yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalardır.

İlk Yardımcı:
İlk yardımın tanımında belirtilen amaç doğrultusunda, hasta ya da yaralıya tıbbi araç-gereç aranmaksızın mevcut araç-gereçlerle, sağlık ekibi gelinceye kadar, ilaçsız uygulamaları yapan, en az Temel İlk Yardım Eğitimine katılıp  “ilkyardımcı sertifikası” almış kişidir.

İlk Yardımın Öncelikli Amaçları
Yaşamsal fonksiyonların sürdürülmesini sağlamak,
Hasta ya da yaralının durumunun kötüleşmesini engellemek,
İyileştirmeyi kolaylaştırmak.. 
İlk Yardım Temel Uygulamaları: İlk yardımda temel uygulamalar, Koruma, Bildirme ve Kurtarma  (KBK) olarak üçe ayrılmaktadır.

Koruma: Olay yerinde olası tehlikeleri belirleyerek güvenli bir çevre oluşturmaktır.
- Olay trafik kazası ise;
Kazaya uğrayan araç mümkünse güvenli bir alana alınmalıdır.
Olay yeri görünebilir biçimde işaretlenmelidir.
Meraklı kişiler olay yerinden uzaklaştırılmalıdır.
Kazaya uğrayan aracın kontak anahtarı kapatılmalıdır.
Arcın yakınında sigara içilmemeli ve içilmesine izin verilmemelidir.
- Olay yerinde gaz varlığı söz konusu ise, patlama ve zehirlenmelerin önlenmesi için;
Gaz tüpünün vanası kapatılmalı, ortam havalandırılmalıdır.
Kıvılcım oluşturacak ışıklandırma ya da çağrı araçlarının kullanımına izin verilmemelidir.
- Her türlü olayda;
Öncelikle olay yeri güvenliği sağlanmalıdır.
Olay yeri güvenliği sağlanabiliniyor ise, hasta ya da yaralılar kesinlikle yerlerinden kımıldatılmamalıdır.
Hasta ya da yaralılar yaşam bulguları yönünden değerlendirilmelidir.
Bilinç kaybı olanlar ile solunum, dolaşım, kanama vb. problemi olan hasta ya da yaralılar belirlenerek, öncelikle müdahale edilmelidir.
Kanamalı durumlarda Hepatit B, C, ve HIV/AIDS gibi hastalıklara karşı korunmak için müdahaleden önce mutlaka eldiven giyilmelidir. 
Bildirme:Herhangi bir kaza ya da ani bir hastalık durumunda, tıbbi yardım için en hızlı şekilde 112 aranarak haber verilmesidir.Duruma göre itfaiye (110), zehir danışma merkezi (114), emniyet güçleri (Polis-155 / Jandarma-156) de aranabilir.
Tıbbi yardım için 112 arandığında; kesin yer ve adres, olayın tanımı, hasta ya da yaralı sayısı, durumları, arayan kişi, hangi numaradan aradığı,  nasıl bir yardım alındığı ya da olay yerindeki olanaklar açıklanmalıdır.
Kurtarma: Olay yerinde hasta yaralılara müdahale; hızlı ancak sakin ve bilinçli bir şekilde yapılmalıdır. Hasta ya da yaralının durumunun değerlendirilmesine bağlı olarak ilk yardım yapılmalıdır. Eğer ilk yardım bilinmiyorsa asla hasta ya da yaralıya dokunulmamalı ve yaralı kımıldatılmamalıdır.

İlk yardımcının müdahalede yapması gerekenler
Hasta ya da yaralının durumunu değerlendirmek (bilinç ve solunum ),
Hasta ya da yaralının korku ve endişelerini gidermek,
Hasta ya da yaralıya müdahalede yardımcı olacak kişileri organize etmek,
Hasta ya da yaralının durumunun ağırlaşmasını engellemek için gerekli müdahalede bulunmak,
Kanama, kırık, çıkık ve burkulma vb. durumlarda yerinde müdahale etmek.
Hasta ya da yaralının yarasını görmesine izin vermemek,
Hasta ya da yaralıları hareket ettirmeden müdahalede bulunmak,
Hasta ya da yaralıların en uygun yöntemlerle en yakın sağlık kuruluşuna sevkini sağlamak ( 112 ),
Olay yeri güvenliği açısından herhangi bir tehlike yok ise, hasta ya da yaralıyı kesinlikle yerinden kımıldatmamak.
SOLUNUM YOLU TIKANIKLARINDA İLK YARDIM

Solunum yolunun, solunumu gerçekleştirmesi için gerekli havanın geçmesine engel olacak şekilde tıkanmasıdır. İki türlü tıkanma vardır:

Kısmi tıkanma: Az da olsa, bir miktar hava geçişinin olduğu duruma kısmi tıkanma denir.
Kısmi tıkanma durumunda; kişi öksürür, nefes alabilir, konuşabilir.
İlk yardım olarak,  kişiye dokunulmaz ve öksürmeye teşvik edilir.
Tam tıkanma: Hava girişinin tamamen engellendiği duruma tam tıkanmadenir.
Tam tıkanma durumunda; kişi nefes alamaz, acı çeker gibi ellerini boynuna götürür, konuşamaz, rengi morarmıştır. İlk yardım olarak, Heimlich Manevrası yapılır.
Yetişkin ve Çocuklarda Heimlich Manevrası;
Hasta ayakta ya da oturur pozisyonda olabilir.    
Bilinci kontrol edilir.
Sırtına iki kürek kemiği arasına 5-7 kez vurulur.
Cismin çıkıp - çıkmadığı ağız içerisinden kontrol edilir.
Çıkmadıysa, arkadan sarılarak gövdesi kavranır.
Bir el yumruk yapılarak, başparmak çıkıntısı midenin üst kısmına, göğüs kemiği altına gelecek şekilde yerleştirilir. Diğer el ile yumruk yapılan el kavranır.
Kuvvetle arkaya ve yukarı doğru bastırılır.
Bu hareket 5-7 kez yabancı cisim çıkıncaya kadar tekrarlanılır.
BİLİNÇ BOZUKLUKLARINDA İLK YARDIM
Bayılmalarda ilk yardım
Etraftaki meraklılar uzaklaştırılır
Hasta ya da yaralı sırt üstü yatırılır ve ayakları 30 cm yukarı kaldırılır (Şok pozisyonu).
Solunum yolu açıklığı kontrol edilir ve korunur
Sıkan giysiler gevşetilir
Kusma varsa yan pozisyonda tutulur 
Bilincin kapalı olması durumunda ilk yardım
Olay yeri güvenliği sağlanır
Solunum yolu açıklığı sağlanır
Hasta ya da yaralının solunumu değerlendirilir
Koma pozisyonu verilir
Tıbbi yardım istenir (112)
Sağlık ekipleri gelene kadar hasta ya da yaralının her 2-3 dk bir solunumu kontrol edilir. 
Şok durumunda ilk yardım
Hasta ya da yaralının endişe ve korkuları giderilir.
Mümkün olduğunca temiz hava soluması sağlanır.
Hava yolunun açıklığı sağlanır.
Kanama varsa hemen durdurulur.
Şok pozisyonu verilir.
Hasta ya da yaralı sıcak tutulur.
Gereksiz yere hasta ya da yaralı hareket ettirilmez.
Tıbbi yardım istenir (112)
KANAMALARDA İLK YARDIM
Damar bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına ( vücut içine ya da dışına ) akmasına kanama denir
Dış kanamalarda ilk yardım
Amaç: Kanamayı kısa zamanda kontrol altına almak ve yarayı temiz tutmaktır!
Yara üzerine temiz bir bez parçası ya da gazlı bezle direkt baskı uygulanır,
Kanama durmazsa; birinci bezi kaldırmadan ikinci bir bez konarak basınç arttırılır,
Gerekirse bandaj ile sarılarak kanlanmış bezler kaldırılmadan basınç artırılarak sürdürülür,
Kanayan bölgeye en yakın basınç noktasına bası uygulanır,
Kanama kol ya da bacaklardaysa ve kırık şüphesi yoksa, kanama bölgesini kalp hizasından yukarıda tutulur,
Şok pozisyonu verilir,
Sık sık yaşam bulguları kontrol edilir ( 2-3 dk. arayla ).
İç kanmalarda ilk yardım
Hasta ya da yaralının bilinci ve solunumu değerlendirilir.
Hasta ya da yaralı sırt üstü yatırılarak üzeri örtülür ve ayakları 30 cm. kaldırılır ( şok pozisyonu)
Asla ağızdan yiyecek içecek VERİLMEZ.
Kapalı kırık varsa, kan damarlarının yaralanmasını önlemek ve bir iç kanamaya sebep olmamak için hasta ya da yaralının hareketsiz kalması sağlanır.
Hasta ya da yaralının yaşamsal değişimleri izlenir.
Tıbbi yardım istenir (112)
Burun kanamasında ilk yardım
Öncelikle sakin olunmalıdır.
Hemen hasta ya da yaralının başı öne doğru eğilir.
Hasta ya da yaralının mümkünse oturması sağlanır.
Hasta ya da yaralının burun kanatları iki parmakla sıkıştırılır.
Bu işleme yaklaşık 5 dk kadar devam edilir.
Kanamanın durmaması halinde hasta ya da yaralının en yakın sağlık kuruluşuna götürülmesi sağlanır.
Kulak kanamasında ilk yardım
Kanama hafifse:
Temiz bir bezle temizlenir.
Kanama ciddi ise;
Kulak tıkanmadan gazlı bezle kapatılır.
Hasta ya da yaralının hareketsiz olarak, kanayan kulak üzerine yan yatması sağlanır.
Tıbbi yardım istenir (112)
Unutulmamalıdır ki; kulak kanaması olası bir beyin kanamasının habercisi olabilir.
YANIKLARDA İLK YARDIM
Ateş, radyasyon, kızgın cisim vb. çeşitli fiziksel ve yakıcı kimyasal etkenlere maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasına yanık denir.
1.Derece yanıklar
Derinin yüzeyinde, kızarıklık  (pembe, kırmızı arası renk) şeklinde görülen doku hasarı vardır.
Ağrı vericidir.
Yanan bölgede hafif şişlik vardır.
Genelde 48 saat içinde kendiliğinden iyileşir
2.Derece yanıklar
Derinin 1. ve 2. tabakası etkilenmiştir.
Enbelirgin özelliği deride içi su dolu kabarcıklar ( bül ) oluşmasıdır.
Çok ağrılıdır.
3.Derece yanıklar   
Derinin tüm tabakaları etkilenir.
Kaslar, sinirler, damarlar etkilenebilir.
Yanık bölgede beyaz kuru yaradan, siyah renge kadaraşamaları vardır.
Ağrısızdır, çünkü bütün sinirler zarar görmüştür.
Yanığın vücutta oluşturduğu olumsuz etkileri
Derinliğine, yaygınlığına ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak, organ ve sistemlerde işleyiş bozukluğuna yol açar.
Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir.
Hasta ya da yaralının kendi vücudunda bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon riski oluşur.
Isı ile oluşan yanıklarda ilk yardım
Kişi hala yanıyorsa, paniğe engel olunur, koşması engellenir.
Hasta ya da yaralı ıslak battaniye vb. ile sarılır ya da yuvarlanması sağlanarak yanma durdurulmaya çalışılır.
Hasta ya da yaralının hava yolu açıklığı ve solunumu (AB) değerlendirilir.
Yanık çok yaygın değilse yanan bölge en az 20 dk.tazyiksiz ve bol soğuk su altında tutulur.
Şişlik oluşabileceğinden saat, yüzük, bilezik vb. takılar çıkarılır.
Yanan bölgedeki giysiler çıkarılır (giysi yanan bölgeye yapışmışsa etrafından kesilerek çıkarılması gerekir).
Yanan bölge sabunlu su ile dikkatlice temizlenir.
Su toplayan yerler patlatılmaz.
Yanan bölgelere (el, ayak gibi) birlikte bandaj yapılmaz.
Yanık üzeri temiz ve nemli bezle örtülür, yanık üzerine hiçbir madde sürülmez.
Hasta ya da yaralı battaniye vb. ile örtülür.
Yanan vücut bölgesi geniş ve sağlık kurumu uzaksa, kusma yok ise, bilinci açıksa; sıvı kaybını gidermek amacıyla hasta ya da yaralıya hazırlanan sıvı (1 lt. su + 1 çay kaşığı karbonat + 1 çay kaşığı tuz), maden suyu vb. içirilir.
Tıbbi yardım istenir ( 112 ).
Kimyasal yanıklarda ilk yardım
Yanan bölgedeki giysiler çıkarılarak, kimyasal maddenin deriyle teması kesilir.
Yanan bölge bol, tazyiksiz akan suyla, en az 20-25 dk. Yıkanır .
Hasta ya da yaralı battaniye vb. ile örtülür.
Tıbbi yardım istenir ( 112 ). 
Elektrik yanıklarında ilk yardım
Olabildiğince soğukkanlı ve sakin olunur.
Hasta ya da yaralıya dokunmadan önce elektrik akımı kesilir.
Akımı kesme imkânı yoksa yalıtkan bir maddeyle (tahta, plastik) kişinin elektrikle teması engellenir.
Hasta ya da yaralının solunum yolu açıklığı ve solunumu değerlendirilmelidir.
Hasta ya da yaralı kımıldatılmamalıdır.
Hasar gören vücut bölgesi örtülür.
Hasta ya da yaralının bilinci açık ve kendini iyi hissediyorsa dahi tıbbi yardım istenir.
Sıcak çarpmasında ilk yardım
Hasta serin ve havadar bir yere alınır.
Hastanın giysileri çıkarılır.
Hasta sırt üstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir.
Bulantı yoksa ve bilinci açıksa; su ve tuz kaybını gidermek için hastaya su, tuz, karbonatla hazırlanan sıvı ya da maden suyu içirilir.
DONMALARDA İLK YARDIM
Aşırı soğuk nedeni ile soğuğa maruz kalan bölgeye yeterince kan gitmemesi ve kanın pıhtılaşmasıyla dokularda hasar oluşmasına donma denir.
Birinci derece donmalar:
En hafif şeklidir.
Deride solukluk, soğukluk hissi
Uyuşukluk, halsizlik
Daha sonra kızarıklık ve karıncalanma hissi görülür 
İkinci derece donmalar:
Zarar gören bölgede gerginlik hissi,
Şişlik, ağrı, içi su dolu kabarcıklar,
Su toplanması, iyileşirken siyah kabuklara dönüşür.
Üçüncü derece donmalar:
Dokuların geriye dönülmez biçimde hasara uğramasıdır. Canlı ve sağlıklı deriden kesin hatları ile ayrılan siyah bir bölge oluşur
Donmalarda ilk yardım
Hasta ya da yaralı ılık bir ortama alınarak soğukla teması kesilir.
Donmaya maruz kalan kişi sakinleştirilir.
Donan kişi hareket ettirilmez, kesin istirahat etmesi sağlanır.
Kuru giysiler giydirilir.
Bilinci açık ise sıcak, şekerli içecekler verilir.
Su toplamış bölgeler asla patlatılmaz, üstü örtülür.
Donuk bölge asla ovulmaz, kendiliğinden ısınması ya da çözünmesi sağlanır.
El ve ayaklar doğal pozisyonda tutulur.
Hala halsizlik varsa bezle bandaj yapılır.
Tıbbi yardım istenir.(112)
Yanık Nedir?
Herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasıdır. Yanık, genellikle sıcak su veya buhar teması sonucu meydana geldiği gibi, sıcak katı maddelerle temas, asit/alkali gibi kimyasal maddelerle temas, elektrik akımı etkisi ya da radyasyon nedeni ile de oluşabilir.
Kaç Çeşit Yanık Vardır?
Fiziksel Yanıklar
• Isı ile oluşan yanıklar,
• Elektrik nedeni ile oluşan yanıklar,
• Işın ile oluşan yanıklar,
• Sürtünme ile oluşan yanıklar,
• Donma sonucu oluşan yanıklar.

Kimyasal Yanıklar
Asit ve alkali maddeler ile oluşan yanıklar.
Yanığın Ciddiyetini Belirleyen Faktörler Nelerdir?
• Derinlik,
• Yaygınlık,
• Bölge,
• Enfeksiyon riski,
• Yaş,
• Solunum yoluyla görülen zarar,
• Önceden var olan hastalıklar.

Yanıklar Nasıl Derecelendirilir?
l. Derece Yanık: Deride kızarıklık, ağrı, yanık bölgede ödem vardır.
Yaklaşık 48 saatte iyileşir.
ll. Derece Yanık: Deride içi su dolu kabarcıklar (bül) vardır. Ağrılıdır. Derinin kendini yenilemesi ile kendi kendine iyileşir.
lll. Derece Yanık: Derinin tüm tabakaları etkilenmiştir. Özellikle de kaslar, sinirler ve damarlar üzerinde etkisi görülür. Beyaz ve kara yaradan siyah renge kadar aşamaları vardır. Sinirler zarar gördüğü için ağrı yoktur.

Yanığın Vücuttaki Olumsuz Etkileri Nelerdir?
Yanık derinliği, yaygınlığı ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak organ ve sistemlerde işleyiş bozukluğuna yol açar. Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir. Hastanın/yaralının kendi vücudunda bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon oluşur.

Isı ile Oluşan Yanıklarda İlk Yardım İşlemleri Nelerdir?
• Kişi hâlâ yanıyorsa paniğe engel olunur, koşması engellenir.
• Hastanın/yaralının üzeri battaniye ya da bir örtü ile kapatılır ve yuvarlanması sağlanır.
• Yaşam belirtileri değerlendirilir (ABC).
• Solunum yolunun etkilenip etkilenmediği kontrol edilir.
• Yanık bölge en az 20 dakika oda sıcaklığındaki su altında tutulur (yanık yüzeyi büyükse ısı kaybı çok olacağından önerilmez).
• Ödem oluşabileceği düşünülerek yüzük, bilezik, saat gibi eşyalar çıkarılır.
• Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır.
• Takılan yerler varsa giysi kesilir.
• Temizliğe dikkat edilir.
• Su toplamış yerler patlatılmaz.
• Yanık üzerine ilaç ya da yanık merhemi gibi maddeler de sürülmemelidir.
• Yanık üzeri temiz ve nemli bir bezle örtülür veya streç film ile kaplanır.
• Hasta/yaralı battaniye ile örtülür.
• Yanık bölgeler (parmaklar vb.) birlikte bandaj yapılmamalıdır.
• Yanık geniş ve sağlık kuruluşu uzak ise, hastanın/yaralının kusması yoksa, bilinçliyse ağızdan sıvı (1 litre su -1 çay kaşığı karbonat - 1 çay kaşığı tuz karışımı veya maden suyu) verilerek sıvı kaybı önlenir.
• Tıbbi yardım istenir (112).

Kimyasal Yanıklarda İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Deriyle temas eden kimyasal maddenin en kısa sürede deriyle teması kesilmelidir.
• Bölge bol, tazyiksiz suyla en az 15-20 dakika yumuşak bir şekilde yıkanmalıdır.
• Giysiler çıkarılmalıdır.
• Hasta/yaralı örtülmelidir.
• Tıbbi yardım istenmelidir (112).

Elektrik Yanıklarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Soğukkanlı ve sakin olunmalıdır.
• Hastaya/yaralıya dokunmadan önce elektrik akımı kesilmelidir. Akımı kesme imkânı yoksa tahta çubuk ya da ip gibi bir cisimle elektrik teması kesilmelidir.
• Hastanın/yaralının ABC’si değerlendirilmelidir.
• Hastaya/yaralıya kesinlikle su ile müdahale edilmemelidir.
• Hasta/yaralı hareket ettirilmemelidir.
• Hasar gören bölgenin üzeri temiz bir bezle örtülmelidir.
• Tıbbi yardım istenmelidir (112).

Sıcak Çarpması Belirtileri Nelerdir?
Yüksek derece ısı ve nem nedeniyle vücut ısısının ayarlanamaması sonucu ortaya çıkan tabloya sıcak çarpması adı verilir.
Sıcak çarpmasının belirtileri şunlardır:
• Adale krampları,
• Güçsüzlük, yorgunluk,
• Baş dönmesi,
• Davranış bozukluğu, sinirlilik,
• Solgun ve sıcak deri,
• Bol terleme (daha sonra azalır),
• Mide krampları, kusma, bulantı,
• Bilinç kaybı, hayal görme,
• Hızlı nabızdır.

Sıcak Çarpmasında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta serin ve havadar bir yere alınır.
• Giysiler çıkarılır.
• Sırtüstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir.
• Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa su ve tuz kaybını gidermek için 1 litre

su -1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı sıvı ya da soda içirilir.

Sıcak Çarpmasında Risk Grupları
Sıcak çarpması için özel bir risk grubu bulunmamakla beraber, diğer hastalık ya da yaralanmalar için hassas olan kişiler, sıcaktan da diğer kişilere göre daha çok etkilenirler.
Bu kişiler;
• Kalp hastaları,
• Tansiyon hastaları,
• Diyabet hastaları,
• Kanser hastaları,
• Normal kilosunun çok altında ve çok üzerinde olanlar,
• Psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlığı olanlar,
• Böbrek hastaları,
• 65 yaş üzeri kişiler,
• 5 yaş altı çocuklar,
• Hamileler,
• Sürekli ve bilinçsiz diyet uygulayanlar,
• Yeterli miktarda su içmeyenlerdir.
Sıcak Yaz Günlerinde Sıcak Çarpmasından Korunmak İçin Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
• Özellikle şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalıdır.
• Mevsim şartlarına uygun, terletmeyen, açık renkli ve hafif giysiler giyilmelidir.
• Bol miktarda sıvı tüketilmelidir.
• Vücut temiz tutulmalıdır.
• Her öğünde yeterli miktarda gıda alınmalıdır.
• Gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanılmamalıdır.
• Direk güneş ışığında kalınmamalıdır.
• Kapalı mekanların düzenli aralıklarla havalandırılmasına özen gösterilmelidir.

Donma Belirtileri Nelerdir?
Aşırı soğuk nedeni ile soğuğa maruz kalan bölgeye yeterince kan gitmemesi ve dokularda kanın pıhtılaşması ile dokuda hasar oluşur. Donmalar şu şekilde derecelendirilir.
Birinci Derece: En hafif şeklidir. Erken müdahale edilirse hızla iyileşir.
• Deride solukluk, soğukluk hissi olur.
• Uyuşukluk ve hâlsizlik görülür.
• Daha sonra kızarıklık ve iğnelenme hissi oluşur.
İkinci Derece: Soğuğun sürekli olması ile belirtiler belirginleşir.
• Zarar gören bölgede gerginlik hissi olur.
• Ödem, şişkinlik, ağrı ve içi su dolu kabarcıklar (bül) meydana gelir.
• Su toplanması iyileşirken siyah kabuklara dönüşür.
Üçüncü Derece: Dokuların geriye dönülmez biçimde hasara uğramasıdır.
• Canlı ve sağlıklı deriden kesin hatları ile ayrılan siyah bir bölge oluşur.

Donmada İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta/yaralı, ılık bir ortama alınarak soğukla teması kesilir.
• Sakinleştirilir, kesin istirahata alınır ve hareket ettirilmez.
• Kuru giysiler giydirilir.
• Sıcak içecekler verilir.
• Su toplamış bölgeler patlatılmaz. Bu bölgelerin üstü örtülür.
• Donuk bölge ovulmaz. Kendi kendine ısınması sağlanır.
• El ve ayak doğal pozisyonda tutulur.
• Isınma işleminden sonra hâlâ hissizlik varsa bezle bandaj yapılır.
• El ve ayaklar yukarı kaldırılır.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Kırık :
Kırık; kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar, darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşur.
Kırık çeşitleri
Kapalı kırık: Kemik bütünlüğü bozulmuştur ancak deri sağlamdır.
Açık kırık: Deri bütünlüğü bozulmuştur. Kemik uçları dışarı çıkmıştır, beraberinde kanama ve enfeksiyon riski taşırlar.
Parçalı kırık: Kemik birden fazla yerden kırılmıştır.
Kırık belirtileri
Bölgenin hareket edilmesi ile artan yoğun ağrı,
Şekil bozukluğu ( Diğer sağlam organ ile karşılaştırılır ),
Bölgede şişlik ve kanama sonucu morarma,
İşlev kaybı,
Hareketlerde kısıtlanma,
Kırığın yol açabileceği olumsuz durumlar
Kırık yakınındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma. ( Kırık bölgede nabız alınamaması, soğukluk, solukluk, aşırı hassasiyet )
Kanamaya bağlı şok.
Açık kırıklarda enfeksiyon riski görülebilir.
Kırıklarda ilk yardım
Yaşamı tehdit eden başka yaralanma varsa ona öncelik verilir.
Hasta ya da yaralı hareket ettirilmez.
Ani hareketlerden kaçınılır, kırık kemik düzeltilmeye çalışılmaz.
Kırık kolda ise; şişlik oluşacağından yüzük, saat vb. takılar ya da eşyalar çıkartılır.
Kırık bölge hareket ettirilmez.
Açık kırık varsa; tespitten önce yara üzeri temiz bir bezle kapatılır.
Kırık olan bölge, bir üst ve bir alt eklemi de içine alacak şekilde karton, tahta vb. sert cisimle tespit edilir(sağlık ekiplerinin ulaşamayacakları ve taşıma yapılması gereken durumlarda).
Tespit edilen bölge yukarıda tutularak dinlenmeye alınır.
Kırık bölgede sık aralıklarla (3-5 dk.) nabız, derinin rengi kontrol edilir.
Hasta sıcak tutulur.
Tıbbi yardım istenir ( 112 ).
Kırık Nedir?
Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski de artar.
Kaç Çeşit Kırık Vardır?
Kapalı kırık: Kemik bütünlüğü bozulmuştur. Ancak, deri sağlamdır.
Açık kırık : Deri bütünlüğü bozulmuştur. Kırık uçları dışarı çıkabilir.
Kırık Belirtileri Neler Olabilir?
• Hareket ile artan ağrı
• Şekil bozukluğu
• Hareket kaybı
• Ödem ve kanama nedeniyle morarma Ağrılı bölgelerin tesbiti için elle muayene gereklidir.

Kırığın Yol Açabileceği Olumsuz Durumlar Nelerdir?
• Kırık yakınındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma (kırık bölgede nabız alınamaması, solukluk, soğukluk)
• Parçalı kırıklarda kanamaya bağlı şok

Kırıklarda İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hayatı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilir.
• Hasta/yaralı hareket ettirilmez, sıcak tutulur.
• Kol etkilenmişse yüzük ve saat gibi eşyalar çıkarılır (aksi takdirde gelişebilecek ödem doku hasarına yol açacaktır).
• Tespit ve sargı yapılırken parmaklar görünecek şekilde açıkta bırakılır. Böylece parmaklardaki renk, hareket ve duyarlılık kontrol edilir.
• Kırık şüphesi olan bölge, ani hareketlerden kaçınılarak bir alt ve bir üst eklemleri de içine alacak şekilde tespit edilir. Tespit malzemeleri sopa, tahta, karton gibi sert malzemelerden yapılmış olmalı ve kırık kemiğin alt ve üst eklemlerini içine alacak uzunlukta olmalıdır.
• Açık kırıklarda, tespitten önce yara temiz bir bezle kapatılmalıdır.
• Kırık bölgede sık aralıklarla nabız, derinin rengi ve ısısı kontroledilir.
• Kol ve bacaklar yukarıda tutulur.
• Tıbbi yardım istenir (112).

Burkulma Nedir?
Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.

Burkulma Belirtileri Nelerdir?
• Burkulan bölgede ağrı
• Kızarıklık, şişlik
• İşlev kaybı

Burkulmada İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?
• Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem tespit edilir.
• Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır.
• Erken dönemde soğuk uygulama yapılır.
• Hareket ettirilmez.
• Tıbbi yardım istenir (112).

Çıkık Nedir?
Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden normal konumuna dönemez.

Çıkık Belirtileri Nelerdir?
• Yoğun ağrı
• Şişlik ve kızarıklık
• İşlev kaybı

Çıkıkta İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?
• Eklem aynen bulunduğu şekilde tespit edilir.
• Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz.
• Hastaya/yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez.
• Bölgede nabız, deri rengi ve ısı kontrol edilir.
• Tıbbi yardım istenir (112).

Kırık-Çıkık ve Burkulmalarda Tespit Nasıl Olmalıdır?
Tespit için ilk yardımcı elde olan malzemeleri kullanır. Bunlar üçgen sargı, rulo sargı, battaniye, hırka, eşarp, kravat vb. yumuşak malzemeler ile tahta, karton vb. sert malzemeler olabilir.

Tespit Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?
• Tespit yapılırken yaralı bölge sabit tutulmalıdır.
• Yara, varsa üzeri temiz bir bezle kapatılmalıdır.
• Tespit edilecek bölge önce yumuşak malzeme ile kaplanmalıdır.
• Yaralı bölge nasıl bulunduysa öyle tespit edilmelidir. Düzeltilmeye çalışılmamalıdır.
• Tespit; kırık, çıkık ve burkulma bölgesinin üstündeki ve altındaki eklemleri içerecek şekilde yapılmalıdır.

TESPİT YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Kol ve Köprücük Kemiği Kırığı Tespiti
• Koltuk altına yumuşak malzeme yerleştirilir.
• Kol askısı yerleştirilir.
• Üçgen bandaj yaralının gövdesinin üzerinde, üçgenin tepesi dirsek tarafına, tabanı gövdeyle aynı hizada olacak şekilde yerleştirilir.
• El dirsek hizasında bükülü olarak göğsün alt kısmına yerleştirilir.
Üçgen bandajın iki ucu yaralının boynuna düğümlenir. Tespit edilen elin parmakları görülecek şekilde olmalıdır.
• Kol askısı desteği, göğüs boşluğu ve yaralı kol üzerine yerleştirilir (geniş dış bandajda yerleştirilebilir). Böylelikle vücuda yapışık bir şekilde yaralı kol ve omuz eklemi sabitlenmiş olur.

Üst Kol Kemiği Kırığı Tespiti
• Sert tespit malzemesiyle yapılır.
• Kırık kemiği, tespit edecek olan malzemeler yerleştirilmeden önce kolun altına (koltuk boşluğundan yararlanılarak) iki kumaş şerit yerleştirilir.
• Malzemelerden kısa olanı, koltuk altından itibaren dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir.
• Uzun olanı omuzla dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir.
• Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanarak tespit edilir. Şeritler çok kısa bağlanmamalıdır.
• Dirseği tespit için kol askısı takılır.
• Omuz tespiti için göğüs ve yaralı kol üzerinden geniş kumaş şerit veya üçgen bandaj uygulanır.

Dirsek Kırığı ve Çıkığı Tespiti
• Kol gergin vaziyette bulunduysa kolla vücut arasına yumuşak dolgu malzemeleri konularak vücuda tespit edilir.
• Eğer bükülmüş vaziyette bulunduysa bir kol askısı desteği ile tespit edilir.

Kol Askısıyla Önkol, Bilek ve El Tespiti
• Kırık dirsek ve bilek ekleminin hareketini önlemek için yaralı ön kolun altına üçgen kol askısı yerleştirilir. Hastanın/yaralının boynunun arkasına üçgenin iki ucu düğümlenir.
• Aşırı hareket etmesini engellemek için geniş bir bandaj yardımıyla askının üstünden sarılarak gövdeye bağlanır.

Dirsek Kemiği ve/veya Önkol Kemiği Kırığında Sert Malzemelerle Tespit
• Önkolun altına 2 şerit yerleştirilir.
• Yumuşak maddeyle desteklenmiş sert tespit malzemelerinden biri, parmak diplerinden dirseğe kadar içe; diğeri, elin dış yüzünden dirseğe gelecek şekilde dışa konarak tespit edilir.
• Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanır, fazla sıkılmamalıdır.
• Dirsek eklemini tespit için kol askısı takılır.
• Bilek kemiklerinde veya el tarak kemiğinde bölgeyi, bir kol askısı ile tespit yeterlidir.
• Parmak kemiği kırıkları ile çıkığı ayırt etmek zordur. Tespit için bir tespit malzemesi ile yaralı parmak, yanındaki sağlıklı parmakla bandaj yapılabilir.

Leğen Kemiği Kırığı Tespiti
• Her iki bacak arasına bir dolgu malzemesi konur.
• Sekiz şeklindeki bir bandajla bilekler tespitlenir.
• Doğal boşlukların altından (dizler ve bilekler) bandajları kaydırmak ve iki tanesi kalça ve dizler arasında diğer ikisi dizler ve bilekler arasında olacak şekilde düğümlenerek tespit edilir. Bütün düğümler aynı tarafta olmalıdır.

Uyluk Kemiği Kırığı Tespiti
Sert tespit malzemesi ve sağlam bacağı (ikinci bir tespit malzemesi gibi) kullanarak tespit etme;
• Bir el, ayağın üst kısmına; diğeri, bileğe konularak yaralı bacak tutulur ve sağlam bacakla bir hizaya getirmek için yavaşça çekilir. Aynı zamanda hafif bir döndürmede uygulanır.
• Her iki bacak arasına (özellikle dizler ve bilekler) bir dolgu malzemesi konur.
• Sekiz şeklinde bir bandajla bilekler sabitlenir.
• Yaralının vücudunun altından, kımıldatmaksızın doğal boşlukları kullanarak bel, diz ve bileklerin arkasına 7 kumaş şerit (veya benzeri) geçirilir.
• Yumuşak malzemeyle desteklenmiş sert tespit malzemesi, koltuk altından ayağa kadar yerleştirilir ve ayaklardan yukarı doğru bağlanır.
• Düğümler tespit malzemesi üzerine atılarak bandajlar bağlanır.
• Bilek hizasındaki bandaj öncekinin üzerine sekiz şeklinde bağlanır.
• Sert tespit malzemesi bulunmaması halinde, sağlam bacağı tek destek olarak kullanarak geniş bandajlarla tespit edilir.

Diz Kapağı Kırığı Tespiti
• Geniş bandajlar yardımı ile iki bacağı birleştirerek dizkapağı tespit edilir. Dizin üst ve altında kalan bandajları sıkarken dikkatli olunmalıdır.
• Geniş ve sert tespit malzemesi (tabla) varsa kalçadan ayağa kadar, yaralı bacağın altına tabla yerleştirilir. İki tanesi kalça-diz arasındaki bölgede, iki tanesi de diz-bilek arasındaki bölgede olacak şekilde geniş bandajlarla bağlanır ve bunların üzerine eklemi sabitlemek amacıyla, eklem üzerinden sekiz şeklinde bir bandaj ile sarılır.

Kaval Kemiği Kırığı Tespiti
Uyluk kemiği kırığı tespitindeki gibidir.
• Bacaklar tutulur ve yavaşça çekilir.
• Doğal boşluklar kullanılarak (dizlerin altı, bileklerin altı) yaralı bacağın altından kumaş şeritler geçirilir.
• Uygun bir şekilde yumuşak dolgu malzemesiyle desteklenmiş tespit malzemelerinden biri iç tarafta kasıktan ayağa kadar, diğer tarafta kalçadan ayağa kadar yerleştirilir.
• Ayaklardan başlanarak şeritler dış tespit malzemesi üzerinde düğümlenerek bağlanır. Bilek hizasındaki bandaj ayak tabanı üzerine sekiz şeklinde düğümlenir.

Bileğin/Ayağın Tespiti
• Yaralının ayakkabıları çıkarılmadan bağları çözülür.
• Bilek seviyesinde sarılmış sekiz şeklinde bir bandajla her iki ayak birlikte tespit edilir. Yumuşak malzemelerle iyice kaplanmış (rulo yapılmış bir battaniye) bir yüzeye dayamak suretiyle bacakları yukarıda tutmak gerekir.
Hayvan ısırmalarının önemi
Kedi köpek vb. hayvanların dişleri sivri ve keskindir. Ağızlarında ise daima mikrop vardır. Isırmaları halinde derindeki dokulara kadar mikropların ulaşmasına neden olurlarAyrıca birden fazla ısırmalarında ciddi yaralanmalara yol açabilirler.
Kedi - köpek ısırmalarında ilk yardım
Hafif yaralanmalarda;
Yara 5 dk. süreyle sabun ve soğuk suyla yıkanır.
Yaranın üzeri temiz bir bezle kapatılır.
Ciddi yaralanma ve kanama varsa;
Yaraya temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama durdurulur.
Derhal tıbbi yardım sağlanır ( 112 )  
Hasta kuduz aşısı için uyarılır.
Arı sokmasında ilk yardım
Arının soktuğu bölge yıkanır.
Derinin üzerinden arının iğnesi görünüyorsa çıkarılır.
Soğuk uygulama yapılır ( soğuk su ). Amonyak vb. kullanılmaz.
Eğer ağızdan sokmuşsa, solunumu güçleştiriyorsa kişinin buz emmesi sağlanır.
Ağız içi sokmalarında ve alerjisi olanlar için tıbbi yardım istenir.
Akrep sokmasında ilk yardım
Hasta sakinleştirilir.
Sokmanın olduğu bölge hareket ettirilmez.
Hasta ya da yaralı yatar pozisyonda tutulur.
Sokulan bölgeye soğuk uygulama yapılır.
Sokulan yerindört parmak üst bölümüne dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır.
Turnike uygulanmaz.
Yara üzerine hiçbir girişimde bulunulmaz ( kesilmez, emilmez, vb.).
Tıbbi yardım istenir (112).
Yılan sokma / ısırmalarında ilk yardım
Hasta sakinleştirilip, dinlenmesi sağlanır.
Yara soğuk su  ile yıkanır.
Yaraya yakın bölgedeki baskı yapabilecek takı ya da eşyalar çıkarılır ( yüzük, bilezik, saat vb.).
Yaraya soğuk uygulama yapılır.
Yaralanan bölgenin dört parmak üst bölümüne dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır.
Turnike uygulanmaz.
Yaralı mümkün olduğunca hareket ettirilmez.
Yara üzerine hiçbir girişimde bulunulmaz ( kesilmez, emilmez, vb. ).
Yaralının yaşam bulguları izlenir.
Tıbbi yardım istenir (112).
Deniz canlıları sokmasında ilk yardım
Kişi hareket ettirilmez.
Temas eden ya da etkilenen vücut bölgesi ovulmaz.
Batan diken varsa ve görünüyorsa çıkarılır.
Bu hayvanların enzimleri sıcağa karşı dayanıksız olduğundan, temas edilen ya da etkilenen bölgeye sıcak uygulama yapılır.
Kişi sağlık kuruluşuna sevk edilir.

Zehirlenme Nedir?
Vücuda zehirli (toksik) bir maddenin girmesi sonucu normal fonksiyonların bozulmasıdır. Vücuda dışarıdan giren bazı yabancı maddeler, vücudun yaşamsal fonksiyonlarına zarar verebileceğinden zehirli (toksik) olarak kabul edilirler.
Zehirlenmelerde Genel Belirtiler Nelerdir?
• Sindirim Sistemi Bozuklukları: Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal,
• Sinir Sistemi Bozuklukları: Bilinç kaybı, havale, rahatsızlık hissi, hareketlerde uyumsuzluk,
• Solunum Sistemi Bozuklukları: Nefes darlığı, morarma, solunum durması,
• Dolaşım Sistemi Bozuklukları: Nabız bozukluğu, kalp durması.

Zehirlenme Hangi Yollarla Meydana Gelir?
Zehirlenme yolları üç grupta toplanır.
1. Sindirim Yoluyla: En sık rastlanan zehirlenme yoludur. Sindirim  yoluyla alınan zehirler; genellikle ev ya da bahçede kullanılan kimyasal maddeler, zehirli mantarlar, bozuk besinler, ilaç ve aşırı alkoldür.
2. Solunum Yoluyla: Zehirli maddenin solunum yolu ile alınmasıyla oluşur. Genellikle karbonmonoksit (tüp kaçakları, şofben, bütan gaz sobaları), lağım çukuru veya kayalarda biriken karbondioksit, havuz hijyeninde kullanılan klor, yapıştırıcılar, boyalar ve ev temizleyicileri gibi maddeler ile oluşur.
3. Deri Yoluyla: Zehirli madde vücuda direk deri aracılığı ile girer. Bu yolla olan zehirlenmeler; böcek sokmaları, hayvan ısırıkları, ilaç enjeksiyonları, saç boyaları, zirai ilaçlar gibi zehirli maddelerin deriden emilmesi ile oluşur.

Sindirim Yoluyla Zehirlenmede İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Bilinç kontrolü yapılır.
• Ağız zehirli madde ile temas etmişse su ile çalkalanır. Zehirli madde, ele temas etmişse el sabunlu su ile yıkanır.
• Yaşam bulguları değerlendirilir.
• Kusma, bulantı, ishal gibi belirtiler değerlendirilir.
• Özellikle yakıcı maddelerin alındığı durumlarda hasta asla kusturulmaz.
• Bilinç kaybı varsa koma pozisyonu verilir.
• Üstü örtülür.
• Tıbbi yardım istenir (112).
Olayla ilgili bilgiler toplanarak kaydedilir. Sindirim yolu ile olan zehirlenmelerde tıbbi müdahaleye yardımcı olmak için;
• Zehirli maddenin türü nedir?
• İlaç ya da uyuşturucu alıyor mu?
• Hasta saat kaçta bulundu?
• Evde ne tip ilaçlar var? gibi soruların cevabı araştırılır.

Solunum Yolu ile Zehirlenmelerde İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta temiz havaya çıkarılır ya da cam ve kapı açılarak ortam havalandırılır.
• Yaşamsal belirtiler değerlendirilir (ABC).
• Yarı oturur pozisyonda tutulur.
• Bilinç kapalı ise koma pozisyonu verilir.
• Tıbbi yardım istenir (112).
• İlk yardımcı müdahale sırasında kendini ve çevresini korumak için gerekli önlemleri almalıdır.
• Solunumu korumak için maske veya ıslak bez kullanılır.
• Elektrik düğmeleri, diğer elektrikli aletler ve ışıklandırma cihazları kullanılmaz.
• Yoğun duman varsa hastayı dışarı çıkarmak için ip kullanılmalıdır.
• Derhal itfaiyeye haber verilir (110).

Deri Yolu ile Zehirlenmelerde İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Yaşam bulguları değerlendirilir.
• Ellerin zehirli madde ile teması önlenmelidir.
• Zehir bulaşmış giysiler çıkartılır.
• 15-20 dakika boyunca deri bol suyla yıkanmalıdır.
• Tıbbi yardım istenir (112).

Zehirlenmerde Genel İlk Yardım Kuralları Nelerdir?
• Zehirlenmeye neden olan maddeyi ya da zehirlenen kişinin ortamdan uzaklaştırılması
• Hayati fonksiyonların devamının sağlanması
• Sağlık kuruluşuna bildirmesi (112)

Şofben Kazaları
Şofben sıcak su temini için birçok konutta hâlâ kullanılmaktadır. Elektrikle çalışanlar genellikle termostat arızası nedeniyle kazan patlamalarına neden olabilmekte ve kişiler sıcak su yanıkları ile karşılaşabilmektedir. LPG ile çalışan şofbenler ile de kazalar olmaktadır.Bu kazalar ortamdaki oksijenin yanma sırasında tüketilmesine bağlıdır.LPG zehirli değildir. Ancak; 6 m3 den küçük iyi havalandırılmamış mekanlarda şofben kullanıldığında ortamdaki oksijen hızla tükenmekte ve kişiler bu yüzden havasızlıktan boğularak kaybedilmektedirler.

Şofben Kazalarında İlk Yardım
• Kişi ortamdan uzaklaştırılır.
• Hareket ettirilmez.
• Yaşam bulguları değerlendirilir (ABC).
• Havayolu açıklığı sağlanır.
• Tıbbi yardım istenir (112).

Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
• Banyo içerden kilitlenmemeli,
• Şofben iyi çeken bir bacaya bağlanmalı,
• Şofbenin olduğu yere bol hava girişi sağlanmalı,
• Şofben ile tüp arasındaki hortum 125 cm den uzun olmamalı,
• Banyodaki kişiler kontrol edilmeli.

Karbonmonoksit Zehirlenmesi Endüstriyel merkezlerde önemli bir sorundur. Egzoz gazları, gaz ve kömür ısıtıcıları, mangal kömürleri, kuyular ve derin çukurlarda bulunur. Karbon monoksit renksiz, kokusuz, havadan hafif ve rahatsız edici olmayan bir gazdır. Hemoglobine bağlanma kapasitesi oksijenden 280 kat fazladır.

Karbonmonoksit Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?
• Aşırı yorgunluk, huzursuzluk,
• Grip belirtileri,
• Bulantı-kusma, baş dönmesi, karıncalanma,
• Cilt ve tırnaklarda kısa süreli kiraz kırmızısı renk değişimi,
• Göğüs ağrısı, çarpıntı hissi, tansiyon düşüklüğü,
• Solunum durması, kalp durması, koma.

Karbonmonoksit Zehirlenmesinde İlk Yardım
• Kişi ortamdan uzaklaştırılır.
• Hareket ettirilmez.
• Yaşam bulguları değerlendirilir (ABC).
• Hava yolu açıklığı sağlanır.
• Tıbbi yardım istenir (112).

Arı Sokmalarının Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler kısa sürer. Acı, şişme, kızarıklık gibi lokal belirtiler olur. Arı birkaç yerden veya nefes borusuna yakın bir yerden soktuysa ya da kişi alerjik bünyeli ise tehlikeli olabilir.

Akrep Sokmalarının Belirtileri Nelerdir?
Kuvvetli bir lokal reaksiyon oluşturur.
• Ağrı,
• Ödem,
• İltihaplanma, kızarma, morarma,
• Adale krampları, titreme ve karıncalanma,
• Huzursuzluk, havale gözlenebilir.

Yılan Sokmalarının Belirtileri Nelerdir?
Lokal ve genel belirtiler verir.
• Bölgede morluk, iltihaplanma (1-2 hafta sürer),
• Kusma, karın ağrısı, ishal gibi sindirim bozuklukları,
• Aşırı susuzluk,
• Şok, kanama,
• Psikolojik bozukluklar,
• Kalpte ritim bozukluğu, baş ağrısı ve solunum düzensizliğidir.

Deniz Canlıları Sokmasında Belirtiler Nelerdir?
Çok ciddi değildir. Lokal ve genel belirtiler görülür.
• Kızarma,
• Şişme,
• İltihaplanma,
• Sıkıntı hissi,
• Huzursuzluk,
• Havale,
• Baş ağrısıdır.

Kedi-Köpek Gibi Hayvan Isırmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta/yaralı yaşamsal bulgular yönünden değerlendirilir (ABC).
• Hafif yaralanmalarda yara 5 dakika süreyle sabun ve soğuk suyla yıkanır.
• Yaranın üstü temiz bir bezle kapatılır.
• Ciddi yaralanma ve kanama varsa yaraya temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama durdurulmalıdır.
• Derhal tıbbi yardım istenmeli (112).
• Hasta kuduz ve/veya tetanos aşısı yaptırması hususunda uyarılmalıdır.

Arı Sokmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Yaralı bölge yıkanır.
• Derinin üzerinden görülüyorsa arının iğnesi çıkarılır.
• Soğuk uygulama yapılır.
• Eğer ağızdan sokmuşsa ve solunumu güçleştiriyorsa buz emmesi sağlanır.
• Ağız içi sokmalarında ve alerji hikayesi olanlarda tıbbi yardım istenir (112).

Akrep Sokmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Sokmanın olduğu bölge hareket ettirilmez.
• Yatar pozisyonda tutulur.
• Yaraya soğuk uygulama yapılır.
• Kan dolaşımını engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır.
• Yara üzerine hiçbir girişim yapılmaz.

Yılan Sokmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta sakinleştirilip dinlenmesi sağlanır.
• Yara su ile yıkanır.
• Yaraya yakın bölgede baskı yapabilecek eşyalar (yüzük, bilezik vb.) çıkarılır.
• Yara yeri, baş veya boyunda ise yara çevresine baskı uygulanır.
• Kol ve bacaklarda ise yara üstünden dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır (turnike asla yapılmaz).
• Soğuk uygulama yapılır.
• Yara üzerine herhangi bir girişimde bulunulmaz (yara emilmez).
• Yaşamsal bulgular izlenir.
• Tıbbi yardım istenir (112).

Deniz Canlıları Sokmasında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Yaralı bölge hareket ettirilmez.
• Batan diken varsa ve görünüyorsa çıkartılır.
• Etkilenen bölge ovulmamalıdır.
• Sıcak uygulama yapılmalıdır.



YARALANMA:
Deri ve derialtı dokularının hasarına YARA denilmektedir. Yaralanmalarda genellikle ağrı ve fonksiyon kaybı vardır.
Yarayı açık ve kapalı olmak üzere iki başlık altında inceleyebiliriz. Her türlü açık yara enfeksiyon için açık bir kapı demektir.
O nedenle yaraya hemen müdahale edilmelidir.
KAPALI YARALANMALAR:
Üstteki deri tabakasında herhangi bir hasar, yani doku kaybı olmamasına rağmen darbe nedeniyle deri altındaki dokularda meydana gelen kanamalarla karakterize yaralanmalardır. Ekimoz ve hematom olarak sınıflandırılabilirler.
Ekimoz: Deri altındaki sınırsız kanamalar sonucu oluşan morarma ve çürüklerdir.
Hematom: Deri altındaki sınırlı kanamalardır, diğer adıyla kan toplanmasıdır. Hematom sadece yumuşak doku yaralanmalarında görülmez; kırıklardan  veya herhangi bir damar yaralanmasından sonra da görülebilir.
Kapalı yaralanmalarda  ilkyardım:
Kapalı yaralanmalarda ilkyardım, soğuk uygulama, dinlendirme ve yüksekte tutma şeklindedir. Bir havluya sarılmış buz torbası, etkilenen alana yerleştirildiğinde kanamayı azaltacaktır. Aradan saatler geçtikten sonra soğuk uygulamanın yararı olmayacağından, emilimi hızlandırmak ve ağrıyı azaltmak üzere sıcak uygulama önerilmektedir. Etkilenen kısım, günde bir kaç kez ılık-sıcak arası suya 10-15 dakika daldırılır veya sıcak su ile nemlendirilmiş havlu ile sarılır.
AÇIK  YARALANMALAR:
SIYRIK (Abrezyon): Derinin sert ve pürtüklü bir yüzeye sürtünmesi sonucu oluşan yüzeysel yaralanmalardır. Yaralanan kısımdan kan sızabilir. Oldukça ağrılı olabilirler. Sıyrıklar, varsa antiseptikle silinebilir yoksa sabunlu su ile yıkanıp kuru ve temiz tutuldukları sürece daha çabuk iyileşirler. Ancak, kirli veya ıslak bir iş yapılacaksa yara mutlaka kapatılmalıdır.
KESİK (Laserasyon): Keskin ve düzgün yüzeyli nesne ile meydana gelir. Kesilmiş düzgün veya parçalı bir yara oluşur. Kesik şeklindeki yara deri altındaki dokuya, kasa, sinire ve kan damarlarına kadar derinleşebilir.
Kesik yaranın kenarları antiseptikle silinir ve yara ağzı ucuca getirildikten sonra üzeri steril gazlı bezle kapatılarak, yaralı hastaneye götürülür.
YIRTIK; KISMİ KOPUK (Avülsiyon): Derinin bir parçası ya tamamen kopmuştur ya da küçük bir kısmı ile bağlı kalmıştır. Genelde çok kanarlar. Bu tip yaralanmalarda kısmen yada tam kopmuş olan deri (flap), yaranın üzerine, normal yerine yerleştirilmeli, daha sonra üzeri steril pansumanla kapatılmalıdır. Yaralı hemen hastaneye götürülmelidir.
DELİNME: Bıçak gibi kesici-delici aletler veya kurşun gibi nesnelerle meydana gelir. Yara girişi küçük olduğundan, dışa kanama genellikle önemli değildir. Ancak derindeki dokulara önemli zarar verebilirler. Eğer bu yaralanma göğüs veya karında ise öldürücü olabilir.  
* Kanamayı durdur.
* Yaranın daha fazla kirlenmesini önle ( yara bandı veya steril gazlı bezle kapatarak).
* Yaralı kısmın hareket etmesini önle; dinlendir.
*  Yara çok kirli ise mutlaka pansumanla kapatılmadan önce bulunabilecek en temiz su ile yıkanmalıdır. Bulunabilecek en temiz su : elimizin altında çaydanlıkta kalmış kaynamış ve soğumuş su, yoksa musluk suyu ya da şişe içinde satılan sular kastedilmektedir.
* Eğer açık yara, kirli-paslı metal veya toprakla temas etmişse, mutlaka TETANOS SERUMU  ve/veya AŞISI yaptırılmalıdır.
Yarada yabancı cisim varsa (Yabancı cisim batmışsa
Yabancı cisimleri çıkarmaya çalışmayın
Yabancı cismi sabitlemek üzere kalın pansuman malzemesi kullanın
Hastayı vakit kaybetmeden hastaneye götürün
* Organ kopması söz konusu ise:
Mutlaka temiz, nemli ve soğukta muhafaza edilerek hastaneye götürülmelidir. ( Asla ıslatılmaz ve dondurulmaz ! )
Bunun için;
1-  Kopan organ, nemli steril gazlı beze (yoksa en temiz su ile ıslatılarak iyice sıkılmış en temiz kumaş parçasına) sarılır.
  2-  Delik olmayan bir naylon torbaya konularak ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra, bu naylon torba:
3-  Buzlu su içine konarak, hastayla birlikte hastaneye götürülür. Burada önemli olan nokta: organın dondurulmadan ve ıslatılmadan hastaneye ulaştırılmasıdır. O nedenle organ doğrudan su içine veya buz üzerine konmaz !
Hasta ve kopan organ uygun koşullarda 6-12 saat içinde hastaneye yetiştirildiğinde; organın eski işlevlerini aynen yerine getirme olasılığı çok yüksekti
GÖZ  YARALANMALARI:
Görme organımızdaki yaralanmaları birkaç başlık altında inceleyebiliriz:
1- Yaralanmalar:
 Korneada  yabancı  cisim  bulunması (göze  yabancı  cisim  kaçması)
 Göze yabancı cismin batması
 Yırtılmalar
2 Yanıklar:
Kimyasal yanıklar
lsı (termal)  yanıkları
Işın yanıkları
1- YARALANMALAR:
Göze yabancı cisim kaçması: Yabancı cisim ( toz, kirpik vb) kornea üzerindedir veya gözkapağı altındadır. Bu durumda göz temiz su ile yıkanır. Eğer cisim göz kapağının altındaysa, göz kapağı ters çevrilerek pamuklu çubukla uzaklaştırılabilir.
Yabancı cisim batmışsa: Genel kural burada da geçerlidir: Batan cisimler çıkarılmaz, sabitlenir. Üzeri koni biçiminde bir malzeme (veya bardak) ile kapatılır. Gözler birlikte hareket ettiğinden sağlam göz de kapatılmalıdır.
Yırtılmalar: Yaralı göz hemen steril gazlı bezle kapatılır, sağlam gözde kapatıldıktan sonra en kısa sürede hastaneye götürülmelidir.
2- YANIKLAR:
Kimyasal Yanıklar: Tek ve ilk acil tedavi yıkamaktır. Yıkamak için her türlü temiz su (varsa serum fizyolojik tercih edilmelidir) kullanılabilir. Koşullar suyu göze dökmeyi, hastanın başını musluk altına sokmayı, su ile dolu bir kap içine göz sokularak göz kapaklarının hızla kırpıştırılmasını gerektirebilir. Gözü yıkarken suyun akış yönü içten dışa doğru olmalıdır, aksi halde sağlam gözde etkilenebilir. Daha sonra her iki gözde kapatılarak hastaneye ulaştırılır. Yıkama süresi  en az 15 dakika  olmalıdır.
Isı (alev) yanıkları: Göz kapakları genellikle kapanır ve yapışabilir. O nedenle her iki göz yıkandıktan sonra ıslak pansumanla kapatılarak hastaneye götürülmelidir.
Işın yanıkları: Kızılötesi ışınlar, çıplak gözle güneş tutulmasının izlenmesi, lazer ışını retinada ağrısız ancak kalıcı görme kaybına neden olur. Kaynak yapmak, uzun süreli güneş lambasına, ultraviyole ışınlarına ve parlak ışınlara (karla kaplı alanlar, çöl, durgun deniz gibi) maruz kalmak gözde yüzeysel yanıklara neden olabilir. İlk anda fazla belirti görülmezken, 3-5 saat sonra kızarıklık, şişlik, aşırı gözyaşı salgılanması görülebilir. Gözler yine ıslak pedlerle kapatılarak, kişi hastaneye götürülür.
Hangi tip göz yaralanması olursa olsun, yaralı gözün yanı sıra sağlam göz de mutlaka kapatılmalıdır, yaralı gözün daha fazla zarar görmemesi için!.
BAŞ (KAFA) YARALANMALARI:

Kafa üstü düşme, denizde yere çakılma, trafik kazalarında ön cama çarpma sonucu görülen,  açık veya kapalı olarak  sınıflandırabileceğimiz  kafa yaralanmalardır.
Açık Kafa Yaralanmaları: Yaralanma gözle görülebildiğinden gerekli pansuman yapılır, mümkünse baş 30 derece yüksekte tutularak (yarı oturur pozisyonda) hastaneye nakledilir. Eğer kulaktan veya burundan açık kırmızı renkli kanama ya da kanla birlikte berrak sıvı geliyorsa, BOS ( beyin-omurilik sıvısı) geliyor demektir. Bu şiddetli kafa yaralanmalarında (genellikle de kırıklarında) görülür. Bu gibi durumlarda kanayan burna  ya da kulağa gevşek pansuman konarak dışarı akış sağlanır. Kesinlikle tampon yapılmaz!. Eğer BOS kulaktan geliyorsa, pansuman konulduktan sonra yaralı o  kulağın üzerine gelecek şekilde yan yatırılır ve hastaneye nakledilir.
Kapalı Kafa Yaralanmaları: Gözle görülür bir yaralanma olmadığından, vurma, çarpma, düşme, darbe sonrası veya yüksek tansiyonu olan kişilerde aşağıdaki belirtiler görülürse ; bilinci kapalıysa yan yatırılarak, bilinci yerindeyse baş yüksekte olacak şekilde yatırılarak, hastaneye götürülmelidir.
Belirtiler:
 Fışkırır tarzda kusma
 Aniden başlayan baş ağrısı, baş dönmesi veya kulak çınlaması
 Kol (lar) veya bacak (lar) da karıncalanma, uyuşma, ilerleyen kuvvet kaybı, felç
-Sebepsiz uyku hali, konuşmada pelteklik, anlamsız konuşmalar, kendini kaybetme, bilinç kaybı
 Solunumda yavaşlama, iç çekmeler, sesli solunum, hızlanan ve yavaşlayan solunum
-Nabızda değişiklikler, vücut ısısında yükselme (kan basıncında yükselme)
 Kanama ilerledikçe gözbebekleri büyüklüğünde farklılık (ANİZOKORİ), çift görme, görmede bulanıklık.
İlkyardım: Yukarıda bahsedilen nedenler sonucunda bu belirtilerden biri veya birkaçı görülürse, yukarıda anlatıldığı şekilde hemen hastaneye götürülmelidir
GÖĞÜS YARALANMALARI
Tüm organ yaralanmalarında olduğu gibi göğüs yaralanmaları da vurma, çarpma, darbe sonucu oluşur ve ilkyardım uygulamaları açısından iki başlıkta ele alınabilir.
Kapalı göğüs yaralanmaları:Üstteki deri dokusu sağlamdır. Ancak vurma, çarpma, darbe sonucu derialtı dokusundaki hasar nedeniyle morarma, ağrı, kaburga kemiklerinde (kostalarda) kırıklar ve akciğerde yırtılma-yaralanma görülebilir. Ayrıca travma olmaksızın şiddetli kuru öksürük sonucunda da akciğerlerde yaralanma dolayısıyla da kapalı göğüs yaralanması ortaya çıkabilir.
Belirtileri:
- Şiddetli göğüs ağrısı,
- Solunum güçlüğü,
- Öksürme ile kanlı balgam veya tükürük gelmesi.
İlkyardım: Bu belirtiler görüldüğünde kişi hemen hastaneye götürülmelidir.
Açık göğüs yaralanmaları: Bıçak, şiş, kurşun gibi delici cisimlerle veya kaburga kemiği kırıklarında, kırık uçların göğüs duvarını delmesiyle meydana gelir.
Belirti ve bulgular:
- Yaralanan bölgede solunumla birlikte görülen veya artan şiddetli ağrı ,
 -Öksürükle kan gelmesi (hemoptizi),
- Yetersiz oksijenlenme nedeniyle mukozalarda morarma (siyanoz)
- Kan basıncında düşm
İlkyardım:
* KAPALI GÖĞÜS YARALANMALARInda kişi mümkün olduğunca kısa sürede hastaneye nakledilmelidir. Yarı oturur pozisyonda!
* YELKEN GÖĞÜS söz konusuysa, o taraftaki kol 45 derecelik açı ile göğüs üzerine kapatılır. Üçgen sargı bezi ile kol vücuda derin bir nefes aldırdıktan sonra bağlanır. Hasta  yarı oturur pozisyonda hastaneye götürülür.
* AÇIK GÖĞÜS YARALANMALARInda, öncelikle açık yara kapatılarak içeriye hava emilimi engellenmelidir.  Bunun için herhangi bir temiz, delik olmayan plastik/naylon torba, aluminyum folyo (sigara ya da çikolata ambalajında bulunan) veya nemli sık dokunmuş bir kumaş parçası  kullanılabilir.  
Eğer plastik/naylon kullanılacaksa: Yara üzerine kapatıldıktan sonra dört bir tarafı flasterle vücuda yapıştırılır. Ancak bir köşesi açık bırakılır. Ondan sonra yelken göğüste olduğu gibi sabitlenerek ve aynı pozisyon verilerek hastaneye götürülür.
KARIN YARALANMALARI
Kapalı karın yaralanmaları: Vurma, çarpma, darbe sonucu oluşabileceği gibi apandisit patlaması, barsak düğümlenmesi, karın içinde iltihaplanma ve kanamalar sonucunda da oluşabilir.
Belirtileri:
-Karın ağrısı, hareketle artan ağrı
-Bulantı, kusma
 Karında şişkinlik, sertlik, hassasiyet (hasta karnına dokundurmaz)
-Hasta hareket etmekten kaçınır
 Ateş, dudaklarda kuruma, susuzluk hissi
 İlkyardım:
 Hemen hastaneye götürülür
Kusma olasılığına karşı uyanık olunur( kusma olasılığına karşı hasta  yan yatırılabilir)
 Şoka karşı hazırlıklı olunur
Ağrının yeri, şiddeti, tipi ve süresi kaydedilir
YAPILMAYACAKLAR:
Ağrı kesici verilmez (teşhis koymayı engelleyeceği için)
Yiyecek veya içecek kesinlikle verilmez (ameliyata alınmasını engeller)
Karın üzerine sıcak uygulama (sıcak su termoforu, ısıtılmış ütü, vb) kesinlikle yapılmaz (soğuk uygulama yapmak dala akılcıdır).
Açık batın yaralanmaları: Hasta sırtüstü yatırılır. Yara çevresi antiseptikle iyice silindikten sonra yara ağzı ucuca getirilerek üzeri steril gazlı bezle kapatılır ve hastaneye götürülür.
Dikkat edilecek hususlar:
* Eğer iç organlar dışarı çıkmışsa, içeri sokulmaya çalışılmaz. Yara üzerinde toplanır, ılık ve nemli steril gazlı bezle örtülür ve aşağıda bahsedilen pozisyonlardan biri verdirilerek hastaneye götürülür.
* Yara vücut eksenine paralelse (yukarıdan aşağı doğru ise): hasta sırtüstü yatırılır ve bacaklar dümdüz uzatılır.
* Yara vücut eksenine dikse (sağdan-sola/enlemesine ise): hasta sırtüstü yatırılır ve bacaklar dizden bükülerek mümkün olduğunca karna doğru çekilir.
OMURGA YARALANMASI
Omurga 33 omurdan oluşmuştur. Boyun(servikal 7), sırt (torakal 12), bel (lumbal 5), sakral (5) ve kuyruk sokumu (koksiks 3) olmak üzere beş bölüme ayrılır (Şekil 21). Omurlar arasında bulunan kıkırdak yastıkçıklar (diskler) hem hareketi sağlarlar hem de kemiklerin aşınmasını önlerler. Omurlar kuvvetli bağlarla birbirlerine bağlanmışlardır, bu bağlar birbirine komşu omurlar arasında küçük eğimlere olanak sağlamanın yanı sıra, birbirlerinin üzerinde durmasını sağlarlar . Omurgayı oluşturan omurların arka kısmında bulunan boşluk ile oluşan kanal (spinal kanal), omurilik  ve onu örten zarları içermektedir. Beyin omurilik sıvısı (BOS) bu zarlar arasında dolaşmaktadır. Tüm sinirler omurilik yoluyla beyne ulaşırlar. Omurga yaralanmalarında kırıklar ve/veya ezilmeler meydana geldiğinde omurilik etkilenirse felç hatta ölüm meydana gelebilir. Bir omurun diğeri üzerinde hafif kayması veya diskin kayması(bel fıtığı-herni), milimetrik dahi olsa sinirlerin baskı altında kalması için yeterlidir. Bu nedenle omurga yaralanmalarında hastanın KESİNLİKLE HAREKET ETTİRİLMEMESİ gerekir.
Hasta sert bir zemin üzerine yatırılarak (ya da baş-sırt-kalça aynı düzlemde olacak şekilde) taşınmalıdır.
Omurga yaralanması olasılığı yüksek olan kazalar; otomobil-motosiklet kazaları, denize dalmalar, yüksekten düşmeler vb' dir.
Kaza sonrası bilinci kapalı her hastada omurga yaralanması olasılığı varsayılmalıdır.
Belirti ve bulgular:
-Ağrı: Hastanın bilinci yerindeyse ağrısını dile getirebilir. Bazen hasta ağrıdan yakınmayabilir bu gibi durumlarda hastanın hareket yeteneği gözlenir, Şayet hasta atellenmiş gibi yatıyorsa, hareket etmekten kaçınıyorsa ağrısı nedeniyle bu şekilde yatıyordur. omurga yaralanması olasılığı çok yüksektir.
-Kollar ve/veya bacaklarda uyuşma, karıncalanma veya güçsüzlük.
-Şekil bozukluğu: Omurgada pek rastlanmaz. İstisna olarak boyun omurlarında  görülebilir; baş bir tarafa bükülmüştür.
-Hassasiyet.
-Paralizi (güç kaybı) ve/veya duyu kaybı. Kol ve/veya bacağını hareket ettirmesi istenerek motor kaybı; dokunarak ta duyu kaybı saptanabilir.
İlk Yardım:
 Tüm yaralanmalarda olduğu gibi öncelikle ABC  kontrol edilir ve devamlılığı sağlanır.
 Kanamalar kontrol altına alınır, yaralar kapatılır.
 Hasta SERT VE DÜZ BİR ZEMİN üzerinde, SIRTÜSTÜ YATIRILARAK taşınır. Boyun kısmı (servikal omurlar) battaniye, havlu ya da ayakkabılarla sağa-sola hareket etmemesi için desteklenir. Sert ve düz zemin için; kapı, iki uzun sopa arasına gerilmiş battaniye kullanılabilir. Elbette ki varsa SEDYE en uygun taşıma aracıdır.
Trafik kazasında, kazazede araçtan baş-sırt-kalça aynı hizada olacak şekilde çıkarılmalıdır, bunu sağlayabilmek için çevrede bulunabilecek (1 m civarında) sopa ya da tahta parçasından yararlanılabilir. Tahta sırta dayanarak aynı düzlemde kalması sağlanabilir.
Zehirlenmelerde ilkyardım [Ders 9]
Zehirlenmelerde İlkyardım dersine başlamadan önce Bilinç bozukluklarında ilkyardım  dersini aldığınızdan emin olun.
Zehirlenme nedir?
Vücuda zehirli (toksik) bir maddenin girmesi sonucu normal fonksiyonların bozulmasıdır. Vücuda dışarıdan giren bazı yabancı maddeler, vücudun yaşamsal fonksiyonlarına zarar verebileceğinden zehirli (toksik) olarak kabul edilirler.
Zehirlenmelerde genel belirtiler nelerdir?
Sindirim sistemi bozuklukları:
Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal
Sinir sistemi bozuklukları:
Bilinç kaybı, havale, rahatsızlık hissi, hareketlerde uyumsuzluk
Solunum sistemi bozuklukları:
Nefes darlığı, morarma, solunum durması
Dolaşım sistemi bozuklukları:
Nabız bozukluğu, kalp durması
Zehirlenme hangi yollarla meydana gelir?
Zehirlenme yolları üç grupta toplanır.
Sindirim yoluyla:
En sık rastlanan zehirlenme yoludur. Sindirim yoluyla alınan zehirler genellikle ev yada bahçede kullanılan kimyasal maddeler, ıehirli mantarlar, bozuk besinler, ilaç ve aşırı alkoldür.
Solunum yoluyla:
Zehirli maddenin solunum yolu ile alınmasıyla oluşur. Genellikle karbonmonoksit (tüp kaçakları, şofben, bütan gaz sobaları), Lağım çukuru veya kayalarda biriken karbondioksit, havuz hijyeninde kullanılan klor, yapıştırıcılar, boyalar ev temizleyicileri gibi maddeler ile oluşur.
Cilt yoluyla:
Zehirli madde vücuda direk deri aracılığı ile girer. Bu yolla olan zehirlenmeler böcek sokmaları, hayvan ısırıkları, ilaç enjeksiyonları, saç boyaları, zirai ilaçlar gibi zehirli maddelerin deriden emilmesi ile oluşur.
Sindirim yoluyla zehirlenmede ilkyardım
Bilinç kontrolü yapılır,
Ağız zehirli madde ile temas etmişse su ile çalkalanır, zehirli madde ele temas etmişse el sabunlu su ile yıkanır,
Yaşam bulguları değerlendirilir,
Kusma, bulantı, ishal gibi belirtiler değerlendirilir,
Kusturulmaya çalışılmaz, özellikle yakıcı maddelerin alındığı durumlarda hasta asla kusturulmaz,
Bilinç kaybı varsa koma pozisyonu verilir,
Üstü örtülür,
Tıbbi yardım istenir (112),
Olayla ilgili bilgiler toplanarak kaydedilir ;
-Zehirli maddenin türü nedir?
-İlaç yada uyuşturucu alıyor mu?
-Hasta saat kaçta bulundu?
-Evde ne tip ilaçlar var?
Solunum yolu ile zehirlenmelerde ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hasta temiz havaya çıkarılır yada cam ve kapı açılarak ortam havalandırılır,
Yaşamsal belirtiler değerlendirilir (ABC),
Yarı oturur pozisyonda tutulur,
Bilinç kapalı ise koma pozisyonu verilir,
Tıbbi yardım istenir (112),
İlkyardımcı müdahale sırasında kendini ve çevresini korumak için gerekli önlemleri almalıdır,
Solunumu korumak için maske veya ıslak bez kullanılır,
Elektrik düğmeleri ve diğer elektrikli aletler ve ışıklandırma cihazları kullanılmaz,
Yoğun duman varsa hastayı dışarı çıkarmak için ip kullanılmalıdır,
Derhal itfaiyeye haber verilir (110).
Cilt yolu ile zehirlenmelerde ilkyardım nasıl olmalıdır?
Yaşam bulguları değerlendirilir,
Ellerin zehirli madde ile teması önlenmelidir,
Zehir bulaşmış giysiler çıkartılır,
15-20 dakika boyunca deri bol suyla yıkanmalıdır,
Tıbbi yardım istenir (112).
Zehirlenmelerde genel ilkyardım kuralları nelerdir?
Zehirlenmeye neden olan maddeyi uzaklaştırmak (Kirli madde vücuttan ne kadar çabuk uzaklaştırılırsa o kadar az miktarda emilir).
Hayati fonksiyonların devamının sağlanması
Sağlık kuruluşuna bildirme (112)
Göze yabancı cisim kaçmasında ilk yardım
Göze toz, kirpik gibi madde kaçmış ise
Toz ya da kirpik kaçan göz ışığa çevrilir, alt ve üst  göz kapağına bakılır.
Toz ya da kirpik nemli, temiz bir bezle çıkartılır.
Kişiye gözünü kırpıştırması söylenir.
Göz bol, temiz su ile yıkanır.
Kişiye gözünü ovmaması söylenir.
Göze kaçan toz ya da kirpik çıkmıyorsa, kişinin sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.
Göze metal ya da bir cisim batmış ise;
Gerekmedikçe hasta kımıldatılmaz.
Göze hiçbir müdahale yapılmaz.
Her iki göz üçgen sargı benzeri bir malzeme ile sarılarak kapatılır.
Tıbbi yardım istenir (112).
Hastanın göz uzmanlık dalı olan bir sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.
Kulağa yabancı cisim kaçmasında ilk yardım
Kesinlikle sivri ve delici bir cisimle müdahale edilmez.
Yabancı cisim kaçmış kulağa su değdirilmez.
Tıbbi yardım istenir (112). 
Buruna yabancı cisim kaçmasında ilk yardım
Burun duvarına bastırarak kuvvetli bir nefes verme ile cismin atılması sağlanır.
Çıkmazsa tıbbi yardım sağlanır(112).
HASTA TAŞIMA METODLARI
Hasta Taşımasıyla İlgili Temel Bilgiler:
Hastanın ve kurtarıcısının emniyeti garanti altına alınıp, olay yeri "güvenli" hale gelince, dikkat acilen hayatı tehdit eden tıbbi durumlara yönelmelidir. Hastanın hava yolu açılmalı, solunum varlığından emin olunmalı ve gözle görünür kanama durdurulmalıdır. Hastayı kurtarıp, müdahale edip, taşıma çabası içinde temel hayat desteğinin ABC'leri, herkesin emniyeti sağlandıktan sonra unutulmamalıdır. Bazen acil tıbbi tedavi girişimlerinin yürütülmesi zor, hatta imkânsız olabilir. İşte bu durumlarda paramedik-ATT görevinin hastaya daha fazla zarar vermemek olduğunu hatırlayarak, acil tıbbi destek sağlama konusunda yaratıcı olmak durumundadır. Olay yerinde acil tıbbi bakım tamamlanınca, hasta veya yaralı bir sedye veya başka taşıma cihazına taşınıp, uygun pozisyon verilmeli, gerektiği şekilde örtülmeli ve cihaza emniyetli şekilde bağlanmalıdır. Bu faaliyete paketleme denir. Sedye ya da taşıma cihazı, taşıma işleminden önce, hastaya olabildiğince yaklaştırılmalı, bu şekilde hastanın elde taşınacağı mesafe en aza indirilmelidir. Hastayı uzun bir omurga tahtası üzerine veya bir kepçe sedyeye yerleştirmek, bir ambulans sedyesi, bir acil servis sedyesi veya röntgen masası üzerine nakledene kadar hastanın hareket ve durumunu ağırlaştırma riskini en aza indiren, en kolay taşıma yolu olabilir. Paramedik-ATT veya hastanın hayatının tehlikede olduğu ender durum dışında, hastaneye yaralının nakli düzenli, planlı ve telaşsız olmalıdır. Böyle bir nakil, genellikle hastayı yerden, yataktan veya döşemeden bir ambulans sedyesine taşımaktan ibarettir. Taşıma işleminde en az iki kurtarıcı bulunmalıdır gerekirse çevredeki kişilerden yardım istenmelidir. Bu kişilere basit ama ayrıntılı şekilde, hasta taşınmadan önce görevleri anlatılmalıdır. Bu faaliyet sırasında, kaldırma, indirme, çekme, hastaya ve malzemeye destek olma işleri gerekebilir. Bu işlerden herhangi biri aksarsa, hastaya ve kurtarıcılarına rahatsızlık verilmesi ve ek yaralanmalara yol açılması söz konusu olabilir. Taşıma planı yaparken ana hedeflerden biri, hastanın bulunduğu yerden sedyeye naklini gerçekleştirdikten sonra, daha fazla hareket etmesini engellemektir.
Sedye ile hasta taşırken hastanın mutlaka emniyet kemerleri kakılmalı ve mahremiyet açısından hastanın üzere temiz çarşaf ile örtülmelidir.
Hasta Kaldırma ve Taşımanın Amacı:
Her durumda hastanın taşınması ve kaldırılması, ayrı bir strateji gerektirir. Bu personelin yeteneğine, arazinin durumuna, tehlike ya da tehlikeli maddenin varlığına ve en önemlisi hastanın durumuna göre belirlenir. Normal şartlarda hasta taşıması; hasta atellenip transporta hazırlandıktan sonra taşınmalıdır. Elbette bu duruma uymayan başka birçok durum vardır. Eğer olay yerinde daha fazla durmak hasta ve kurtarıcı için tehlike oluşturacaksa doğal olarak hastayı oradan uzaklaştırmak ve güvenli bir yere götürmek en doğru yol olacaktır. Hastayı uygun kaldırma ve taşıma hastanın atellenmesi, bandajlanması ve oksijenizasyonu gibi hasta bakımının bir parçasıdır. Özellikle spinal travmalı bir hastanın uygun şekilde hareket ettirilmesi ve taşınması çok önemlidir.
Hastanın uygun şekilde kaldırılması ve taşınması sadece hasta yararına yapılması gereken bir uygulama değildir. Paramedik kendisi içinde uygun taşıma ve kaldırma metodlarını bilmeli ve uygulamalıdır aksi halde kendi sağlığı bundan zarar görebilir.  Bu konunun amacı uygun taşıma ve kaldırma metodlarını öğretmek hem hastayı hem de paramediği korumayı hedeflemektedir.
Transport Kararı:
Hastanızı transporta başlamadan önce her zaman atellemek mümkün olmaz. Kurtarıcı ve hasta yangın tehlikesiyle karşı karşıyaysa hastayı hemen oradan uzaklaştırıp güvenli bir yere getirmek gerekecektir. Eğer hastayı acil olarak hareket ettirmemiz gerekiyorsa hastanın yaralanmasını minimalize etmek için birkaç yöntem vardır. Her bir durumda hastanın durumuyla olay yerini muhtemel tehlike olasılığını karşılaştırarak karar verin. Büyük kazalarda da olay yerini güvenliğini sağlamak çok mümkün olmayabilir. Hasta taşımasında erken karar vermemiz gereken diğer durumlar; Radyasyon kazaları, tehlikeli metaryeller, toksik gazlar ve çevresel tehlikelerdir.
Vücut Mekaniği:
Uygun hareket vücudun canlılık kazanmasına yardımcı olacaktır. Güçlü kaslara sahip olmak önemli değildir bu kasların ustaca nasıl kullanıldığını, doğru hareket etmelerinin nasıl sağlandığını, düzgün bir duruşa nasıl sahip olunduğunu kasların çeşitli işlerde nasıl kullanıldığının bilinmesi gerekir.  İnsan vücudunu oluşturan kas, kemik, eklem ve sinirlerin diğer sistemlerle işbirliği halinde çalışmasını öğreten bilime vücut mekaniği denir. (2)
 Vücut Mekaniği İlkeleri:
 Eklemlerin Doğru Kullanılması:
Kaslarla korunan kemikler birbirinden eklemlerle ayrılır. Eklemlerin birbiriyle ilişkisi ligamentlerle sağlanır. Eklemlerdeki hareket;
 Eklemin şekline,
Ligamentlerin gevşek veya sık oluşuna,
Koruyucu kasların koordinasyonuna bağlıdır.
İyi bir vücut mekaniğinde, hareket ederken eklemler sınırlı bir hareketin dışına çıkamaz. Kötü bir hareket yapıldığında ise, koruyucu olarak karşı harekette bulunur.
Kasların Doğru Kullanılması
Egzersiz sırasında birkaç kas yerine, daha fazla kasın kullanılmasına dikkat etmek gibi. Kasların tonüsünün korunması da önemlidir. Kasın sürekli olarak kasılması ya da büzülmesi sonucu kontraktür meydana gelir. Kontraktür, daha çok eklemlerin kapanmasını sağlayan fleksör kaslarda görülür. Çünkü fleksör kaslar, ekstansör kaslardan daha kuvvetlidir. Örneğin; sürekli hareketsiz oturan kişilerin dizlerinde kontraktür gelişebilir.
Uzun süre kullanılmayan bir kasın tonüsünü kaybederek hipotoni veya atoni ile sonuçlanmasıkaçınılmazdır. Daha ileri dönemlerde ise, kas incelerek görevini yapamaz ve atrofigelişir. Oysa kasların kasılması, venleri sıkıştırarak kanın kalbe dönüşünü kolaylaştırır. Karın duvarı kasları ise, iç organları yerinde tutmaya yardım eder. Karın duvarı kaslarının fazla zorlanması sonucu yırtıklar meydana gelerek fıtık oluşumuna neden olabliir.
Harekete Etki Eden Fizik Kanunlarının Kullanılması
Bir cismin hareketinde dengenin sağlanabilmesi için uyulması gereken kurallar şunlardır:
Cismin taban yüzeyinin geniş olması ya da taban düzleminin genişletilmesi,
Ağırlık çizgisinin taban düzlemi içinde bulunması,
Ağırlık merkezinin taban yüzeyine yakın olması gerekir
Her cismin ağırlık merkezi, kitlesinin toplandığı yere bağlıdır. Bu merkez cismin tabanına yaklaştıkça denge artar. İnsanda ağırlık merkezi, pelvis içinde lomber omuru hizasındadır. Ağırlık merkezinden taban yüzeyine dikey doğrultuda geçen çizgi ağırlık çizgisidir. İnsanda ağırlık çizgisi-yukarıdan aşağıya doğru-mastoid kemiği, servikal ve lomber omurlar, patellaların ortasından ayak bileklerinin önüne doğru inen çizgidir.
Vücut mekaniği ilkeleri nelerdir?
Bir hareket daima yerçekimi kuvvetinden etkilenir. Yerçekimine uygun olarak hareket etme DOĞRU HAREKET ETME yöntemidir. Örneğin, yerdeki kalın bir ağaç gövdesini kaldırarak taşımak yerine, yuvarlayarak itmek daha az kuvvet gerektirir. Bir cismin kaldırılmasında vücut mekaniğini doğru kullanmak için, kaldırılacak cismin ağırlık merkezinin, kaldıran kişinin ağırlık merkezine yakın olması gerekir. Böylece iki ağırlık merkezi arasındaki uzaklık kısalır ve cisim daha rahat kaldırılır. Vücut yüzeyinin küçültülerek ağırlığın geniş kaslara verilmesi, taban yüzeyinin genişletilmesi, cismin kaldırılmasını kolaylaştırır.
Bir cismin hareket ettirilmesinde çekme, itme, yuvarlama, hareketleri kaldırmadan daha sağlıklıdır. Çekme hareketinde, geniş kaslar kullanılır ve sırtın dik olmasına dikkat edilir. Çünkü sırt kasları ince kaslar olup, kolaylıkla incinebilir. Bu hareketler esnasında omurga üzerine fazla basınç yüklenmesi de sırt ağrılarına neden olur. O halde, cismin hareketi ister kaldırma, ister çekme veya itme şeklinde olsun, sırt daima dik tutulmalıdır. Bir cismin taşınmasında ya da yüksek bir yerden alınmasında ağırlık, her iki kola eşit olarak bölünmelidir. Paramedik, vücut mekaniği ilkelerini iyi bilmek zorundadır. Çünkü, paramedik uygulama ve işlevlerinde, gerekli araç/gerecin taşınmasının yanı sıra, hastanın kaldırılması ya da çevrilmesi gibi işlevlerde de vücut mekaniğini sıklıkla kullanacaktır. Eğilme, kalkma ya dakaldırma hareketlerini sıklıkla kullanan paramedik, bu hareketleri yaparken; ayak tabanlarını açıp, dizlerini bükerek, bel, sırt ve boyun kaslarına ağırlık yüklemeden, bütün kuvvetini kalça ve bacaklardaki geniş kaslara vermelidir. Paramedik kendi vücut mekaniğine özen gösterirken, aynı zamanda, hastasına ve birlikte çalıştığı sağlık personeline de bu konuda eğitim vermelidir.
Vücut Mekaniğinin Doğru Kullanılması:
Ayakta Durma:
Vücut mekaniğine uygun duruş, sağlığı olumlu yönde etkiler; solunum ve dolaşım düzenlidir, kas tonüsü korunur ve enerjiden tasarruf edilir. Daha iyi anlaşılabilmesi açısından iyi ve kötü duruş karşılaştırıldığında, aşağıdaki özellikler gözlenmeli
İyi Duruş                                                                             Kötü Duruş
Baş dik, çene ile aynı doğrultuda                          Baş öne doğru eğik
Göğüs dik ve kalkık                                    Göğüs düz veya içe dönük
Omuzlar geride                                                             Omuzlar öne doğru kıvrılmış
Karın düz                                                                        Karın ileriye doğru çıkmış
Sırt normal kıvrımında                                               Sırt normal kıvrımını kaybetmiş
Ayak parmakları ileride ve ağırlık                          Ayak parmakları içe veya dışa doğru,
  ayakların dış kenarında                                                 ağırlık ayakların iç kenarındadır.
Oturma:
Vücut mekaniğine uygun oturuş; baş dik, çene ileride, boyun hafifçe öne kavis yapmış, ayak tabanları yere tamamen temas etmiş durumdadır. Sırt ve bel iskemleye dayanmalıdır, gerekirse desteklenmelidir. Bir başka deyişle, oturulan iskemlenin anatomik duruşu sağlayacak şekilde yapılmış olması gerekir
Yürüme:
Vücut mekaniğine uygun şekilde yürüme; baş dik, çene ileri doğru, boyun anatomik pozisyonunda, kollar iki yanda gevşek ve rahat bir şekilde sarkıktır. Ayak parmakları çene ile aynı doğrultuda olup ağırlık ayakların dış kenarındadır.
Vücut Mekaniğinin Yanlış Kullanılmasında Görülen Bozukluklar:
Vücudun her hareketine uygun bir eklem ve kas hareketi vardır. Önemli olan bunları doğru kullanmaktır. Yanlış bir hareket ya da kötü pozisyon, bazı kasların aşırı gerilmesine, bazılarının ise fazla gevşemesine neden olur. Bunun sonucu vücutta, ayak, göğüs kafesi ve omurga ile ilgili bozukluklar gelişir.
                Ayak İle İlgili Bozukluklar
İnsanda ayak tabanı bir temel olarak kabul edilir. Bu nedenle ayak sağlığında uygun vücut
mekaniği kullanılması önem taşır.
Düz Tabanlı k (Pes Planus/Flat Foot): Tarslar ve metatarslar arasındaki ligamentlerin gevşemesi sonucu ayak tabanının düşmesi ile oluşan bozukluktur. Doğuştan olabildiği gibi, ayağın uzun süre hareketsiz kalması (alçı vb.), hızlı kilo kaybı, ağır yük taşıma
ve ayağa uygun olmayan ayakkabı giyilmesine bağlı olarak da gelişebilir.
Ayak Düş mesi (Foot Drop): Ayağın öne doğru düşmesidir. Genellikle baş parmak dışa dönüktür. Uzun süre yatak istirahatindeki hastalarda gerekli önlemin alınmaması sonucu gelişir.
Hallux Valgus: Baş parmağın içe doğru dönmesidir. Uygun olmayan ayakkabı giyme sonucu görülür. Kadınlarda daha sık rastlanır.
Hallux Varus: Baş parmağın dışa doğru dönmesidir. Sonradan kazanılan ayak ile ilgili bozuklukları önlemek için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
Ayak ölçüsüne uygun çorap ve ayakkabı giymek,
Aşırı sivri uçlu ayakkabılardan kaçınmak,
Aşırı yüksek topuklu ya da düz ayakkabı giymemek,
Aşırı kilo alma veya ani kilo kaybından kaçınmak,
Uzun süre yatak istirahatinde ayak tabanlarını desteklemek,
Ayak hijyenine dikkat etmek.

Göğüs Kafesi İle İlgili Bozukluklar:
Vücut mekaniğinin kötü kullanılması sonucu görülen ikinci önemli bozukluktur. Doğuştan
olabildiği gibi sonradan da gelişebilir. İki tür bozukluk vardır:
Kunduracı tipi göğüs: Omurganın dışa doğru çıkıntı, sternumun içe doğru çöküntü
yapmasıdır.
Kuş tipi göğüs: Omurganın içeriye çöküp, sternumun dışa doğru çıkıntı yapmasıdır.

Omurga İle İlgili Bozukluklar
Kifoz: Sırt omurlarının kamburluk yapacak şekilde dışa çıkıntı yapması, boyun ve bel omurlarının içe doğru kıvrılması ile karakterizedir. Sternum da içeriye doğru çökmüştür. Göğüs kafesinde meydana gelen daralma, solunum bozukluklarına ve karın içi organlarında sarkmalara neden olabilir.
Lordoz: Bel omurlarının kıvrımı artar, pelvis ve bel arasındaki açı büyür ve sternum dışa doğru çıkıntı yapar. Solunum, dolaşım ve sindirim sistemi ile ilgili bozukluklar gelişebilir. Hamilelikte geçici olarak fizyolojik lordoz görülür.
Skolyoz: Omurların sağa ya da sola "S" harfi şeklinde kaymasıdır. Sürekli aynı tarafta ağırlık taşımaktan kaynaklanabilir. (4)

Hasta Kaldırma ve Taşıma:
İnsan vücudundaki uzun kemikler güçlüdür.  Bu kemiklerin etrafı güçlü kas gruplarıyla kuşatılmıştır. Bu sebeple bunlar ağır objeleri kaldırmaya kalkışırken kullanmamız gereken destek bölümleridir.  Kaldırma işlemini yaparken asla sırt kaslarınızı kullanmayın. Sırt kasları spinal columu desteklediklerinden nispi oranda kısa ve güçsüzdürler.  Ağırlık kaldırmaya karşı dayanıklı değildirler. Ağırlık kaldırmadan önce ayaklarınızı bükün ve mümkün olduğunca sırtınızı düz tutun. Ayağınız yere tam bassın. İki ayak arasındaki mesafe bir ayak boyunda olsun. Ağırlığa mümkün olduğunca yakın olun. Karın ve kalça kaslarınızı kasın Böylece sırtınız için destek sağlamış olursunuz. (2)
Hastayı naklederken aşağıdaki geçerli kaldırma mekaniği prensipleri kullanılmalıdır:
1. Sadece yuvarlayamadığınız, itemediğiniz ya da çekemediğiniz bir hastayı kaldırın.
2. Kol ve bacaklarınız gövdenize yakın olacak şekilde çalışın, böylece ağırlık merkeziniz uygunsuz konumda olmaz ve kaslarınıza aşırı yük binmez.
3. Kullanabileceğiniz en uzun ve en güçlü kas gruplarını kullanın. Kas kasılmasının en etkin şekli, kasın orta hızda ve yumuşak kasılması ile mümkün olur.
4. Ayaklarınızın durduğu yerden daha derinde çalışıyorsanız, vücudunuzu diz ve kalçalarınızı bükerek öne doğru eğin. Ağır kaldırmak için belinizden eğilmeyin.
5. Her iki ayağınızı zemine düz yerleştirin, bir ayağınız ötekinden hafifçe önde olsun, bu şekilde sağlam bir tabana ağırlığı yayın.
6. Hastanın ağırlığını her iki ayağınıza eşit dağıtın.
7. Baldır ve kalça kaslarının temel kaldırma gücünü sağlayabilmesi için, kaldırırken dizlerinizi düzeltin.
8. Karnınızı hastayı kaldırırken kasın ve kalçalarınızı gövdenize yakın tutun, böylece omuzlarınız omurga ve pelvisle aynı hizada olsun.
9. Aks olarak bacaklarınızı kullanın, omurganızda rotasyon veya yana eğilme hareketleri yapmayın. Omuzlarınız pelvisinizle hep aynı hizada, paralel olsun.
10. Başınızı dik tutun ve yumuşak, koordine hareketler yapın. Ani, fevri hareketler kaslara aşırı yük bindirir ve yaralanmalara yol açar.
11. Sadece rahatça taşıyabileceğiniz yükler kaldırın. İnsanlara yaş, cins, kas kitlesi ve fizik kapasitesini göz önünde bulundurarak yük verin.
12. Yavaş, koordine hareketlerle yürüyün. Bir hasta veya sedyeyi taşırken adımlarınız omuzlarınızdan daha geniş olmamalıdır .
13. Mümkün olan her zaman, geriye doğru yerine ileri doğru yürüyün.Bu hareketinizin normal, dengeli ve yumuşak olmasını kolaylaştırır.
14. Mümkün olan her zaman, yardımcı cihazlar kullanın. Bunları bir kurtarmada kullanmadan önce bozuk olmadıklarından emin olun ve uygun şekilde kullanmayı bilin.
Hastanın ambulansa transferi ve hastaneye nakli, hasta emniyetli bir şekilde hastaneye ulaşmadan tamamlanmış sayılmaz. Hasta her hareket ettirildiğinde özel bağlama kemerleri uygun şekilde yerleştirilmeli ve kullanılmalıdır. Hastayı nakletmede yardımcı herkes, taşıma işinin nasıl yapılacağını ve kendi görevlerini bilmelidir. Bu hareket koordinasyonu hızlı ve etkili bir hasta naklinde yardımcı olacaktır. Hasta acil servise emniyetli bir şekilde teslim edildikten sonra, Paramedik bir sonraki görev için hazırlanmalıdır. Ekip nakil sırasındaki olumlu noktaları gözden geçirmelidir. Daha sonra, bir sonraki hastaya yardım ederken daha etkili olmayı sağlayacak ufak değişiklikler tartışılmalıdır. Bu değerlendirme ve eleştirme konuşması gözden geçirilmesi gereken girişimleri, tamire ihtiyacı olan malzemeyi ve eğitimdeki eksiklikleri ortaya çıkaracaktır. En önemlisi, böyle bir eleştiri daha güvenilir ve yetenekli paramediklerin yetişmesinde yardımcı olacaktır. (1-3)
İtfaiyeci sürüklemesi. Kurtarıcı hastanın vücudunun üst kısmının ağırlığını omuzları ve kollarının üst kısımları ile destekler. Kurtarıcı başını dik, kollarını da düz tutarak denge ve ağırlık transferini başarıyla sağlar.
Şekil 2. Giysiden sürükleme. Kurtarıcı hastanın vücudunun uzun ekseni boyunca çekmelidir. Kurtarıcı bacak ve sırt kaslarını kullanıp, kollarını düz tutarak en güçlü çekişi sağlayabilir
Battaniye sürüklemesi. Kurtarıcı hastayı sürüklerken, sürtünmeyi azaltmak için battaniye kullanabilir. Kolları dik tutup, bacak ve sırt kaslarını kullanarak en kuvvetli çekiş sağlanabilir. Battaniye bütünüyle hastanın çevresini sarmalıdır. Hastanın başı, boynu ve ekstremiteleri için hem destek, hem de koruma sağlayacektır



 Önde beşik. Kurtarıcı kollarına, omuzlarına ve sırtına oldukça fazla ağırlık yükler. En iyi denge ve ağırlık transferi kurtarıcının kalça ve dizlerini büküp, bacaklarıyla kaldırmasıyla sağlanır. Hastanın gövdesinin üst kısmının hafifçe geriye doğru kurtarıcının koluna yaslanması yardımcı olabilir. Hastanın önde merkezlenen ağırlığının kollarında
olması nedeniyle, ATT hastayla birlikte hareket ederken dengesini korumaya dikkat etmelidir.

Denk kayışı. Kurtarıcı hastanın
ağırlığının büyük bir kısmını omurgası boyunca bacaklarına yüklemektedir. Ağırlık transferi en iyi şekilde kurtarıcı dizlerini ve kalçalarını büküp, bacaklarıyla kaldırırken sağlanır. Kurtarıcı takılmamak için hastanın bacaklarının pozisyonuna dikkat etmelidir

Yan koltuk desteği. Hasta vücudunun ağırlığının çoğunu kendisi yüklenir. Kurtarıcı sadece gerektiği zaman hastanın ağırlığının bir kısmını destekler. Kurtarıcı hastanın dengesini kaybedip ani ağırlık kaymaları konusunda uyanık olmalıdır. Kurtarıcı yaralanmanın olduğu tarafın karşısında durmalıdır
 Teskereci metodu. (A) İki kurtarıcı da direkt, sözlü emirlerle hareketlerini koordine etmelidir. Kurtarıcı hastanın ellerini göğsünde çapraz yapıp, hastanın koltukaltından geçirdiği elleriyle hastayı kollarından kavrar. (B) Denge ve kaldırma en iyi şekilde kurtarıcılar kalça ve dizlerini büküp, kaldırmak için bacaklarını kullanırken sağlanır. Göğüs kafesine yapılan baskı nedeniyle hasta bu pozisyonda kendini biraz rahatsız hissedebilir.
Beşik yöntemi. (A) İki ATT resimde görüldüğü gibi birbirlerinin ön kollarını tutarlar. (B) Denge ve kaldırma her iki kurtarıcının kalça ve dizlerini büküp, kaldırmak için bacaklarını kullanmasıyla sağlanır.
Yan koltuk desteği. Hasta kendi ağırlığının önemli bir kısmını taşıyacaktır. Gerekirse kurtarıcılar hastanın ağırlığının bir kısmına destek olurlar. Kurtarıcılar hastanın dengesini kaybedip ani ağırlık kaymalarına neden olması konusunda uyanık olmalıdırlar. kullanılmalıdır. Örneğin, bir ATT hastayı yangından, dumanla
dolu veya kontamine bir bölgeden yahut çökme tehlikesi altındaki bir binadan tek başına çıkarmak zorunda kalabilir. Unutulmamalıdır ki, bunlar sadece acil durumlarda kullanılması gereken metotlardır. Zordurlar ve yardım gelmesini bekleyebilecek zaman varsa
Servikal yaralanma olmadığı zaman kütük yuvarlama metodu. (A) Kütük yuvarlama sırasında hareketin koordinasyonu direkt. sözlü emirlerle sağlanır. Üç kurtarıcının ellerini hastanın en uzaktaki kısımlarına yerleştirmeleri kaldıraç gücünü arttırır. (B) En iyi ağırlık kontrolü. kurtarıcılar kendi ağırlık, omuz ve sırt kaslarını kullanarak yavaş. koordine bir şekilde çekerken sağlanabilir. Kurtarıcılar çekmeyi hastanın vücudunun en ağır kısımlarında yoğun olarak uygular.

DİĞER HALLER
Havale:Adalelerin kontrol edilemeyen kasılmalarıdır. Sinir merkezindeki tahriş
 sonucu beyinde gerçekleşen elektriksel boşalmalardır.

 Havalenin Nedenleri
Beyinde yaralanma,
Beyinde enfeksiyon,
Yüksek ateş,
Bazı hastalıklar (Sara).
Ateş nedenli havale herhangi bir hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38 C°’ nin üzerine çıkmasıyla oluşur.

Genellikle 6 ay ve 6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır. İlk yardım olarak;
Öncelikle hasta ılık suyla ıslatılmış havlu yada çarşafa sarılır.
Ateş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında küvete sokulur, duş alması sağlanır.
Ateş düşmezse tıbbi yardım istenir.
Sara krizi  
Hastada var olmayan koku alma, adale kasılması vb. ön haberci denilen belirtiler görülebilir.
Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır.
Yoğun ve genel adale kasılması görülür. 10 - 20 sn kadar nefesi kesilir.
Dudaklarda ve yüzde morarma gözlenir.
Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülebilir.
Hasta dilini ısırabilir başını yere çarpıp yaralayabilir.
Aşırı kontrolsüz hareketler gözlenebilir.
Son aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede olduğundan habersiz, uykulu hali vardır.
Sara krizinde ilk yardım
Olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır.
Kriz kendi sürecinebırakılır.
Hasta bağlanmaya çalışılmaz.
Kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz.
Yabancı herhangi bir madde kullanılmaz ( soğan, kolonya vb. ).
Hastanın kendini yaralamamasına dikkat edilir.
Etraftaki zarar verebilecek malzemeler uzaklaştırılır.
Sıkan giysiler gevşetilir.
Kusma karşısında tetikte olunmalıdır.
Düşme sonucu yaralanma varsa ilgilenilir.
Tıbbi yardım istenir(112).
Kan şekeri düşüklüğü;
Herhangi bir nedene bağlı olarak vücutta kan şekeri eksildiği zaman ortaya çıkan durumdur.
Kan şekeri düşüklüğü nedenleri
Şeker hastalığına bağlı.
Uzun süren egzersizler sonrası.
Uzun süre aç kalma sonrası
Mide - bağırsak ameliyatı olmuş kişilerde yemek sonrası
Ani kan şekeri düşme belirtileri;
Kan şekeri düşmüş kişide; terleme, hızlı nabız, titreme, yorgunluk,bulantı,aniden acıkma hissi görülür
Kan şekeri yavaş yavaş ve uzun sürede düşerse kişide;
Baş ağrısı,
Konuşma güçlüğü,
Görme bozukluğu,
Uyuşukluk,
Kafa karışıklığı,
Şuur kaybı görülür.
Kan şekeri düşüklüğünde ilk yardım
Hastanın genel durumu değerlendirilir.
Bilinci yerindeyse; şekerli su verilir.
Belirtiler 15 - 20 dakikada geçmiyorsa sağlık kuruluşuna başvurulur.
Bilinci kapalı ise; Koma pozisyonu verilerek yardım çağrılır.
Kan şekeri düşük yada yüksek olsa da 2 kesme şekerinin alınması hayat kurtarıcı olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder